٤٣

7.4K 909 728
                                    

13.06.2012
10.27pm

Akşam yemeğini yedikten sonra herkes kamp ateşi etrafında toplanıyor.

Yanıma oturuyorsun. Ateşin haylaz kıvılcımları yüzüne loş bir aydınlık veriyor.

Herkes son gece için şarkı söylüyor ve alevler daha da bir harlanıyor. Coşku ve heyecanın rüzgarı altında gençliğin tadını çıkarıyoruz.

Şehre göre gökyüzü daha bir süslü gibi. Arada bir göz kırpan yıldızları görüyorum.

O kadar mutluyum ki zamanın durmasını ve bu zaman dilimine hapsolmak istiyorum.

Çok mutlu görünüyorsun, Tae. Küçük bir çocuk gibi heyecanlısın. Her şarkıya eşlik ediyorsun ve bedenin bir sağa bir sola sallanıyor.

Büyüklerin dediği gençlik bu olsa gerek, anı yaşamak.

Ve ben seninle anı yaşıyorum.

En son ne zaman bu kadar eğlenmiştim, hatırlamıyorum.

Ateş sönmeye ve herkes çadırlarına girmeye başlamışken sen ve ben göle doğru ilerliyoruz.

Yıldızların pırıltısı gölün üzerinde uçuşan perileri andırıyor. İskeleye çıkıyor ve sessiz geceyi dinliyoruz.

"SooYun," diyorsun.

Bir gülümseme konduruyorsun yüzüne. Ağustos böceği bizim müziğimizi çalmaya başlıyor. Ay gökyüzünden çekiliyor ve ihtişamlı sahneyi yıldızlara devrediyor. Yıldızların ışıltısında seni seçiyorum. Sanki tüm yıldızlar seni parlatmak için el ele veriyor.

Yanaklarının pembeleştiğini görüyorum. Gergince bir nefes veriyorsun.

"Konuşmak neden bu kadar zor?" diyorsun ve komik bir şeymiş gibi gülüyorsun.

"Halbuki bir çok kez prova yapmıştım." diyorsun mırıltıyla.

"Tabi karşımda ki bir odundu ama..."

Hayal aleminden uyanmış gibi kafanı iki yana sallıyorsun.

"Tabi sana odun demek istemiyorum Yani sen odun değ-" hızlıca konuşmaya çalışıyorsun. Beni görünce susuyorsun.

Şaşkın bakışlarımla senin panikleyen halini izliyorum.

"İyice batırdım değil mi?"

Onaylarcasına kafamı salladığımda ikimizde gülmeye başlıyoruz.

Gözlerin gözlerime kenetlenmiş ve ben senin büyüne kapılıyor gibiyim.

"Tamam artık batırmayacağım." diyorsun ve giderek bana yaklaşıyorsun.

Dudakların kulağıma yaklaşıyor ve nefesin saçlarımın arasında geziniyor.

"Seni seviyorum."

Duyduğum kelimelerin arkasına sığınan kalbim hızlanıyor.
Gözlerin tekrar beni buluyor. Cevap bekliyor gibisin. Bense şaşkın bir şekilde sana bakıyorum.

Rüya olduğunu sanıyorum ve şimdiden uyanmaktan korkuyorum.

Gözlerin dudaklarıma kayıyor. Giderek bana yaklaşıyorsun ve ben bir girdabın içinde sürükleniyorum.

İyice yaklaştığında gözlerime bakıyorsun. Onay istiyor gibisin.

Gözlerimi yumuyorum.

Burnuma dolan kokun ve yüzümü yalayıp geçen nefesinle bu kadar yakınımda olman gerçeği beni heyecanlandırıyor.

Dudaklarıma bıraktığın masum bir öpücükten sonra geri çekiliyorsun. Dudaklarının sıcaklığını hala dudaklarımda hissederken rüyada olmadığımı anlıyorum.

Ellerin ellerimi kavrıyor.

"Gözlerini aç, SooYun." Diyorsun.

Gözlerimi açtığımda seni gülümserken buluyorum. Utançtan kızarıyorum.

"Niye bu kadar kızardın?" Diyorsun kahkahalarının arasıdan.

"Kalbin bir an patlayacak sandım!"

"Taehyung!" Diye kızıyorum.

Kalbim kulağımda atıyor sanki. Sıktığım yumruğu gelişi güzel sallıyorum.

"Dur! Tamam, tamam. Yapma."

Son bir kez vuruyorum. Ve sen dengeni kaybedip iskeleden göle düşüyorsun.

"Taehyung!" Diyorum.

Hala çıkmadığını görüyorum. İskeleden göle eğliyorum.

Endişeyle bağırıyorum. "Taehyung? Neredesin?"

Korkmaya başlıyorum ve sen hala gölden çıkmıyorsun.

Aniden bir el kolumu kavrıyor ve beni göle çekiyor. Bağıramadan kendimi suyun içinde buluyorum.

Nefes nefese sudan kafamı çıkarıyorum. Sende ıslanmış saçlarını yana savuruyor ve bana gülüyorsun.

"Ne yapıyorsun?! Aklını falan mı kaçırdın?" Diye seni azarlıyorum.

"O kadar kızardın ki biraz serinlersin, ateşini düşürür diye düşünmüştüm." Diyorsun.

"Seni..." Lafına devam etmeden elimle sana su fırlatmaya başlıyorum.

"Al sana ateş! Serinle istedim-miş!" Diyorum.

"Tamam, tamam! Dur yapma. Gözümü açamıyorum." Kahkahalarının yanında konuşmaya da çalışıyorsun. Sen de bana su atmaya başlıyorsun. Saçlarından damla damla düşen suyun yerini yenileri alıyor.

Gülümsemen bir yaz gecesi meltemi gibi. İçimi ümitle dolduran bir meltem.

Seninle bu sonsuz anı paylaşıyoruz Taehyung.

Sevgi dedikleri bu olsa gerek. Seninle her an sonsuzmuş gibi.

Bileklerimden kavramanla rüya aleminden çıkıyorum. Artık birbirimize su atmıyoruz.

"Hadi çıkalım gölden yoksa hasta olacağız." Diyorsun ve gülümseyerek devam ediyorsun.

"Benim tatlı domatesim."

Seni seviyorum demekte bir söz değil midir? Bana söz verdin Taehyung, yarın gideceğini hiç düşünmeden.

if you || kth. ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin