-11- Portakal

3.2K 220 8
                                    

  Bugün yine kocamın beni öpmesi ile uyandım. Bana bakıp gülümsedi.
- Günaydın sevgilim. Dedi tae
- Günaydın sevgilim~~ dedim ve bende gülümsedim.
- Kocacım biliyormusun hani bana evlenmeden önce seni sabahları öperek uyandırmak istiyorum demiştin.
- Hımmhımm~~ dedi mayışmış sesi ile
- Şuan da beni öperek uyandırıyorsun ben dalga geçiyorsun sanmıştım. Dedim.
- Ben acıktım ~~ dedi tae bende gülümseyerek banyoya yürüdüm.
- Elimi yüzümü yıkayıp geliyorum sen de aşağıda beni bekle kahvaltımızı beraber yapalım. Dedim
- Tamam dedim bende banyoya girip rutin işlerimi halledip formamı giyindim. Şimdi mutfağa iniyorum. İndikten sonra kocamın dudağına öpücük kondurdum. Ve dolabı açtım. İçinden kahvaltılık çıkarıp masaya dizmeye başladım. Tae de o sıra  da yumurtaları çıkarıyordu. Herhalde krep yapacaktı. Kahvaltılıkları yerleşrirdikten sonra tae nin yanına gidip krep yapmasına yardım ettim. Ben yumurtayı karıştırırken kocam burnuma un sürdü. Bende tae ye şaşkınca baktım. Sonra bende gülerek tae nin yüzüne unu sürdüm. Tae bu sefer unu tüm yüzüme sürünce bende ona kızgınca baktım.
- Yaa~~ Kocacım ama bu yaptığın haksızlık ben sana azıcık sürmüştüm ama sen beni una buladın. Dedim ve yüzümü yıkamak için musluğa yaklaştım. Ama tae beni poposu ile iteleyip kendisi ilk yüzünü yıkadı. Zaten  üstümüze un gelmemişti sadece yüzümüze un sürmüştük. Bende yüzümü yıkayıp. Tae nin yanına gittim ve tekrar krep yapmaya başladık. Krepleri yapınca masaya koyduk. Kahvaltımızı yaptıktan sonra topladık. Ve dişlerimizi fırçalayıp dışarı çıktık. arabaya bindikten sonra konuşmaya başladım. Yine aşerdiğim için söyleme gereği duydum.
- Tae benim canım Portakal çekti. Dedim tae de bana bakıp sırıttı. Bende ona bakarak.
- Neden sırıtıyorsun komik bir şey mi aşermek senin burada karının hatta karnımdaki çocuğunun canı Portakal çekiyor ama sen bana bakarak sırıtıyorsun dedim. Tae bana yaklaşıp
- Aklıma birşey geldi de o yüzden güldüm dedi bende
- Ne gelmiş bakalım senin beyinsiz kafana dedim oda bana sen ciddimisin bakışı attıktan sonra yine güldü ve
- Hani sen bana ilk öpücüğünü aldığım zaman demiştin ya hani senin Dudaklarının tadı da portakallıymış benim en sevdiğim şey demiştin ya işte o aklıma geldi. Dedim ve biraz daha yaklaştım. Sonra zaten karımın dudağını dudaklarımla esir aldım. Bi 5 dakika öpüştükten sonra nefes  nefese kaldığımız için dudaklarımızı ayırdık. Ve birbirimize bakıp güldük.
- Ama ben yinede portakal istiyorum bununla yetinemem çünkü oğlumuz senin dudağını değil portakalı istiyor. Dedim oda bana şaşkınca bakıyordu.
- N-ne oldu dedim kekeleyerek.
- Sen bebeğimizin cinsiyetini öğrendin mi? Dedi bende
- Yoo öğrenmedim neden ki dedim
- Oğlumuzun canı senin dudaklarını değil portakal istiyor dedin bak altını çizerim oğlumuz dedin dedi bende gülümseyip cevap verdim.
