11. Bölüm

530 203 286
                                    

Keyifli okumalar :)

"Bunlar senin için." Diyerek elinde ki papatyaları uzattı kadına.

"Teşekkür ederim ama gerek yoktu." Diye yanıtladı kadın aldığı papatyaları koklayarak.

"Evet, benimle konuşmak istediğin önemli olan konu nedir?"

Kadın adamın yüzüne şaşkın şaşkın baktı. Biraz soğuk davranıyordu sanki. Ya da artık kendisini görmek istemiyordu.

"Beni tanıyorsun öyle değil mi?"

"Evet seni tanıyorum."

"Peki ya annemi?"

Adam kaşlarını çatarak kadına bakmaya devam etti. Biraz daha ciddi görünüyordu artık.

"Anneni mi?"

"Evet, tanıyor musun onu da?"

"Fazla değil."

"Ama babamı ve beni çok iyi tanıyorsun."

"Neden anneni sordun ki şimdi durduk yere?"

"Onu bana getir."

"Anlamadım."

"Ya da beni ona götür. Lütfen."

"Bade, senin annen..."

"Ölmedi.! Biliyorum ben yaşıyor ve sen onun nerde olduğunu biliyorsun."

Bunları söylerken ağlamadı. Aksine güldü.

"İyi değilsin sen sakin ol."

"Ben çok iyiyim. Ne dediğimin de farkındayım. Bak bana papatya getirmişsin. Peki neden papatya?"

"Şey, ben..."

"Dur ben söyleyeyim, hani beni ve ailemi çok iyi tanıyorsun ya, benim en sevdiğim çiçeğin de papatya olduğunu biliyorsun."

"..."

"Bildim mi?"

"Evet."

"Tebrik et o zaman beni." Bunu söylerken yine gülmüştü. Ama gözlerinde ki hüzün fazlasıyla belliydi.

"Ne oldu sana böyle? Biri bir şey mi dedi?"

"Annemi sormam için birinin herhangi bir şey söylemesine gerek yok."

"O zaman neler olduğunu bana anlat ki sana yardımcı olayım."

Ayakta durmaya mecali kalmayan kadın oturdu adamın yanına. Derin bir iç çekti ve bir süre sessiz kaldı. Gördüğü rüyayı anlatsa ona güler miydi acaba? Ya da dediği gibi gerçekten yardım eder miydi? Neden etmesin ki, daha önce de yardım etmemiş miydi? Sebebini bilmiyordu ama ne kadar onu görmek istemese de fazlasıyla güveniyordu yanında cevap bekleyen gözlerle kendisine bakan adama.

Koruduğu sessizliği bozarak konuşmaya başladı kadın,

"Ben bir rüya gördüm."

"Rüya mı?"

"Evet, annemi bana getirmiştin ama sonra alıp tekrar götürdün. Annem senin her şeyi bildiğini söyledi. Ölmediğini, yaşadığını ve nerde olduğunu senin bildiğini söyledi."

"Tuhaf."

"Tuhaf olan nedir?"

"Ben dediğim gibi anneni fazla tanımıyorum. Rüyalar benim için hep bir işaret olmuştur. Bu yüzden şaşırdım."

"Yani o gerçekten yok mu oldu?"

"Ne yazık ki evet."

"Anladım."

EN GÜZEL GÜNAHWhere stories live. Discover now