3.BÖLÜM - SIRILSIKLAM

32.3K 1.5K 144
                                    

UZUN VE GÜZEL BİR BÖLÜM SİZLERLE =)  KESMEK İSTEMEDİĞİMDEN FAZLA UZUN OLDU =) KEYİFLİ OKUMALAR...

İşe başlayalı on gün olmuştu ve iyice alışmıştı. Uyandığında yatağında gerildi ve gülümsedi. Yataktan kalktı ve duş aldı. Neyseki şu zevzek çocuk kalmamıştı, onda hoşlanmadığı bir şeyler vardı. Duştan çıktı ve hızla giyindi. Saçını maşaladı, makyajını yaptı.
Perdesini açtı, yine yağmur bastırmıştı. Evden hızla çıktı. Arabasına bindi ve şirkete gitmek için çalıştırdı. Bugün önemli bir toplantı vardı. Ama bir türlü çalışmıyordu. Yine denedi, çalışmadı. Yağmurun dindiğini fark edince, hızlı olmak için arabadan indi ve otobüs durağına doğru koştu. Birden yeniden bastıran yağmur yüzünden şansına tükürdü.

Gelen otobüse doğru elini salladı ve beklemesi için dua etti. Neyseki beklemişti. İçeri apar topar attı kendini. Kartını okutup, arkalara gitti.
Saatine baktı, geç kalacaktı. “Lanet olsun geç kalacağım.” Diye mırıldandı.
Durağa geldiğinde hızla indi ve tekrar koşmaya başladı. Sıçana dönmüştü. Şirkete girdiğinde saçından ve elbiselerinden sular damlıyordu. Herkes ona bakıp, fısıldaşıyordu. Rezil olmuştu.

Asansöre bindi ve bildiği bütün duaları okudu. İneceği kata geldiğinde ortalıkta bağıran bir Timur bey bekliyordu zaten.
"Nerede kaldı bu kız Petek, ara çabuk."
“Timur bey aradım, bir kaç aksilik yaşamış ama yoldaymış. Belki-“ adamın arkasında hapşıran kızı duydu, lafını bitiremedi, adamla kız aynı anda o yöne baktı. Petek ağzını kapattı. “Hi, Naz- yani Nazelin hanım ne oldu size böyle?”
Nazelin mahcup bir şekilde adama baktı. Gözleri dolmuştu. Zaten rezil olmuştu tüm şirkete.
“Kovuldum mu?” dedi ürkek bir sesle.
“Odama çabuk!” diye gürledi adam. Önden giderken, o da kurbanlık gibi arkasından gitti.

İçeri girdiklerinde adam odanın içinde dönüp, durdu. Sonra kız tekrar hapşırınca, kızın varlığını hatırladı. Sabır dileyip, telefonunu eline aldı, telefonu açan kadın;
“İyi günler Timur bey.” Dedi heyecanla.
“İyi günler Serpil hanım. Bizim şirkete,-“ kızı süzdü, ama bir tahminde bulunamadı. Telefonu uzaklaştırdı ve “Bedenin kaç?” diye sertçe sordu.
“Neden?”
“Nedeni mi var? Şu haline bak, bugün toplantı ve görüşmeler var. Bedenin kaç?”
“36.”
“36 beden bir şeyler gönderin. Yani ayakkabı, iç giyim, elbise, pantolon, gömlek, kaban falan işte bir şeyler gönderir misiniz?”

“Ta-tabi efendim. Eşiniz için mi? Yani onun tarzımı olsun?”
Adam derin nefes aldı. “Hayır, daha-“ kızın üstündekilere baktı ve mırıldanarak “renkli bir şeyler olsun.” Dedi.
“Peki efendim.”
Telefonu kapattı. Kız mahcup bir şekilde adama baktı.
“Timur bey gerek yoktu.”
“Gül yüzün için almadım. Toplantı var bugün, bu halde mi gireceksin?”
“Şey... üzgünüm.” -hapşu...
“Şimdi anlat neden geç kaldın ve bu halin ne?”

Kız elleri ile oynamaya başladı. Başını da öne eğdi.
“Ben... Aslında sabah vaktinde uyandım. Ama arabam hep sorun çıkarıyor. Bu sabah da onlardan biriydi. -hapşu, burnunu çekti- Ama bu sefer hiç çalışmadı. Bizim oradan pek taksi geçmez, -hapşu- otobüse doğru yürüdüm. Yolda yağmur yeniden bastırdı. İndiğim yerde buraya uzaktı-hapşu- O yüzden ıslandım.” Kıza peçete uzattı. Kız sesli bir şekilde burnunu sildi, sonra ne yaptığını fark edip, adama mahcupça baktı. “Pardon." Diye mırıldandı.

Adam derin bir nefes aldı ve içeriden bir havlu getirdi, kıza uzattı.
“Saçlarını kurula. Hasta olacaksın.”
Kız başını kaldırıp, adama baktı. Ses tonu yumuşamıştı. “Te-teşekkür ederim.”
“Toplantıya kadar toparlan. Ihlamur getirsinler sana.”
“Tamam söylerim. Kovulmadım mı?” sesi çok sevimli çıkmıştı.
Adamın dudağı bir an yana kaydı. “Hayır, hadi çık. Ama bir daha öyle bir şey olursa, geç kalırsan bile, taksi ile gel.”
“Peki.”

TÜM GÜNAHLARIN BOYNUMA - YASAK SERİSİ I - FİNALWhere stories live. Discover now