1. Bölüm

1.7K 440 1.9K
                                    

- 2 Sene Sonra -

Gözlerini açtığında havanın çoktan aydınlandığını gördü. Perdenin arasından içeriye süzülen güneş  sabahın habercisiydi. Uyanmıştı uyanmasına ama yataktan çıkmak istemiyordu. Gözlerini odanın içinde gezdirmeye başladı. Her şey oldukça düzenli ve yerli yerindeydi. 

Yatağının çaprazında ki yerde oturan ayıcığa takıldı gözleri. Çok şey hatırlatıyordu ona.

Her gece uyumadan önce gördüğü son şey,  her sabah uyandığında gördüğü ilk şeydi. O ayıcığın yeri çok ayrıydı.  Güzel anıları vardı onunla ilgili. Ayıcığın yanında bir de kalp şeklinde kutu vardı. Kutunun içindeyse kurumuş güller...

Bade o kuruyan gülleri atmaya kıyamamıştı. Nasıl kıyabilirdi ki ? O gülleri ve ayıcığı aldığı gün çok mutluydu. Emreden gelmişti. Eşinden, özünden, hayatını paylaşmak için yola çıktığı adamdan aldığı son hediyeleriydi onlar.

Yine aklına gelmişti Emre. Hemen yanı başında duran fotoğrafına baktı. Keşke fotoğrafın değil de sen olsaydın yanımda diye düşünüyordu. İki sene geçmişti ama o geçmemişti. Geçmiyordu.

Ona bunu yapanlar şu an cezalarını çekiyordu ama o geri gelmemişti. Seni bırakmayacağım diye sözler vermişti ama bırakıp gitmişti işte. Buna mecbur kalmıştı.

Daldığı yerden gözlerini aldı Bade. Başını iki yana sallayıp kendine gelmeye çalıştı. Kafasında ki düşüncelerden kurtulmak için yaptı bunu. Saatin kaç olduğunu merak ediyordu. Duvarda asılı olan saat durmuştu. Pili bitmiş olmalıydı.

Uzanıp telefonunu aldı ve saatin daha 07.00 olduğunu gördü. Erkenmiş daha diye düşündü. Gelen mesajları vardı. Ekran kilidini açtı ve en yakın arkadaşı olan Gizemden gelen mesajı okudu,
'Günaydın Bade bugün 13.00 da toplantı var unutma hatta erken gelirsen bir şeyler yapalım özledim.'

Daha dün birlikte olmalarına rağmen yine özlemişti en yakın arkadaşını.

Bade mesajı okuduktan sonra yüzünde küçük bir tebessüm belirdi.

Çocuk ruhluydu Gizem. Üzüntüsünü sevincini her duygusunu belli ederdi. Her ortama ayak uydurur, karşısına kim gelirse gelsin anlaşırdı. Bade bazen kıskanırdı onu. Herkesle çok samimi olmasını fazla kaldıramazdı çünkü en yakını oydu.
Gizem ise bazen Bade'yi sinirlendirmek için bile bile başkalarıyla samimi bir şekilde konuşurdu.
Çocuk gibiydi işte ama kimle samimi olursa olsun her şeyini Bade'ye anlatırdı. Başkasına güvenmezdi kolay kolay.

Bade telefonunu bırakıp yataktan kalkması gerektiğini düşündü artık. Ve kendisi için ne kadar zor da olsa bunu yaptı. Kalktı ve pencereye doğru yürüdü.
Perdeyi bi kenara çekip dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Kuşların sesi rahatlatıcı bir müzik gibi geliyordu kulağına.

Havanın böylesine güzel olduğunu görünce biraz kendine geldi. Sabah erkenden kalkan birinin ne kadar enerjiye sahip olacağı tartışılırdı sonuçta.

Hemen duş alıp dışarıya çıkmak istedi ve banyonun yolunu tuttu.

Duştan çıktıktan sonra dolabını karıştırdı. Ne giysem acaba diye düşünürken beyaz, üzerinde renk renk küçük çiçek şekilleri olan, dizine kadar uzanan sıfır kollu elbisesini gördü ve onu giymeye karar verdi. Askıyı hemen aldı eline ve giyinmeye başladı.

Elbise üzerine tam oturmuştu ve çok şık duruyordu. İyi bir seçim yaptığını düşünerek fön makinesini aldı eline saçlarını kuruttu ve fönledi. Elbise ve beline kadar uzanan saçları hazırdı şimdi sıra hafif bir makyajdaydı. Çok fazla makyaj yapmayı sevmezdi zaten. Her zaman doğal görünmek isterdi.

EN GÜZEL GÜNAHWhere stories live. Discover now