25. Bölüm "Takip"

79.5K 1.7K 271
                                    

Babama saygılı bir şekilde günaydın vererek kahvaltı masasındaki yerime oturdum. “Bugün karne alacaksınız. Ara karne hani.” Dedi çayını yudumlarken. “Hadi ya, desene kaldım.”

“Evet, aptal, bu sefer kaldın.” Halam kahkaha attı ve tabağına zeytin almaya başladı. “Ama dişini sıkacaksın. Seni iyi bir üniversiteye sokacağım.” Dedi göz kırparak. Kızarmış ekmeğime biraz reçel sürdüm. “Bu geri zekâlının liseyi bitireceğine şükret sen.” Dedi halam

“Ya sanki sen okuyup bir bok oldun da.” Dedim dil çıkararak. Babam gülmesini zor bastırdı. “Aptal en azından ben paramı kazanıyorum beyinsiz sen ne yapıyorsun? Anca baba parası yiyorsun.”

“Sanki sen yemiyorsun.”

“En azından kendi paramı da kazanıyorum.”

“Ne aldın bize paranla bugüne kadar.”

“O elindeki ekmeği iki sabah önce ben aldım.” Deyince yüzümü buruşturarak ekmeğimi sokmak üzere olduğum ağzımdan çıkarıp tabaya koydum ve babam öksürdü. “Keşke bu sabahta bir ekmek alsaydın.” Dedi babam “Allahım ne günah işledim ben?” der gibi yüzünü buruşturarak. Konuşturma beni baba.

“Gidip alsaydınız ya! Bir de eve ne aldın diye soruyor küçük orospu. Her gün yediğin yemeği ben hazırlıyorum!” diye ne kadar çirkef olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.

“Kızıma hakaret etmezsen sevinirim.” Dedi babam gülümseyerek.

“Yapma lan sen yemek falan beceriksiz köpek. Zehirleniyoruz lan her gece. Gidip dışarıda yemek yemekten hormonlarım bozuldu!”

“Yerken öyle demiyorsunuz ama!”

“Ulan bir şey diyemiyoruz ki korkundan.” Dedi babam.

“Ne zaman yemeği eleştirecek olsak, ‘aman uğraştım yaptım o kadar bir de beğenmiyorsunuz.’ Diyorsun, hala.”

Halamın dudakları titredi ve bir anda hıçkırarak ağlamaya başladı. Sofradan kalkıp koltuğa oturunca babamla şaşkınlıkla birbirimize baktık. “Ne yaptık lan bu kadar?” dedi bana endişeyle. Bilmiyorum der gibi baktım ona.

“Halacım?”

“Hala deme bana!” kollarını kendine sarıp ağlamaya başladı. Cidden ağlıyordu. Hızla babamla iki yanına oturduk. “Ben o kadar çırpınıp duruyorum sizin için işten geliyorum, onunla bununla tozacağıma yemek yapıyorum yine de yaranamıyorum.”

Babam bana bakıp sessizce sırıttı. “Oy benim güzel kardeşim bize alınmış mı?” bana dil çıkarırken elimle dudaklarımı kapatıp hemen halamın sırtını sıvazladım. Halam babamı içten bir iç çekişle onayladı. “Tamam, bundan sonra hizmetçi tutuyorum.” Halam kendini serbest bırakınca babamın kucağına düştü ve babamda ona sarıldı. Daha sonra kıskandığımı hissederek halamı kenara atıp babamın kollarının arasına ben girdim ve halamı da kendime yasladım.

Aşk ve NefretWhere stories live. Discover now