8.BÖLÜM - İLK KISKANÇLIK KIVILCIMLARI

29.4K 1.5K 218
                                    

Eee artık Timur biraz kıskansın mı? 😈😈😈

Nazelin odasının olduğu kata çıkana kadar kıpkırmızıydı. Petek onu görünce sevinçle boynuna sarıldı. Sonra geri çekilip yüzüne baktı.
"Hi! Naz dudağına ne oldu?"
Nazelin yüzünü ekşitti. "Bir kaza oldu."
"Ne demek bir kaza oldu. Ne oldu?"

Nazelin parmakları ile oynamaya başladı. Başını öne eğip, gözyaşlarını tutmaya çalıştı. Ya Timur gelmeseydi, ya o adam ona daha fazla dokunsaydı, bunları düşünmek bile istemiyordu aslında. Hele anlatıp, dile dökmek hiç istemiyordu. Yüreğini öyle acıtıyordu ki, sahipsiz olduğunu bir kere daha hatırlıyordu.

Ama karşısındaki kızdan, evine taşınmasını istiyorsa bunu ona anlatmalıydı. Belki de öyle belalı biriyle aynı evde yaşamak istemezdi.
"Aslında bu konuyla bağlantılı bir şey konuşacaktım seninle. Ama öğle arasında konuşuruz olur mu?"
"İyi peki tamam."
Gülümseyip, kendi odasının olduğu bölüme girdi. Girdiği anda da, Timur beyin gürleyen sesini duydu. Hemen küçük mutfak bölümüne girip, kendine güzel bir kahve, adama da o iğrenç karışımı yaptı.

Adamın odasına geldiğinde kapıyı tıklattı. Ama Timur bey hala telefonda bağırdığı için duymamıştı. Nazelin de kapıyı yavaşça açıp, sadece kafasını uzattı. Adamla yüz yüze gelince elindeki karışımı salladı. Timur o sinirin arasında kızın surat ifadesine gülümsedi ve gözleri ile girmesini işaret etti.

Nazelin girdiği an adam yeniden gürledi. Nazelin yerinde sıçrarken, adam onu görmemiş gibi gözlerini yumdu ve yerinden kalktı.
"Ya ne demek daha reklamda oynayacak mankeni bulamadık?!" karışımı bi dikişte içti.
Kız odadan çıktı ve hemen tabletini alıp, tekrar içeri girdi.
"Mahmut, son kes söylüyorum, o manken bugün bulunacak. Adamlar birazdan gelecek, ben ne diyeceğim adamlara?"
"Yarına kadar bulmaya çalı-"
"Bir saat sonra Mahmut. Anladın mı bir saat sonra!" Diye gürledi ve kapattı.

Telefonu masaya fırlattı. Nazelin bir adım geri gitti.
"Ya anlamıyorum. Bir manken bir ayda nasıl bulunmaz?"
Nazelin tabletini orta masaya bıraktı. "Timur bey ne olur sakin olun. En son öyle sinirlendiğinizde yönetmeni dövdünüz."
"Şimdi de o Mahmut'u öldüreceğim." Diye bağırdı. Ceketini arkaya ittirip, ellerini beline koydu. Ortaya çıkan manzara yüzünden Nazelin yutkundu.

Adamın ellerine baktı, o eller acaba... 'Kes kızım iyice sapıttın!' gözlerini kırpıştırıp, çalınan kapıya dikkatini verdi. Evet çalınan kapılar iyidir, daha tehlikesiz. Oraya vermeliydi dikkatini. Adamın seksi ellerinden sanane yani.

Timur 'gir' diye bağırınca, Petek içeri girdi. "Efendim beklediğiniz misafirler geldi."
Timur ceketini düzeltip, düğmesini homurdanarak ilikledi. "İçeri alabilirsin Petek."
"Peki." Dışarı çıktıktan bir dakika sonra adamlar içeri girdi.

En önde giren, kurşuni takım elbisesi ve simsiyah gür saçları ile gülümseyen adam Nazelin'i görünce gözleri şaşkınlıkla açıldı.
"Mankenimizin bu olduğunu söyleyin, lütfen! Bu..." bir an durdu. "Bu kız eşsiz bir şey!"
Nazelin korkarak bir adım geri gitti. Zaten dün yaşadıklarını daha atlatamamıştı.

Timur kızın çekingenliğini fark etti ve adama kaşlarını çattı. Daha ağzından bir kelime çıkmadan Mahmut arkadan "Evet bu, Nazım bey." Dedi.

Timur Mahmut'a 'sen bittin' bakışı atarken, adama elini uzattı. "Timur Soyalp."
"Nazım Mehmet Öcal." Sonra tekrar kıza baktı. "Ah harika bir güzellik." Dedi adam kızın elini tutup, dudaklarına götürerek. Kızın resmen gözlerine kilitlenmişti. "Merhaba eşsiz güzellik." Nazelin ise donmuştu. 'Timur bey yardım edin' der gibi baktı adama.
Timur hemen kızın yanına geldi ve sahiplenici bir şekilde, kızın belinden tuttu. "Aslında o benim asistanım. Nazelin. Nazelin Özbek."

TÜM GÜNAHLARIN BOYNUMA - YASAK SERİSİ I - FİNALDonde viven las historias. Descúbrelo ahora