Cennet Gibi

Duyuru

Bu günden ne kadar önceydi bilmiyorum ama Mısır'a darbe olduğu zamandı. Ailecek televizyon izlerken abime Mısır halkının ne kadar cesur olduğunu söylediğimi hatırlıyorum. Ölmeyi göze alıyorlardı vatanları için. O zaman darbe nedir bilmeyen nesildendim. Aklımda ise tek bir soru vardı.

"Biz olsak ne yapardık?" Ben bu sorunun cevabını bu hafta net bir şekilde aldım. Biz, vatanı için canını feda eden kahramanlarla dolu bir ülkede yaşıyoruz. 15 Temmuz günü, ülkemizin darbe nedir bilmeyen diğer gençleriyle birlikte bende darbenin ne olduğunu çok net kavradım.

İstanbul'da yaşayan biri olarak kulağımda hala helikopterlerin, silahların ve herşeye rağmen tekbir sesleriyle birlikte camilerimizden yükselen birlik çağrısının sesi yankılanıyor. O gece bende sokaktaydım. Çünkü ben biliyorum ki başka bir Türkiye yok. Bizim başka bir vatanımız yok. 15 Temmuz günü o kanlı darbe bir ırka,bir şehire, bir partiye yapılmadı. Türk, Kürt,Çerkez, Karedenizli, Batılı, Doğulu, iktidar, muhalefet demeden bütün Türkiye'ye yapıldı. Dünya savaşlarında bile bir savaş hukuku varken, bizim ülkemizin askeri olduğunu iddia eden kişiler, halkın üzerinden tanklarla geçti. Ama bugün ellerinde zafer bayrağını tutanlar o şahıslar değil.

Bugün zafer; iki kez tankın önüne atlayıp canını hiçe sayan o adamın. Her gün öleceğime bir gün ölürüm diyerek tankın önüne atlayan o kadının. Biz bugüne kadar çok uyuduk, şimdi uyanık olma vakti diyen o dedemizin. Kocasının kamyonuyla sokağa kendini atan teyzemizin. Ben halka ateş etmem diyerek darbeci komutanı tarafından vurulan askerimizin.

Bugün zafer; vatanı için ortaya herşeyini ortaya koyan bu aziz milletin, bu vatanın polisinin ve peygamber ocağında ki vatanını koruyan bütün askerlerimizin.

Şehitlerimize bir fatiha okumadan geçmeyin lütfen.

Böyle günlerde inanın ki içimden yazmak gelmiyor. Kalemimden bir cümle dökülmüyor. Bu duyuruyu olayları bizzat yaşadıktan sonra yapmadan geçmek istemedim. Bir iki güne bölü yetiştirmeye çalışacağım.

Lütfen hakkınızı helal edin. Herkese iyi geceler.