"Fark etmek"

746 46 3
                                    

Uğultulu sesler kulağıma işlerken uykuya veda etmem olası bir durum olmuştu. Göz kapaklarımı yavaşça yukarı kaldırdım ve aşağıda geçen konuşmaları daha rahat duyabilmek amacıyla odamdan çıkıp merdivenin kenarına yöneldim. Lena'nın sesi tanımadık bir erkek sesiyle birlikte tavanda yankılanıyordu.

"Burada kalması herkes için en doğrusu. Neden senin yanında kalsın ki? Benim yanımda gayet mutlu." Lena'nın titrek ve çaresiz sesinin etkisinden çıkarak diğer sesin sahibinin sözlerine odaklandım. "Hadi ama mutlu olduğunu mu düşünüyorsun? Sana bazen gerçekten inanamıyorum. Benim yanımda daha iyi şartlarda yaşayabilir. Ayrıca sen kendine bile bakamıyorsun. Bunca sene bu sorumluluğu taşıyabilmen bile oldukça şaşırtıcı." Tartışma kokusu alıyordum. Sessiz ama imalı sözler havaya karıştıktan sonra hızla birbirine çarpıp gerici bir ortam yaratıyordu. Lena'nın bu kadar gerilmesine sebep olan kişiyi merak ettim. Merdivenlerden yavaşça inerek krem rengi koltukta oturan Lena'nın yanına doğru ilerledim. "Günaydın" dedim imalı bir sesle. Aslında sadece günaydın dememiştim. Ses tonum burada neler olduğunu sorar gibiydi. Lena ne yapacağını, ne söyleyeceğini şaşırmış bir halde bana bakarken az önceki konuşmayı duyduğumu anladığını düşündüm. En sonunda aklında bir şeyleri toparlayabilmiş gibi görünen yüz ifadesiyle "Günaydın" dedi. Sesi son derece ciddiydi. Her sabah olduğu gibi bana tatlım, canım gibi sevgi sözcükleriyle hitap etmemişti. Gerçi böyle sevgi sözcüklerini sevmezdim. Bana çok fazla yapmacık gelirdi. Ama Lena söylediğinde başkaydı. Gerçekten içinden gelerek söylediğini gözlerinin içine bakarak anlayabilirdim. Bu sabah ise sadece ifadesiz gözler vardı. Gözlerimi onun ifadesiz gözlerinden ayırdım ve karşı koltukta oturan, Lena'yla hemen hemen aynı yaşlarda olduğunu sandığım adama yönelttim. Onu daha önce gördüğümü hatırlamıyordum. Bana boş boş baktığı sırada onun da hiçbir şey açıklamayacağını anladım. Anlaşılan ben sormadan hiç kimsenin burada neler olduğunu anlatacağı yoktu. Sanırım kaderimde çok fazla soru sormak vardı çünkü ben sürekli sorular sormak zorunda kalıyordum. Bakışlarımı tekrar Lena'nın gözlerinde buluşturduğumda cevabımı net bir şekilde istercesine "Bana anlatman gereken bir şeyler var mı?" diye sordum. Lena anlatmak için bu soruyu beklercesine oturduğu koltuğun boş tarafına hafifçe vurarak oturmamı işaret etti. Onun gösterdiği yere otururken gözlerim bir yandan karşımda duran adamı inceliyordu. Buğday teni ve kahverengi saçları bana sanki tanıdığım birilerini andırıyor gibiydi. Ela gözleri merakla bana baktıktan sonra Lena'ya doğru yöneldi. O da benim gibi Lena'nın dudaklarından çıkacak olan kelimeleri merak ediyor gibiydi. Ya da bana anlatması gerekenleri hangi kelimelerle en doğru şekilde anlatacağını merak ediyordu. Birkaç dakika süren sessizliğin Lena'nın cılız, ne yapamayacağını bilemeyen ses tonuyla bozulmasıyla birlikte bakışlarımı tekrar ona yönelttim. Karşımda duran adam gibi ben de Lena'nın konuşmasını bekliyordum. "Walter senin amcan ve benim sana yeteri kadar iyi bakamadığımı düşünüyor" dediği sırada ben karşımda duran adamın amcam olduğunu öğrenmenin şokunu yaşarken Lena'nın sözleri hızlı bir şekilde kesilmişti. "Zaten bakamıyorsun da. 34 yaşındasın ve hâlâ küçük bir çocuktan farkın yok. Bir çocuğa bakmak için önce senin büyümen gerekir. Fazla sorumsuzsun Lena." Aslında haklıydı. Lena biraz sorumsuzdu. Ama bana bu zamana kadar baktıysa bundan sonra da bakabilirdi. Ayrıca ben kendime bakabilecek bir yaştaydım. Şuan bu konuşmayı yapmak bile saçmaydı. Lena'nın üzgün gözleri, konuşmayı karşımda duran ve amcam olduğunu yeni öğrendiğim adama devrettiğini belli ediyordu. Adam bakışlarını Lena'nın üzerinden çekip bana çevirdi. "Benim yanımda kalmanı istiyorum" dedi net bir ifadeyle. Madem amcamdı neden bu zamana kadar onun benim amcam olduğundan haberim yoktu. Bu zamana kadar değil de neden şimdi gelip onun yanında kalmamı istediğini söylüyordu ki? "Olmaz" dedim kesin bir cevap olduğunu belirterek. "Ben çocuk değilim ve kendi kararlarımı verebilecek bir yaştayım. Bu zamana kadar Lena'nın yanındaydım ve bundan sonra da onunla birlikte kalacağım." Walter itiraz etmedi. Sanırım cümlemdeki imayı anlamıştı. "Daha önce de seni almak için geldim. Lena'yla kaç kere bu konu hakkında konuştum saymadım bile...Ama bu konu nedense sana hiç ulaşmamış. Amcan olduğumu bile yeni öğrendin." Bütün bu sözler Lena'yı suçlamak için söyleniyordu. Farkındaydım. Konuşmasını bitirdikten sonra Lena'ya kötü bir bakış attı ve hışımla kapıya doğru yöneldi. Lena donuktu. Hiçbir şey söylemiyordu. Sanırım şuan ona cazip gelen tek şey yerdeki parkeleri incelemekti. Dışarıdan gelen arabanın kilit sesi yerini biraz sonra sertçe kapanan bir kapıya daha sonra ise motor sesine bıraktı. Ben koltuktan çoktan kalkıp merdivenlere ulaştığımda onu kafasındaki düşüncelerle baş başa bırakmıştım.

DARCYWhere stories live. Discover now