ZOR

630 28 0
                                    

Hilalin kantinde olduğu mesajını aldığımda hızlıca ilermeye başladım kantini bulabilirim sanırım.Alışacaktım bu büyük okula da nelere alışiyor insan. Hilali buldum yine güler yüzlü samimiyetle nasıl olduğumu sordu.Çayımızı aldık oturduk muhabbet ediyorduk ki o ukalayı kantine girerken gördüm zaten kokusu ondan önce ulaşmıştı su diye parfümle mi yıkanıyordu bu çocuk.Hilale baktığımda öylece ona bakıyordu.

"Ah bee" dedi.Bi an boşlukla "Onu tanıyor musun?" dedim.Yine kahkaha attı ama bu sesliydi ki.Ukala kafasını çevirip baktı hemen önüme çevirdim kafamı.Hilal "Onun tanımayan mı var okulun hepsi tanır ee sen de yenisin elbet tanırsın" dedi.Aman ben tanıyacağım kadar tanımıştım diye düşünüyordum ki bi an çok mu abartiyorum dedim bende miydi sorun ama sonra yok yok onlar gülüşüne o yakışıklılığa kapılmış pısırık mevzusu olmasaydı belki bende kapılırdım.Neyse düşünceleri kafamdan uzaklaştırdım hemen.

            *           *         *         *           *    

En sonunda bugünü de atlatmıştım.Ilk gün ne zaman özel olabilirdi ki.Ukalayı bir daha hiç görmedim.Sınıfa gelmemişti.Son zil çaldığında toparlandım fakülteden çıktım çıkmamla Hilali görmem bir oldum.Bu da neyin nesi neydi bu kız ne çabuk gelmişti daha zil çalalı iki dakika olmuştu ne ara gelmişti.Bana doğru yürüyünce ona doğru yürümeye başladım.Yanında iki kişi daha vardı.Ihmal etmeden tanıştırdı "Hiracım bunlar ilk sınıftan arkadaşlarım""Bu Ertan" dedi uzun boylu esmer çocuğu gösterirken çocuk çok içten gülümsemesiyle elini uzattı.El sıkıştık "Bu da Feyza" dedi.Feyzada samimiyetle gülümsemişti el sıkıştık.Herkes aynı istikamet çıkışa gidiyordu kim bilir nereye gidiyorlardı kimisi güzel evine kimisi arkadaşına, kimi sevdiğine, annesine babasına dediğimde kendi kendimin canını yakmaya bayılıyordum.Çıkışta Naciyi gördüm yani benim şoförümü Hilallerle vedalaşıp arabaya bindim kulaklıklarım yine kulağımda koltukta yayılmış camdan dışarısını izliyordum.

Sonunda siteye giriş yaptık bir süre sonra durduktan sonra "Teşekkür ederim Naci Bey" dedim indim.Koşar gibi zile bastım basmamla açılması bir oldu Zeliha Hanım "Hosgeldiniz" dedi gülümseyerek.Hoşbulduk diyerek direk bana hazırladıkları ama alışamadığım odama çıktım kapıyı kilitledim.Huy olmuştu bana bu kilitleme.Banyoda elimi yüzümü yıkadım ceketimi çıkarıp saçlarımı at kuyruk yaptım.

Kapıyı açtım aşağı indim ukalanın acı kokusu geliyordu burnuma neyse Haldun Bey masada oturuyordu.Beni görünce gülümsedi"Hoşgeldin Hira, gel otur" dedi.Haldun Beyin solundaki kişi kafasını döndürüp baktığında küçük kapsamlı şok geçirdim.

Bu ukalanın ta kendisiydi.Ne işi vardı burada yoksa beni şikayete mi gelmişti şaşırmıştım baya.Saçma sapan düşünürken birden sordu "Bunun ne işi var burada" dedi.Ah ukalaya bak sen diye düşünürken biranda durdum jetonlar yerini buldu.Haldun Beyin sabah bahsettiği oğluydu işim zordu şimdi daha zor olmuştu.

İlk AşkTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon