14. Cennet

5.6K 283 1.4K
                                    


Hermione Granger, uzun kirpiklerini aralayıp, gözleri arasına sızan ışığı kabullendiğinde başını yasladığı zeminin hareket ettiğini hissetti. İnip kalkan, muhtemelen nefes alıp veren bir zemin. Draco, Draco Malfoy.

Gece burada mı uyumuştu? Kızla beraber? Hermione yeni yeni uykuyu kovan gözbebeklerindeki şaşkınlığı gizlemedi. Dün gece gittiğini görmüştü, Draco'nun sessizce ayrılıp gittiğini görmüştü. Öyleyse şimdi niçin buradaydı?

Gözlerini saf bir masumiyetle kırpıştırırken başını hafifçe kaldırdı ve şimdi pek de derin bir uykuda olmamasına rağmen, huzurla gözlerini kapamış genci izledi.

Draco Malfoy bir koluyla sıkıca kendisini sarmış, kızı kendisine iyice yaslamıştı. Bir şeylerin onu alıp götürmedinden korkar gibi sıkı tutuyordu kızı.

Geri dönmüştü.

Kendi isteğiyle kıza geri dönmüştü.

Hermione istemsizce gülümserken buldu kendini. Fakat gülümsemesi sadece birkaç saniye içinde dondu ve soluverdi. Dünden sonra, her şeyi anlattığı bu çocuğa nasıl bakabilirdi ki?

Biliyordu, Draco'nun içinde bir yerlerde minik bir parça bile olsa pişmanlık duygusu gizlice bir yaşam sürüyordu. Ve dün gece onu buraya geri getirebilecek kadar güçlenmişse bu duygu, Hermione korkmalıydı, korkmadı gerektiğini biliyordu.

Başını yeniden çocuğun göğsüne yasladı ve hiç kıpırdamadan onu izledi, dakikalarca, belki saatlerce, belki gülerce. Bilmiyordu, zaman önemini yitirmişti. Seyrek nefes alışları, uzun ve kıvrık sarı kirpikleri, çok az da olsa çatılmış kaşları ve ifadesiz, kapalı dudakları... Asaleti öyledine belliydi ki uyurken bile, sadece nefes alıp verip, bilinci bile kapalı öylece uyurken bile o tam bir Malfoy'du, hep de öyle kalacaktı.

Hermione'nin uzunluğundan hiç ama hiç emin olmadığı bir süreden sonra Draco, yatakta yavaşça kıpırdanıp gözlerini araladı. Hermione, gözlerini sıkıca yumup hayatının oyunculuğunu sergilerken, Draco sersemlemiş bir ifadeyle, göğsünde uzanan kızı izliyordu.

Hermione merak etmişti, çocuk onu burada görünce ne tepki verecekti? Kalkıp gider miydi? Göz kapaklarının titrememesi için Merlin'e yalvarırken nefeslerini düzene sokmaya çalıştı.

Draco, uyku sersemliğini üzerinden atar atmaz gerçekliğin farkına varmıştı. Dün gece buraya hiç dönmemeliydi. Yaptığı yanlış gözlerinde büyüdü ve bir an ne yapacağını bilemedi. Neyseki kız henüz uyanmamıştı. Yavaşça bedenini kızınkinden ayırmayı denedi fakat bunu onu uyandırmadan yapmanın bir yolu yoktu sanki. Her nasılsa, olabildiğince yavaş hareketlerle doğrulmayı başardı ve ayağa kalkıp odadan çıkmadan önce son bir kez kızın saçlarını okşadı ve onu öylece odada bıraktı.

Hermione Granger gözlerini aralayıp gülümsedi. Bundan sonrası için harika planları vardı.

..........................

Lexi ve Maria dün gece geç saatlerde gelmişlerdi anlaşılan. Hermione, Lexi'nin bakışlarını gördüğünde, dün geceye bir etkisi olduğunu anlamıştı. Draco'yla uyumalarının bir sebebinin bu kız olduğuna fazlasıyla emindi. Lexi'ye bakarak her şeyi açıklayan bir gülümseme bahşetti ve ağzındaki lokmayı son bir kez daha çiğneyip yuttu. Ortamı germe zamanı gelmişti demek.

MOONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin