8.2

389K 19.3K 13.8K
                                    

"Tık tık tık."

"Kim o?"

"Ben Mahmut alo."

Kıkırdadım ve omuzlarımı düşürdüm. "Mahmut kim?" dedi annem kapının arkasından. Mercimek kardeş annemin yediklerini yiyeceksin, beynini değil.

"Anne benim aç kapıyı ya," diyerek homurdandım. İki saniye kadar sonra kapı açıldı. Belki daha fazladır bilmiyorum. Ne bileyim lan ben kum saati miyim?

Kendi kendime laf sokuyorum, eğlenceli falan.

"Şükürler olsun yarabbi," dedim ellerimi hava kaldırıp anneme bakarak. Annem yine üç numaralı bakışını atıp beni ciddiye almadı. Her zamanki gibi. Almayın zaten, ben bile kendimi ciddiye almıyorum.

Ha Mustafa alsın. O sarı yellozun hesabı bitmedi daha.

Sırtımda ki çantayı sanki gülle atıyormuşcasına halının üzerine atıp ayakkabılarımı çıkardım.

"Hayırdır maç yapmaya mı gidiyorsun ne bu Mustafa halleri?"

Gözlerimi irileştirirken olduğum yerde kalakaldım ve anneme baktım.

"Mustafa mı?" diye sordum. Annecim umarım stalk falan yapmayı bilmiyorsundur.

"Kız ne bileyim aklıma geldi söyleyim dedim. Ne bileyim Mustafa kim," derken dudaklarını sarkıttı.

Ayol damadın o senin. Ne demek ne bileyim ben.

Neyse. Ben ayakkabı bağcıklarımı çözmeye devam edeyim. Cırt cırtlı
-adı bile afilli- ayakkabılarım vardı önce, ne ka güzeldi onlar. Çarpraz yapıştırır hava atardım millete.

Vay be ne saçma bir çocukluk yaşamışım ben.

Annem kapıyı kapattı ve salona doğru yürümeye başladı. Ayakkabılarımı nihayet çıkardım ve rafın üzerine koyup onu takip ettim.

"Pikniğe gidiyoruz biz," deyiverdim. Konuları girme şeklim, o sarı yelloza dalma şeklimle kapışır.

"Kimle?"

"Okulla birlikte, pazar günü," dedim anneme bakarak. Eline aldığı kumandayla 3627902.bölümünün yayınlandığı diziyi açtı. Göz ucuyla ben de baktım.

"Abo," dedim istemsizce. "E bu kız geçen bölüm ölmüştü."

"Yok kız tam morga girdi sonra bir an da hortlayıverdi."

Ekrana inanılmaz boş bir bakış attım. "Anne Allah aşkına kapat şunları ya, hayır o değil mercimek kardeşim de görür etkilenir. Doğarken Beni Affet diye bağırır sonra."

"Mercimek kardeş mi koydun adını?" diye sorarken sesinde ki şaşkınlığa takıldım.

"Ne koyayım? Cinsiyeti bile belli değil ne koyayım?"

"Allah seni alsın," deyip tekrar entrika harikası mükemmel diziye döndü. "Ölmemi mi istiyorsun yoksa? Ha ben ölünce hemen yenisi de hazır zaten oh," dedim.

Annem, "Tövbe estağfurullah tövbe estağfurullah," diye söylenmeye başladığında güldüm. Sinir etmeyi çok seviyorum. Özelikle seni HuriyeSu.

"Ne yapacağız pikniğe? Kurabiye, poğaça," dediğinde omzumu silktim.

"Kız salla, iki mısır patlat olmadı çekirdek falan götürürüm," deyip sırıttım. "Sınıfta enayi bol onlardan otlanırım."

Yine dahiyane bir zihinle baş başasınız efenim.

"Olur mu hiç öyle şey," dedi düz bir sesle. "Kurabiye falan yapalım."

ÇEVRİMİÇİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin