12

522 24 0
                                    

"Pısırık değilim ondan anlamazsın" dediğimde hala gülümsüyordu.Nasıl bu kadar güzel gülebilirdi.Yüzünde kirli sakalları vardı hafiften kesmemisti sanırım kesmesin bence böyle gayet iyiydi öyle aman aman kaslı da değildi vücudu kuru değildi ama abartısı yoktu tam dozundaydı.Dişleri inci gibiydi sigara içmesine rağmen sarı değildi.Saçları sarı karışık duruyordu uzundu.Bana bakıldığında kendimce çok dikkat çeken bir tipim yoktu.Ama arkadaşlarım bakanın bir daha bakacağına iddaya bile girerlerdi.Çillerimi sevmiyordum ama herkes onları çok beğenirdi.

Ona bakıyordum öylece "Neye bakıyorsun sen?" dediğinde napacağımı şaşırdım ikinci sigarasını yakmıştı hava kararmaya başlıyordu."Gözüm dalmış" deyiverdim çabucak o an."Artık gidelim ödevlerim var"dediğimde yüzünü ekşitti başka yere çevirdi"Bu kadar çalışkan olmak zorunda değilsin, güneşin batmasını görmek istemiyorsan gidebiliriz" dediğinde düşündüm aslında hiç fena olmazdı.Sesimi çıkarmadan ayağa kalktım aşağı bakmak için ilerledim.O da ne o kadar yüksek gözüküyordu ki korktuğuma yemin edebilirim bi an başım bille döndü denebilir.

Tekrar tıpış tıpış geri döndüm ukala yere doğru uzanmış ellerini kafasının arkasında birleştirmişti.Yanına az ilerise oturdum ayaklarımı karnıma kadar çektim oturdum.Çok düşünceli gözüküyordu.Ona bakmama engel olamıyordum bakasım geliyordu ne kadar odunda olsa ukala..

Elenayı aramam gerektiğini düşündüm neredeyse 1 hafta olmuştu onunla konuşamamıştım hiç acaba o ne yapmıştı onu özlemiştim.Neden hiç konuşmuyorduk bilmiyorum bana en son "sende uzansana" dediğinde yerin pis olduğunu söyledim uzanmadım.Şimdiyse güneş batıyordu o kadar güzeldiki öyle izliyordum ki dalmışım onu duymamışım omzumu dürttü " Yürü gidiyoruz" dedi hey allam nasıl konuşma biçimi bu "Doğru konuş benimle"diyip ellerimi göğsümde birleştirdim yerimden oynamadım bile "Hiç seninle uğraşacak halim yok" bileğimden tutup çekiştirerek kapıya getirdi.Az biraz ilerledikten sonra bıraktı oha o da ne asonsör mü vardı şuan bekliyorduk asonsör vardı da ne diye beni buraya nefes nefese tıkanarak çıkarttı eşek herif."Senin derdin ne cidden asonsör vardı da beni ne diye o zahmetle yukarı çıkarttın?" kaşlarımı kaldırarak baktım."Güzel şeylere ulaşmak bu kadar kolay olmamalı" dedi soğuk sesle odun.

İki dakika içinde yorulmadan inmiştik.Hala sinir oluyordum ama neyseki zahmet edip ağzını açıp bi açıklama yapmıştı.On-on beş dakika da eve gelmiştik arabayı çok hızlı sürüyordu.Korkudan koltuğa sinmiştim zaten.Eve gelir gelmez odaya koştum banyoya ilerledim elimi yüzümü yıkadım banyonun kapısını açtım açmamla karşımda dikili şahsı görünce şaşırdım "Ne işin var burada" dedim."Odalar karıştı"gibi iğrenç ötesi bi espiri yaptı.Düşüp bayılabilirdim o espiriye "Hahaha aman ne komik şimdi çık dışarı" dedim onun benimle konuştuğu gibi.

