-1-

308 40 112
                                    

Saçlarım üç numara. Tıpkı bir erkek çocuğunun saçları gibi. Hasta falan değilim. Sadece tercih meselesi. Buradaki çoğu kız bunu kabul etmese de uzun saçlar bizi güçsüz kılıyor. Daha çabuk pes etmemize, daha çabuk yenilmemize neden oluyor. Ben de bunu yaklaşık iki yıl önce fark ettim. Bir kız dövüşürken saçımdan tutup çekmişti. Saçımın bir tutamını da benden almıştı. Canımın o kadar yandığı başka bir zamanı hatırlamıyorum.

O dövüşü kaybettikten sonra banyoya gidip belime kadar uzanan koyu kahverengi saçlarımı kısacık kestim. Bu ilk saç kesme deneyimimdi. Sonra da NEM'in birinci katında bulunan bir kuaföre girip saçlarımı üç numara yapmasını istedim. Kuaförden çıktıktan sonra karşılaştığım ilk kişi Cesur'du. Cesur NEM'de eğitim gören neferlere bakan doktorlardan biriydi. NEM'in açılımı da buydu zaten. Nefer Eğitim Merkezi. Burada Gai'yi korumak için çekirdekten yetiştiriliyoruz. Anne ve babası nefer olan her çocuk da nefer olmaya aday oluyor. Doğduğu anda ailesinden koparılıp NEM'e alınıyor. Diğer mesleklerde bu kuralın olmadığını derste öğrenmiştik. Biz neferler, olası bir savaş durumunda ölürsek arkamızda gözü yaşlı ailelerimizi bırakmamış oluyoruz böylece. Neferlerin kaybedecek bir şeyleri olmadığı için ideal savaşçılar grubuna girdiğimiz söylenebilir.

Diğer meslek gruplarına sahip bireylerin çocukları ailelerinden koparılmasa da onlar da ailerinin yaptığı mesleği yapmaz zorundalar. Aynı zamanda kişiler de yalnız kendi mesleklerinden insanlarla evlenebilir. Sistem'in dışına çıkanlar için büyük cezalar olduğu söyleniyor; ama cezanın ne olduğunu kimse bilmiyor.

Ben ve benim gibi neferlerde işler biraz karışık. Sokaklarda bulunan kimsesiz çocuklar çok küçük yaşlardan itibaren alınıyor ve nefer olarak yetiştiriliyor. Bende o kimsesiz çocuklardan biriyim. Yani öyleymişim. Bir soyadımın olmadığını fark edecek yaşa geldiğimde bunu öğrendim. Kimsesiz çocukların soyadları yerine isimlerinin yanına iliştirilen numaraları olurdu. Ben İva 410'dum. Tıpkı bir robot modeli gibi. İva 410.

Bazen neden kimsesiz olduğumu, ailemin beni neden sokağa attığını merak ediyorum. Sonra da kendime kızıyorum. Beni düşünemeyen insanları neden kafama takıyorum ki? Bir yandan da onlara minnettarım. Belki daha alt tabaka bir mesleğe sahiptiler. Beni terk ederek bana nefer olma olanağı verdiler. Nefer olup ülkemi canım pahasına koruma şerefini bana verdiler. Yine de onları fazla düşünmemek adına kafamı başka şeylere veriyorum. Mesela neden hiç arkadaşım yok? Bu sorunun cevabı çok basit aslında. Buradan çıkıp göreve başladığımız da muhtemelen bir daha birbirimizi göremeyeceğiz. Bir arkadaş edinip hayatım boyunca onu özlemek istemiyorum doğrusu. Bir tek Cesur var. Evet Cesur. Saçımı kestirdiğimde beni gören ilk kişi. Kırklı yaşlarının başlarında, yapılı ve karizmatik sayılabilecek bir adam. Muhtemelen babam olacak şahısla aynı yaşlardadır. Yüzü her gün tıraş olmaktan tahriş olmuş durumda. Suratındaki tek kusur bu. Neden bu yaşa kadar evlenmediğini merak eden tek kişi ben değilim. Bu konu hakkında herkesin farklı bir teorisi var. Kimine göre sevdiğinden karşılık bulamadığı için aşka küsmüş, kimine göreyse sevdiği kişiyi kaybettiği için kalbini mühürlemiş. NEM'de eğitim görürken o doktorluğu seçmiş, sevdiği kişi de nefer olmayı seçmiş bu yüzden kavuşamamışlar diyenlerde var. Birkaç erkek de onun eşcinsel olduğunu düşünüyor. Bana göreyse bunların hiçbiri doğru değil. Sadece doğru kişinin karşısına çıkmadığını düşünüyorum. Son beş yıldır bana hep o baktığı için onu biraz olsun tanıyorum. Aşk acısı çeken birine benzemiyor. Hoş öyle biri nasıl görünür onu da bilmiyorum.

NEM'e ilk geldiğinde onu biraz garipsesem de sonradan ona alıştım. İlk doktoruma göre daha cana yakın. Bir derdim olduğunda rahatlıkla ona anlatabiliyorum. Bana iyi davranıyor ve benimle gerçekten ilgileniyor. Bazen bunun sadece bana özel olduğunu hissettiriyor. Neden bilmiyorum; ama umarım yanlış bir şey yapmıyordur.

NEFERWhere stories live. Discover now