2.Mektup

43 1 0
                                    

Sorma içimdeki yaraların güzelliğini. Anlatamam ben öyle içimdekileri herkese, seni sen olduğun için sevdim. Ama sen sen olmaktan vazgeçip bana yabancı oldun. Yaralarıma ortak olacağına yaram oldun. İçime cam kırıklarını doldurup içimi kana buladın, beni kendi kanımda boğdun.

Güzel yaraladın inan bana, daha güzel yaralanamazdı bir insan. Ben istesemde atamam şimdi bu güzel izi kalbimden. Yarası geçer izi kalır. Azı gider çoğu kalır. Unutulmaz olursun. Son defa bir şiir yazarım senin için okurda beni hatırlarsın. Ama bu yarayı söküp atmam. Bu yara içimde yeşeren umutları söndürecek tek kıvılcım. Sana satır satır yazarım ama hepsi içimde kalır, seni satırlara yazarım, seni beyaz kağıtlara sayfa sayfa anlatırım, seni yazarım sonra yine yazarım. Ben yazarım ama sen bunların hiçbirinin sana olduğunu anlamazsın. Altını çizdiğim satırlarda bulurum seni. Sen en güzel çıkmaz sokağımsın. Son duraksın. İçimdeki kıyametsin. Son yolun başısın. Dahada güzel cümleler kurmam artık. Kurduğum tüm güzel cümleleri mahveden sensin.

Yazdığım satırlarda kendini bulmaya çalış, nerede en güzel en çekici cümlelere bakma artık, köşeye sıkıştırılmış, adeta ufalanmış cümleler var ona bak. Çünkü sen daha fazlası olamazsın.

İnsanlar birini sevdikten sonra ondan nasıl vazgeçiyor, anlamış değilim adam hala. Oysa ki ben seni sevdikten sonra diğerlerini hiç görmedim. Beni yaramla başbaşa bıraktığından beri ben yaramla yoluma devam ettim, bir başkasına koşmadım. Bir başkası sarsın diye açmadım yaralarımı.

Çünkü senin açtığın yarayı sen kapat istedim. Dokun dedim. Tenime değil hislerime. Sev dedim. Bedenimi değil kalbimi.

Şimdi seni anlattığım mektuplarda, kayboluyorum satırların arasında.

O'na MektuplarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin