14. Bölüm

404 151 269
                                    


Keyifli Okumalar:)

🌸🌸🌸

Başından aşağı kaynar sular dökülmüştü sanki.
Üzerine kaldıramayacağı bir ağırlık çökmüştü.
Gözleri doldu ve boşluğa bakar gibi baktı.
Sanki kendini kaybetmişti.
Etrafta kimse yok gibiydi gelen sesleri duymuyor, önünden geçen insanları görmüyordu.

"Ne..?"

🌸🌸🌸

Karşısında pis pis sırıtan kızın üstüne doğru yürümeye başladı.
O yürüdükçe kız da geri geri adım atıyordu. Ama yüzünde ufak da olsa hiç korku ifadesi oluşmamıştı.
Hâlâ gülmeye devam ediyor, üzerine gelmekte olan kadını çileden çıkarmaya çalışıyordu.

"Sen ne dediğinin farkında mısın?" Diye bağırarak gülmekte olan kızın saçlarına yapıştı. Sert bir şekilde tuttuğu saçları hızla çekerek kızı yere düşürdü.

Artık yüz ifadesi değişmişti. Gülümsemenin yerini acı bir hâl almıştı. Karşı koymak istiyor ama üvey ablasına gücü yetmiyordu. Zaten giyim tarzı ve o topuklu ayakkabısı da buna engel oluyordu.

"Bıraksana beni ya ne yapıyorsun?" Diye bağırdı sinsi kız.

"Seni elimden kimse alamaz bundan sonra. Sen benim hayatımı mahvettin!"

Kavgayı gören herkes gelip izlemeye başlamıştı. Her zaman ki gibi yine kimse dur demiyordu. Aksine Gizem, arkadaşına destek oluyordu.

Yerde yatan kızı dövmeye devam eden kadın, acısını da dile getiriyordu haykırışlarıyla. Saçı başı darmadağın olan kızın gözlerinden yaşlar akmaya başlamıştı. Hak ediyordu bunu. O yüzündeki tonlarca makyaj birbirine karışmıştı. Ve bu hâl ona çok yakışmıştı.

Kadın ise durmuyor hâlâ hırpalıyordu. Saçlarını hızla çekiyor, vuruyor ve hiç acımıyordu.
O, CANINI alırken acımamıştı çünkü.

Ağrıyan koluyla birlikte hareketleri yavaşlamıştı. Bir yandan bağırıp ağlıyor diğer yandan vurmaya çalışıyordu. Bunu fark eden Gizem, onu tutup çekmek istedi ama kadın buna izin vermedi. Gizem onun bu haline dayanamayıp:

"Bade yeter artık! Ona değil sana yazık. Gel buraya!" Diyerek kızın üstünden çekip kaldırdı arkadaşını.

Gözleri akan makyajından simsiyah olan kız olduğu yerden kalkmaya çalıştı ve yine gülerek,

"Bunlar senin canını yaktı değil mi? Az bile! Dur bak daha neler yapacağım sana."

Kızın bu dediklerine sinirlenen Gizem tam ona karşı bir hamle yapacakken arkadaşı,

"Gizem dur. Ben ona ne yapacağımı biliyorum. Ben senin babanı aldım değil mi elinden. Madem öyle, bunu lafta bırakmayalım. Babamı (Bunu demek bile istemiyordu aslında.) gerçekten de elinden alacağım. Sana ne verdiyse hepsini geri alacak. Fakir kalıp sürüneceksin ortada. Asıl ben sana neler yapacağım bak da gör."

"Böyle bir şey yapamazsın o seni dinlemez."

"Göreceğiz. Seni mi yoksa beni mi seçecek ufaklık!"

🌸🌸🌸

Eve geldiğinde oldukça sinirliydi. Arkasından seslenip kendisine yetişmeye çalışan arkadaşını duymuyordu bile.
İki sene sonra yine canı yanmıştı. O ölüm anını tekrar yaşadı sanki. O ana tekrar döndü; Onu, yerde cansız bir şekilde yatışını, o an ki şaşkınlığını, korkusunu ve çaresizliğini tekrar yaşadı.

Ne yaparsa yapsın geçmeyecekti. Onu unutması mümkün değildi. Ki bunu zaten istemiyordu.
Alışamamıştı daha yokluğuna. Sadece eskisi gibi düşünmüyordu artık. Aslında her gün her saniye canı yanıyor ama bunu hissetmiyordu. Hissizleşmişti bir süre sonra. Yoksa dayanabilir miydi bu kadar uzun bir ayrılığa?

EN GÜZEL GÜNAHDove le storie prendono vita. Scoprilo ora