"Merakımdan gelmedim bende sana ait birşey var"dedi düşündüm bana ait onda hiçbirşey olamazdı "Bu da mı iğrenç espirilerinden birisi bay ukala" dediğimde "peki sen kaşındın telefonun  bende kalabilir o zaman" kapıya doğru yürümeye başladı ne işi vardı onda ahh arabada sindiğim arada düşmüş olmalı ne dalgın bi insanım farketmemişim bile peşinden ilerledim kolunu tuttum "Tamam ver sonra git" dediğimde bileğimi öyle bi sıktı ki kendine doğru çekti sert bakışları tam burnum üstünden ateşler fırlatıyordu artık nasıl bişeyse."Sana bana emir veremezsin diye söyledğimi hatırlıyorum"dedi."Sende ki şey bana ait onuda bana vermen için verebilirim" dedim cesaretle aslında çok zor olmuştu ama onun karşısında böyle olmazsam daha kötü olacaktı.Yatağın üstüne fırlattı.Hiç birşey demeden çıktı.

Arkasından kapıyı kilitledim unutmuş olmam onun içeri geleceği anlamına gelmez.Banyo yapsam iyi olacak hemen oturmadan banyoya ilerledim banyo yaptım.Sİyah beyaz damalı pijamalarımı geçirdim dışarı çıkmaya niyetim yoktu zaten belime uzanan saçlarımı da taradıktan sonra ördüm.Yatağa oturdum bi ohh çektim istemsizce yorulmuştum.Telefonu elime aldım iki mesaj dört cevapsız arama vardı.Tabiki hepsi hilal okuldan erken çıktığım için meraklanmış son mesajı 'Eğer yaşıyorsan bi geri dönüş yap tatlım'   gülümsedim.Mesaj çektim yaşadığımı iyi olduğumu yarın anlatacağımı söyledim.Ama hiç zannetmiyorum anlatacağımı neyse anlatırdım birşeyler aklımdan uçmadan Elenayı aradım.

Aloooooooooooooo çilli bommm sen yaşıyor musun yaa!!!!


"Yok yaşamıyorum seni arayanda ben değilim" bi kahkaha attım bana çilli bom demeye bayılırdı daha doğrusu beni kızdırmaya bayılırdı.

"Seni çok özledim Elena nasılsın neler yapıyorsun"

Eee biliyorsun ben senin gibi üniversite kazanamadım.Devam ediyorum ben yurttan çıktıktan sonrada sonradan son zamanlarda çıkan amcamı biliyorsun onun yanındayım yengem varmış birde sağolsun yatmam için yerim var şaka maka işe girdim çalışıyorum yoluna sokuyorum birşeyleri


O zaman düşündüm Elena çok akılı bi kızdı ama hiç aklını kullanıp eğitime kullanmamıştı.Düşünüyordum da bizim gibilerin okumaktan başka yolu çıkışı yoktu şarttı.Ama onu anlıyordum "Ee peki sana nasıl davranıyorlar nerede çalışıyorsun?"

Gökçeyle staj yaptığımız yer vardı ya modacı oraya gittim konuştum sağolsun figen abla yardımcı oldu.Dediğim gibi sağolsunlar amcamda yengemde yardımları çok keşke en başında seni bulabilseydik diyorlar onlarında çocuğu olmuyormuş zaten beni kızları gibi göreceklerini söyledilerr aaaa sen beniii bırakta bana çektiğin mesajda anllattığın adam gerçekmi nerdesin şuan nasıl?

Bianda sorunca düşündüm anlatınca inanılmayacak kadar saçma birşey yasşıyordum "Dediğim gibi kaza anında ki karşı taraftaki sürücü o da eşini kaybetmiş ben seni bilirim yanlış anlama adam o kadar iyi ki bana babamı anımsatıyor Elena" bi an duraksadım "Evine getirdi bana yardım etmek istediğini söyledi.Şuan onun getidiği evde bana hazırlanmış odada oturuyorum" tebessüm ettim garipti.

