نهائي pt.٣

9K 914 608
                                    

(Medyadaki şarkı ile okumanız şiddetle tavsiye edilir!)


Tanıdık bir his kalbimde filizlenirken gözlerimi defterden ve bir kutu vişne suyundan ayıramıyordum. Etrafıma bakındım ve kimseyi göremedim. Bu defteri kim bırakmış olabilirdi ki? Buraya genelde sadece ben gelirdim.

Defteri elime almamla arasından bir fotoğrafın yere düşmesi bir oldu. Eğilip fotoğrafa uzandığımda yüzümü bir gülümseme sarmıştı. Taehyung, Danbi ve ben.

"Bir palyaço ailesi." Diye mırıldandım.

Sayfanın arasına tekrar sıkıştırmadan önce elim ister istemez onun gülümseyen yüzüne gitti. Titrek bir dokunuşun ardından ne yaptığımı anladığımda hızla elimi çektim. Üzerinden geçen yıllara rağmen her şeyi o kadar net hatırlıyordum ki. Unutmak da gelmiyordu içimden. Fotoğrafa son kez baktıktan sonra defterin arasındaki herhangi bir sayfaya sıkıştırdım.

Güneş gökyüzünü terk ederken ben çatı katının girişindeki lambanın altına oturuyordum. Soğuk hava yüzüme hücum ederken yavaştan titremeye başladığımı hissettim. Daha kalın giyinmediğim için kendime bir küfür savururken defteri kucağıma aldım.

Sararmış yaprakların ardında neler saklandığını merak etmeye başlamıştım. Dudağımı dişlerken defterin ilk sayfasını araladım.

Sayfanın ortasında kötü bir el yazısıyla "Taehyung" yazıyordu. Bir süre durup bekledim. Onun adını görmek ister istemez beni heyecanlandırıyordu. Tuttuğum nefesimi verince bir sonraki sayfayı çevirdim.

Loş ışığın aydınlattığı zayıf sayfada mürekkebin akıttığı zehri inceledim.

"11.03.2006

Yalancıydın işte! Bana gülümsemiş elimi sıkmıştın. Her şey yolunda olduğunu ve yakında taburcu olacağından bahsetmiştin.

Ben senin eve geleceğinden o kadar emindim ki! Bana büyük bir delikanlı olduğumdan bahsedip Danbi'ye abilik yapmamı istemiştin. Önceden biliyordun değil mi? Bizi bırakıp gideceğini biliyordun!

O gece Danbi anne diye ağladığında bir abiye ihtiyacı yoktu ki! Onun anneye ihtiyacı vardı ve sen bunu umursamadın bile!

Babam bana siyah bir takım elbise giydirdiğinde Danbi hala senin öldüğünü bilmiyordu. Onun da üzerinde siyah bir elbise vardı. Babam da bitkin görünüyordu. Yinede güçlü durmaya çalışıyordu.

Her şey hazır olunca babam elini bana uzatmış ve senin cenazene gidip taziyeleri kabul etmemizi istemişti. Onun elini tutmadım. Belki kızacaksın ve babamın sözünü dinlemedim diye beni azarlayacaksın ama yapamadım işte! O cenazeye gidersem...

Ölümünü kabul etmiş olmaz mıydım anne?"

Tarihe baktığımda şaşkınlık içinde gözlerim açıldı. Gözlerime hücum etmek isteyen gözyaşlarına engel olmaya çalıştım. Taehyung daha 12 yaşındaydı. Danbi ise sadece 3 yaşında. Annemle küstüğümüz zamanlar aklıma geldi kimbilir onlar küsecekleri bir anneleri olması için nelerini vermezdi.

Bir sonraki sayfayı çevirdim. Gözlerim merakla sayfanın üzerinde gezinmeye başlamıştı bile.

" 15.07.2011

if you || kth. ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin