Ertesi sabah okula doğru yürümeye başladım. Bugün başlıyorduk. O kadar saçma hissediyordum ki, kendimi resmen ondan etkilenmek için zorlayacaktım. Tabi bunu hem Mustafa'nın hislerini hem de... Hemdesi yok işte lan. Yok.
Kulaklığımı kulağıma daha da sabitlerken cebim titredi.
A: Günaydın.
Nida: Günaydın.
A: Sana ortak mı deyim dkksmdöd
Nida: Hırsızlık yapmayacağım.
A: Kalp çalacaksın ama djdjdjkfdk
Gözlerimi devirdim.
Nida: Bu iş başlamadan bitsin.
Nida: Yallah
A: Bana uyar. Hadi eyw.
Nida: Hey.
Nida: Lan.
Çevrimdışı oldu ve bir dakika sonra geri döndü.
A: Ney?
Nida: Ney değil efendim.
A: Aferin. Çabuk öğreniyorsun.
A: İlk ders; çocuk seninle konuştuğu zaman ona atar yapmayacaksın.
Kaşlarımı çattım.
Nida: Atar yaptığımı nereden biliyorsun?
A: Haftalardır benimle konuşuyorsun ağzından adam akıllı bir söz duymadım da ondan. Kesin ona da öyle davranıyorsundur.
Nida: Hee
A: "Hee" değil ya jfkdmf
Nida: Ay off. Sana kibar olamıyorum işte.
A: İyi öyle olsun.
Okulun içine girdiğimde kulaklığımı çıkarttım.
Nida: Şu an okula girdim.
A: Aferin. İlk ders neydi?
Nida: Tarih.
A: Yok daha ne Malazgirtler aq.
Nida: Dkfmödlfmöf
Nida: Ha şey diyorsun sen? Çocuğu gördüğüm de yeni gelin gibi kırıtacağım.
Nida: Allah'ım nasıl bir işkence bu
A: Sen istedin güzelim yapacak bir şey yok.
Sensin güzelim.
Nida: Tamam kapatıyorum ben.
A: İyi şanslar ortak.
Dudaklarımı büktüm ve telefonumu cebime koydum. Sınıfa doğru ilerlerken Mustafa ve iki arkadaşının kalorifer peteklerini rehin aldığını gördüm. Nedensizce sıcaklık basmıştı. Durun lan şey değil o kendimi ajan gibi hissettim anasını satayım ondan o.
Yanlarından geçerken Mustafa'ya döndüm.
"Günaydın."
Mustafa gözlerini büyüterek kaşlarını çattı.
"Günaydın mı?" Yok gün ağardı. Allah'ım sabır ver. Gerçi çocukta haklı şimdi, şaşırdı haliyle.
"He," deyip hemen düzelttim. "Evet günaydın."
Peteğin yanından ayrılıp bana doğru yürümeye başladı. Aha geliyor.
"Hangi dağda kurt öldü?" diye sordu kuşkuyla. Gözlerimi kıstım. Onun boyu benden daha uzundu ve gözlerine bakmaya çekiniyordum.
"İnsanız sonuçta günaydın da mı demeyelim?"
"De tabi de şaşırdım."
Sessizce dudaklarımı oynattım. "Bir de bana sor."
Kaşlarını çattı. "Anlamadım?"
Boğazımı temizledim ve güçlükle gözlerine baktım. Yeşil ve mavinin harmanlanmış tonu oldukça ilgi çekiciydi.
"Daha çok şaşıracaksın o zaman," dedim ve onu arkamda bırakarak sınıfa doğru ilerledim. İlk deneyim için fena sayılmazdı hatta bayağı iyiydim lan.
Kendimi tebrik ettikten sonra sırama oturdum ve çantamı masanın üzerine koydum. Başımı da çantamın üzerine koyarken sıram titreşti.
WhatsApp'tan gelen bildirimi açıp okudum.
A: İlk ders için oldukça iyiydin kıvırcık.
Ne? Beni görmüş hatta beni dinlemişti.
Parmaklarımı tuşlara götürdüğümde benden hızlı davranıp mesaj attı ve çevrimdışı oldu.
A: Umarım bu çaban matematik gibi olmaz djdkkfkd
A: Dersini iyi çalış yoksa sınıfta bırakırım seni. Hemde seve seve.