Hiç kafanı yorma Hira senin için çok iyi oldu onu bunu düşünme de eğitimine ver kendini kapını kilitle okulunu sıkı tut sen başka birşeycik olmaz sen ne yaptığını bilen insansın çilli bomm

Bana güven verici rahatlatıcı şeyler söylemişti beni rahatlatıyordu.Sesi bile iyi geliyordu."Teşekkür ederim bakıcım kapımı kilitliyorum seni çok seviyorum şimdi kapatmam gerek"dediğimde kapıma vuruyorlardı telefonu kapatıp kapıyı açtım Haldun Beyi görünce iyi insan lafın üzerine gelirmiş "Nasılsın" dedi yorgun sesle oldukça yorgun gözüküyordu."İyiyim teşekkür ederim ama siz pek iyi gözükmüyorsunuz" dediğimde "Çok yorgunum sanada ondan uğradım yemeğe inmeyeceğim direk yatacağım kusura bakma şimdiden" dedi "Ne demek dinlenin tabiki toparlarsın" dediğimde gülümsedi aşağı kata odasına gitti bende ayağıma pufflarımı giydim köpekli aşağı mutfağa indim Zeliha Hanım beni görünce gülümsedi "Anlaşılan yemeğe tek kaldın" dediğinde " Beraber yiyemezmiyiz" dedim."Neden olmasın güzel kızım yeriz tabi "dedi.Sevinmiştim çok sevecen bir insandı.Ona yardım etmemle mutfakta ki yuvarlak masaya salatamızı tabaklarımızı bardağı falan yerleştirdim ne kadar sen otur ben yaparım diye yakınsada ben oturamazdım o çalışırken.O kadar nefis kokuyordu ki köfte patates kızartması ve pilav vardı.

Tam oturduk servis yapacaktı ki "Ooo neler kokuyor burada Zeliha Sultan" diye içeri girdi Uras beni görünce şaşırdı."En sevdiklerin Urascım gel otur beraber yiyelim" dedi.Bana dönerek "Uras burada benimle yemek yemeye bayılır köfteyi de çok sever" dedi.Köfteyi, bende çok severdim ama şaşırmıştım.Zeliha Hanım pamuk gibiydi zaten garip olan ukalanın ona karşı ne kadar zarif olmasıydı.

Aynı şeyi Haldın Beyde yapıyordu.Minnettar olmalılardı.Zeliha Hanımı sevdikleri belliydi.Uras yanıma otururken göz kırptı bana bakarak yanaklarımın kızardığını hisseetim aptalca gülümsedim bende yemeğimizi yedik "Ellerine sağlık Zeliha abla çok lezzetlilerdi" dediğimde "Afiyet olsun balım" dedi.Ona abla demem için o ısrar etmişti.Benim içinde rahat oluyordu.

Uras karnını tutararak "Tıka basa doldum ellerine sağlık Sultanların sultanı" dediğinde yine şaşırdım sanırım buna alışmalıydım.Bian ayağa kalkıp "Size kahve yapmamı istermisiniz" dediğimde ikiside birbirine bakıp güldüler "Valla yapsan içeriz"dedi Uras "Aa olur mu öyle şey oğlum ben yaparım kız neden yapsın" dediğinde Uras"Kendi kaşındı yapsın bırak" dediğinde Zeliha Hanım cezvelerin şekerin kahvenin yerini söylediiki dakika içinde pişirdim ikiside beni izlemişti o sırada Zeliha Hanım sofrayı topluyordu.Uras da oturduğu yerden tabakları ona uzatıyordu.Ne şekerdi ama.Kahveleri uzattım içttikten sonra "Ellerine sağlık kızım" dedi Zeliha abla "Sağol" dedim Uras odunu da birşey demeden mmm diyip kalkıp gitti bende yukaru çıktım saat 10 buçuk olmuştu uykum vardı yarına ödevim varmıydı bimiyordum bile.Dİrek kapıyı kilitleyip uzandım.Yorganı kafama çekip uykuya daldım.

İlk Aşkحيث تعيش القصص. اكتشف الآن