18. Bölüm

314 71 47
                                    

Bol bol yorum atar mısınız? Ve vote vermeyi unutmayın lütfen. :)

Keyifli Okumalar :)

Perdeyi bir kenara çekerek gözlerini gezdirdi dışarda. Önce sağ tarafa baktı kimse yoktu. Sonra döndü ve sol tarafa baktı. Karanlıktı pek belli değildi ama karanlığın içinde bile göze çarpan bir karaltı vardı. Dikkatlice bakmaya devam etti. Ve karaltının hareket ettiğini gördü. Pencereye doğru yaklaşan karaltı netleşmeye başlamıştı artık. Bu oydu. Bir çift parlak gözle kendisine bakan adam, o adamdı.

"Aras..."

🌸🌸🌸

Şaşkın gözlerle dışarda kendisini bekleyen adama baktı. Gitmeli miydi yanına? Bazı şeylerin hesabını vermek zorundaydı artık. Bu sefer kaçamazdı. Kaçmasına izin vermeyecekti kadın. Bunun için çok geç kalmış olsa da amacının ne olduğunu bugün burda öğrenecekti. Kararlıydı ve dışarı çıkmak üzere kapıya yöneldi.

Sessizce ilerledi dış kapıya. Evdekileri uyandırmaması gerekiyordu. Kimsenin haberi olmadan çözecekti bu konuyu.

Dışarı çıktığında karşısında masum bir şekilde bakan adamı gördü. Neden böyle bakıyordu? Bakışları öncekine göre çok değişikti. Genelde kendinden emin, kararlı ve özgüvenli bakardı. Şimdiyse ondan hiç eser yoktu. Tıpkı bir çocuk gibiydi. Uçurtmasını kaybetmiş bir çocuğun hüzün dolu bakışı vardı gözlerinde. Olduğundan daha fazla gizemliydi bu adam. Gizemli ve tuhaf.

"Ne işin var senin burda?"

"Merhaba Bade, özür dilerim bu saatte rahatsız ettim."

"Sessiz ol. Gel böyle, orda durma." diye fısıldayarak kolundan tutup arka bahçeye doğru çekti adamı.

"Evet, Aras Bey. Nasılsınız, iyisinizdir umarım görüşmeyeli."

"Bade gitmemi sen istedin."

"Ben zaten sana neden gittin demedim ki."

"Özür dilerim. Beni böyle tanımanı istemezdim."

"Aras, artık bana anlatacak mısın kim olduğunu, neler olduğunu. Ben çok sıkıldım artık bu oyundan."

"Tamam anlatacağım."

"Dinliyorum."

"Bursadaydık. Senin çok yakın bir arkadaşın vardı. Hatta arkadaştan öte. Küçüktük ama olgunduk. O arkadaşın, ilk aşkın. Hatırlıyor musun?"

Kadın adamın gözlerine merak dolu gözlerle bakmayı sürdürdü. Bir şey demedi. Sessizce, devam et dercesine bakmaya devam etti adama.

"Hatırlamıyor olman çok normal. Baban sırf işleri için Bursadan ayrılmak zorunda kaldı. Ve ayrılırken de sizi de ayırdı o şehirden. Seni ve anneni. Her şeyi arkanda bıraktın. O küçük çocuğu, en yakın arkadaşını, ilk aşkını..."

Durdu bir süre adam. Eğdi başını, kaçırdı gözlerini. Söyleyeceklerini bir kez daha düşündü ve tekrar kadının gözleriyle buluşturdu gözlerini. Sonra devam etti sözlerine.

"İzmir'e gidiyordunuz. Hızla. Sanki kaçar gibi ya da bir şeye yetişmeye çalışır gibi. Bu hız büyük bir kazaya neden oldu. Kazandan en çok sen etkilendin. Durumun ağırdı. Hastanede yattın uzun bir süre. Geçmişi çok fazla hatırlamamanın sebebi budur. Yoksa sen beni kolay kolay unutmazdın."

"Seni mi?

"Evet. Çocukluk aşkın Bade. Bendim o. Aras."

"Nasıl ya?"

EN GÜZEL GÜNAHWhere stories live. Discover now