8. Bölüm "Gizemli Not"

92.5K 2.1K 109
                                    

Neredeyse tecavüze uğrayacağım gerçeğini unutmaya çalışarak yatağımda kıvrandım. Babasının küçük kızı deyişi aklımdan bir türlü çıkmıyordu. Sesindeki tını ve gözlerinde acımasız bakış beni uyutmuyordu. Bir kez daha sola döndüm. Yorganı bacaklarımın arasına aldım. Bir kısmı dışarda serinde, diğeri ise yorganın altında terlerken kendimi biraz daha rahat hissetmiştim.

Kulaklığımı çıkarıp komodinime koydum. Çok huzursuzdum. Ya bana bir şey olsaydı? Gerçekten. Neler yaşayacağımı tahmin etmek bile beni korkutuyordu. Utku ve annem de üst üste gelmişti. 

Çıplak ayaklarla alt kata indim. Nedense bana sıcak geldiğinden hala şort giyiyordum. Merdivenlerden inerken önüme gelen saçımı kulağımın arkasına atmıştım ki bir tıkırtı duydum. Siktir. Yüreğim ağzıma gelmişti. Belki bir hayvandır diye geçirdim ama bir insan olduğunu hissedebiliyordum.

"Kimsin, ırzını siktiğim? Ödümü kopardın. Çık evden yoksa bağırırım." hırsız olabilir miydi? "Eğer paraya ihtiyacın varsa yarın evin önündeki parka elli lira bırakırım." homurtu sesi geldi. Planım işe yarıyor gibiydi. Çünkü onu konuşmaya zorlarsam tanıyabilirdim.

"Elimde cam bir bardak var ve su doldurmaya gidiyordum. Kafana da atabilirim." bende silah var demesini bekliyordum. Ama gülmesini bastırır gibi homurdandı. Konuşamıyordu. Çünkü sesini duymamızı istemiyordu. Tamam. Korkmaya başlıyordum.

"Adamım bak tırsmaya başlıyorum, ve ben korkarsam ne olur biliyor musun?" elbette ses gelmedi ama beni dinlediği kesindi. "Çığlık atarım." adım atmadı veya kaçmak için bir girişimde bulumadı. Keyfi bilirdi.

"Baba evde hırsız var!" harfleri uzatmadan hızlıca bağırdım. İki saniye sonra üst kattaki tüm lambalar açılmıştı. Onlar aşağıya inmeden evdeki kimliği belirsiz fakat zekice yöntemlerim sayesinde tanıdık olduğunu öğrenebildiğim zanlı mı demeliydim? Çoktan tabanları yağlamıştı. Gürültülü bir şekilde evden çıkarken gölgesinden bir seksen boylarında bir erkek olduğunu anlamıştım. Simsiyah giyinmişti, ne bekliyordum ki zaten?

"Siktir, Avşar neler oluyor amına koyduğumun yerinde?" babam elinde silahıyla hızla yanıma geldi. "Onu atlattım baba." bana aferin demesini bekledim ama "Canına mı susadın ruh hastası? Ya sana zarar verseydi?" yüzümü buruşturdum.

"Ama vermedi?"

"Ama verebilirdi."

"Fakat vermedi."

"Fakat verebilirdi!"

Babamla inatlaşmayı sürdürürken annem "O lanet çenelerinizi kapasanız iyi olur. Not bırakmış. Hırsız değil." annemin elindeki küçük kağıda yönelirken heyecanlanmıştım. Babamın endişesi yüzünden okunuyordu ve babam endişelenirse gerçekten konu mühim demektir.

Babam kağıdı annemin elinden aldı. Kağıda baktıkça rengi atıyordu. "Buraya kadar Anıl. Bu sefer ben yokum." dedi annem birden bire. "Neler oluyor, anne nereye?" annem merdivenleri çıkınca ablam peşinden gitti. Annem her zaman böyle yapardı. Fakat sonra babam kendini afettirirdi ama neler olduğunu bu sefer gerçekten bilmiyordum. O adam bize ne notu bırakmış olabilirdi ki?

"Ne yazıyor?" diye sordum merakla ama babam yırtıp attı. "Baba ne yazıyordu?" sesim yükselmişti, çünkü babam endişelenmişti, babam endişelenmişti, çünkü ortada ciddi bir iş dönüyordu. "Seni alakadar etmiyor tamam mı? Bak..." ellerini saçlarından geçirip sinirle sehpaya tekme attı.

Gürültüyle parçalara ayrılarak yere saçılan sehpa yüzümü buruşturmama sebep olmuştu. Üzerindeki vazo düşüp kırılmış ve önümüze küçük parçalar halinde serilmişti. Babamın ayakları çıplaktı. "Sen bulaşmıyorsun. Ve sakın üzerine basma."

Aşk ve NefretHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin