17

479 20 2
                                    

İki gün geçmişti okul aynı hızında devam ediyordu.Vizeler gelmeye başlamıştı.Derslerime daha yoğunlaşmıştım siz şimdi Uras ukalasını merak ediyorsunuz dimi hiç merak etmeyin iki gündür görmedim okulda değil evde bile görmedim.Hep aklıma takılan nerdeydi napıyordu onu bırak kiminle uyuyordu ukala.Yanlız uyuyamıyorummuş.Külahıma anlat.

"Hadi ama Hira onu mu arıyorsun gözlerin döneliyor" Edanın sesiyle oturduğumuz yerde bi sıçradım dalmışım etrafa bakıyordum.Evet Edayla ve Hilalle gayet güzel üçlü olmuştuk.Okul çıkışları beraber vakit geçiriyorduk.Dolaşıyorduk eğlencel geçiyordu.Çalışmak için karar almıştım.Part time işlere bakınıyordum.Bian yine daldığımı fark edip tekrar Edaya döndüm "Hayır ya öyle söylemeyin sadece merak ediyorum 2 gündür kayıp gibi sanki" dediğimde birbirlerine bakıp gülümsediler "Sen Urası daha tanımıyorsun bi hafta okuldan ayrıldığı oluyor onun ne yaptığını anlamayız pekte kurcalamayız açıkcası" dedi Hilal.

Kafam karışıktı az biraz neden onu düşünüyordum ki gözümün önüne gelsin istiyordum saatlerce izlerim diyordum kendi kendime elimle düşüncelerimi silercesine salladım."Neyse hadi zil çaldı dahada durmayalım" dedim.Kalktık konuşa konuşa derse girdik.Ders matematikti kafamı masaya koymuştum, derse odaklanamamıştım.

"Belki bu problemde Hira bize yardımcı olur ne dersin Hira?" dediğinde lanet olası sıradan kafamı sürterek kıvılcım çıkartmak istedim.Nefret ediyordum böyle hocalardan neydi bu şimdi lise mi? amaç ne yani? kafamı kaldırdım soruya baktım cevap bile vermedim çok kolaydı polinomlar çok severdim bu konuyu matematikle aram iyidir zaten.Kalktım sorunun cevabını söyledğimde hoca şaşırmış bi suratla teşekkür etti.Bide alkışlat istersen hocam demek vardı ama diyemezdim işte.

Sonunda zil çalmıştı toparlandım.Hava bugün çok güzeldi o nedenle buz mavisi dar kotum ve toz pembemsi düz tshirti giymiştim.Ama şimdi ne olsa beğenirsiniz.Bardaktan su boşalırcasına yağmur yağıyor Hilali arayıp iş görüşmesine gideceğimi söyledim.Okulun iki cadde alt sokağında minik ufak bi kafe vardı.Orada iş görüşmem vardı.Yağmura aldırmadan çantamı taktım koluma yürümeye başladım inanılmaz güzel yağıyordu.Yağmuru hep çok severdim.Annem yağmurlu bir günde doğdumu ondan yağmuru çok sevdiğimi söylerdi.

Şimdi daha çok seviyordum.Annemle babamı sevdiğim kadar etrafta insanlar ordan oraya koştururken gayet sakin ilerliyordum.

~~

"Bizimle çalışmandan büyük onur duyarız size uygunsa bu hafta sonundan başlayalım" dediğinde "Tabiki uygun anlaştığımız gibi o zaman hafta içide elimden geldiğince akşamları gelmeye çaışırım" diyerek gülümsedim.İçten bi gülümsemeyle karşılık verdi genç adam.Kumral yakışıklı bir adamdı.Genç başlamış işe 25 yaşındaymış şuan.17 yaşında başlamış babasının yeriymiş daha sonra ona devretmiş burayı.Burası çok şirin bir kafeydi kırmızı bir prandası vardı içerisi kırmızı tonlarında dizayn edilmişti çalışanlar kırmızı bi önlük giyiyorlardı benimle beraber üç çalışan olacaktı.

"Tamam o zaman ben kalkayım şimdi" diyip kalktım.Teşekkürlerini sundu daha sonra görüşürüz diyerek kafeden çıktım.Saat yediye geliyordu.Bir kez olsun cesaretli Hira olmak istemiştim.O nedenle telefonumu çıkartıp Urasın kayıtlı olan numarasını buldum aramayı düşündüm ama yok o kadar cesaretli olamazdım.Mesaj yazmaya karar verdim;

Karnım acıktı baya pizzaya ne dersin?

Yazabildim sonunda ne yazacağıma karar bile verememiştim.Neredeyse beş kez falan yazıp sildim.Cevap vereceğinden emin bile değildim şuanda gerçekten pişman olmuştum.Kendi kendime çıkmaza girmişken yolda yürüyordum cembimde pek param yoktu idareli kullanmalıydım.Zaten işe girecektim.Telefonumun titremesiyle vücuduma bir heyecan sardı.Heyecanla tuş kilidini çevirdim.

İlk AşkWhere stories live. Discover now