- İçime doğdu herhalde çünkü daha cinsiyetini bilmiyorum ama oğlumuz olsa çok güzel olurdu. Dedim ve tae nin arabayı çalıştırmasını bekledim. Okula geldiğimizde herkes bize bakıyorlardı çünkü bugün okula tae nin arabası ile girmiştik. Ben kapımı açarak arabadan indim. Sonra da kimse anlamasın diye kocama başımla selam verdim yanımdakilerde bizi dinliyordu bende inandırıcı olması için
- Teşekkür ederim bay kim dedim oda anlamış olacak ki
- Önemli değil sonuçta kocan benim çocukluk arkadaşım onun karısına göz kulak olmam gerek burada olmadığı için değil mi bayan kim dedi bende gülerek
- Teşekkür ederim bay kim beni okula kadar getirdiğiniz için tekrar teşekkür ederim ben artık sınıfa çıkayım dedim ve el sallayarak sınıfa gittim. Bizim tayfa hemen başıma uşuştular.
- Bugün değişiklik oldu beraber geldiniz okula neden dedi haneul bende
- Beni okulun gerisinde bırakıp gitmemek için yani benim yorulmamam için artık buraya kadar getireceğini söyledi diye cevap verdim. Zaten  sonra zil çaldı. Bizde yerimize geçtik. Arkama dönüp konuştum.
- Bugün canım portakal çekti. Okulun 2. günüde bal çekmişti dedim ve onlara baktım. Taewon micha ya bakıp sırıtıyordu bende onlara bakarak
- siz ne yaptınız da taewon sana öyle bakıyor dedim micha ya oda elleri ile oynamaya başladı ve dudağını kemirmeye başladı. Sonra taewon konuştu.
- okullar açılmadan önce birlikte olduk şuan sadece kusuyor belki hamiledir.  dedi sessizce bende bağırarak
- NE!! OHA!! KESİN SİZ ŞİMDİ KORUNMAMIŞSINIZDIR O YÜZDEN MİCHA HAMİLE!  Dedim türkçe benim dediğimi sadece micha haneul taewon joongin ve tae anladı diğer herkes bize şaşkın şaşkın bakarken taewon ve joongin gülüyordu. Micha ise kıpkırmızı oldu. Haneul zaten gülüyordu ama belli etmemek için kafasını eğiyordu. Bende hemen arkama dönüp tae ye baktım. Benim dediğim şeyi anladığı için bana şaşkınca  bakıyordu sonra bana türkçe karşılık verdi.
- Kim kiminle korunmadan birlikte olmuş ve hamile. Dedi. Bende çekinerek
- Micha ve taewon dedim. Oda bana baktı sonra kafasını taewon ve micha ya döndürerek baktı. Onlara yaklaşırken kızgınca onlara bakıyordu. Bende onun yapacağı atağı bekliyordum yani onları azarlayacağını düşündüm ama onların yanına gidip gülümsedi. Sonra
- Sizde şimdi benim nasıl sevindiğimi anlarsınız baba olmak çok güzel bir his biliyormusun? Dedi taewon un omzuna elini koyarak. Sonrada ciddileşerek onlara baktı ve yine konuştu.
- Bunu kimseye söylemeyin tamam mı eğer karnın büyümeye başlarsa okulunu dışarıdan bitir tamam mı eğer seninde evli olduğunu biliyor olsalardı belki o yüzden hamile olduğun için sana birşey demezlerdi. Ama evli olmadığın için hamile olman gece kızı gibi birşey olduğunu düşündürürdü. Dedi ve bana bakarak yerine geçti ve yine türkçe konuşmaya devam ederek
- Sakin bunu kimseye söyleme ya da belli etme çünkü iyi karşılanmaz dedi. Yoona yine lafa atladı ve konuştu.
- Hocam ne oldu ne konuştunuz. Dedi meraklı meraklı tae ye bakarken tae de
- Micha kedisini sabah öldüğünü görmüş bu kediyi en çok seven Sun hee ymiş kedinin öldüğünü duyunca böyle bir tepki vermiş. Dedi yoona yine sordu sorusunu
- Peki bu konuyu neden farklı bir dilde konuştunuz bizim dilimizi kullanmayı es  geçip dedi bende tae ye yalvaran gözlerle bakıyordum.
- Çünkü sizin onlarla alay edeceğinizi düşünmüşler çünkü sizin hayvanlar ile aranız pek iyi değilmiş sizin bu değersiz  kedi için neden bu kadar tepki gösterdiğinizi anlamıyoruz diyeceğinizi sanmışlar dedi  ve durumu toparladı. Bizde rahatça nefes vermiştik. Sonra zil çaldı. Tae sınıftan çıktı. Bizde sıramıza oturup okulun bitmesini bekledik. Okul bitince yine tae ile okulun içinde buluşup arabaya bindikten yine herkes bize bakıyordu. Bende
- Beni evime kadar bırakacağınız için çok teşekkür ederim bay kim dedim oda bana
- Önemli değil seni bu halde evine tek başına gönderemezdim. İçime el vermezdi. Dedi ve gülerek arabaya bindi bende arabaya bindikten sonra evimizin yolunu tuttu. Ev gelince hemen pijamalarımızı giyip yatağa uzandık.
- Karıcım istersen bugün biraz ders çalışalım ne dersin dedi bende
-Olur hadi çalışmaya dedim ve çalışma masasının yanına gittik. İngilizce kitaplarımı ve ingilizce defterimi çıkardım. Sonra da tae nin kitaplarını çıkarmasını bekledim. Kitaplarını çıkarınca iyicene bana yaklaşıp dudağımı öptü.
-Eğer tüm soruları doğru yaparsan doğru yaptığın kadar sen öpeceğim ama yanlış yaparsan sen beni öpersin dedim ve masumca güldüm. Bana şaşkınca baktı ondan sonra
- Olur~~ Dedi aegyo yaparak bende hemen testleri çıkarıp karşısına koydum oda bana bakıp
- Hazır olmalısın çünkü sadece sen beni öpeceksin hepsini doğru yapacağım ben değil sen beni öpeceksin dedi ve göz kırpıp testine döndü. 20 dakika sonra 50 soruyuda bitirdiğini anladığımda ona döndüm. Ama o bana
- Bir tanesi yanlış onu çözemedim ona baktıktan sonra doğru yanlış seçimi yapsak dedi gözlerini kırpıştırmıştı. Bende soruya bakarak sorunun yanlış ya da doğru olduğuna baktım bana umutla bakıyordu. Sanki sorunun yanlış olduğuna emin gibiydi. Karıma dönerek gülümsedim.
- Aferin sorunun yanlış olduğunu anlamışsın. Dedi ve anlımı öptü.
-Şimdi doğru yanlış sayısına geldi dedi ve kağıdı eline alarak benden biraz uzaklaştı. Bende onun kağıdı okumasını bekledim. Bi 10 dakika sonra yanıma gülerek geldi dedi ki
- Aferin hiç yanlışın yok dedi bende ona göz kırptım. Sonra bana yaklaşarak
- O zaman ben seni 55 kez öpüyorum dedi bende ona şaşkınca baktım. 55 nasıl oldu 50 sorudan
- 55 nasıl oluyor acaba 50 sorudan acaba dedim oda bana bakarak
-Yanlış bir soruyu bulmak sana 6 öpücük kazandırdı dedi ve göz kırpıp yatağın üstüne oturdu sonra beni eli ile yanına çağırdı. Bende yanına gittim ama ben yatağın üzerine uzandım kocam da benim üzerime çıkmıştı.
- Yaaa~~ neden üzerime çıktın dedim oda karşılık olarak
- Seni böyle öpmek istiyorum dedi ve 1. öpücüğünü dudağıma kondurdu. 15.öpücüğü kondurduktan sonra ayrılmadı ve öpmeye devam etti. Nefessiz kalınca ayrıldı ve anlımı anlına yasladı. Gülerek bana baktı ve bedenini yorganın içine soktu bende yatağın içine girince bana sarıldı ve saçımı öpmeye başladı bir öpüyor bir kokluyordu. Bende onun göğsüne kafamı yaslayıp iyi bir uyku geçireceğimizi düşünerek güldüm ve kendimi uykunun kollarına bıraktım. Zaten Tae de benden sonra uyumuştur.

*Tam tamına 1320 kelime yazmışım *
* Beğenmeyi unutmayın *
*Yıldızada basarsanız sevinirim. *
~~♡♡♡~~

TEACHER  [KTH]Where stories live. Discover now