25.BÖLÜM - MUTLULUK YAKIN MI SENCE?

20.4K 1.2K 269
                                    

sağlık durumum nedeni ile kısa bir bölüm oldu =( KARA KARTAL'ı da düzenleyemedim. onu da yarın paylaşacağım =(

“Timuçin durum ne?”
“Tutuklandı abi. Sıkıntı yok.”
Timur rahat ve derin bir nefes aldı. “İyi.”
“Abi?”
“Efendim. Başka bir sorun var ama.”
“Nedir?”

“Annenin işlediği cinayeti de söyledi. Dosya tekrar açılacak.”
Timur gözlerini yumdu. Bunu bekliyordu zaten. “Tamam koçum. Kim ne suç işlemişse cezasını çekecek. Bu arada dediğim kişileri ayarla, içeride o kadın cezasını tam çeksin.”
“Dayak falan mı?”
“Hayır. Daha beter. Hergün tuvaletleri buna temizletsinler, yatacak yeri olmasın.”

“Peki abi. Naz nasıl?”
“Nazelin yenge, Timuçincim.”
“Naz nasıl abicim.” Diyerek sesini taklit etti.
Timur güldü. “İyi, eve geldik. Canı bir şey çekiyor mu diye düşünüyor.”
Timuçin kahkaha attı. “Dur abicim daha neler var neler...”

“Ne gibi?” dedi yüzünü buruşturarak.
“Mesela Petek’in bu sabah canı kahvaltıda sosis çekti. Ama çok pişmemiş olacakmış. Yanında da krep istedi, ama o iyi pişmiş olacakmış. Krepi şekerli yapmayacakmışım, kilo alırmış. Ha bir de her sabah ılık sütü var. Çok sıcak olursa bebek yanarmış, ama soğuk olursa da üşürmüş. Onu da anlamadım ya. Bir de peynir, çok önemliymiş. Köy yumurtası bulman lazım. Ha birde-“

“Yeter Timuçin! Çocuğumdan soğuttun lan!” deyip, telefonu adamın suratına kapattı. Oturma odasına girdiğinde, Nazelin’i somurtmuş bir şekilde otururken buldu. Hemen yanına gitti. Ellerini tuttu. “Bebeğim... Aşkım... Neyin var? Ağrın falan varsa-“
“Hayır.” Dedi omuzlarını kaldırıp, indirerek. Sesi de çocuk gibi çıkmıştı.
Timur da kaşlarını kaldırıp, indirdi. Anlaşılan başlıyorlardı. “Söyle bebeğim, canın bir şeye mi sıkıldı?”

“Söylemem.”
“Ama söylemezsen yardımcı olamam ki.”
“Banane.”
Timur kadın görmeden ‘Sabır’ diye ağzını oynattı, o an Nazelin adama döndü. Timur sevimli bir şekilde gülümsedi.
“Bu hamilelik, kaç hafta sürüyor.” Dedi Timur sevimli bir şekilde gülerek.

“Maksimum kırk. Neden?”
“İki haftası gitti, kaldı otuz sekiz. Neyse.” Diye mırıldandı.
“Ne dedin sen?”
“Bebeğimizi kucağımıza almamıza az kaldı dedim.”
Kadın birden ayağa kalktı. “Ne azı ne azı? Daha bunun mide bulantıları var-“

“Ben yanında olacağım.”
“Yavaş yavaş elbiselerim daralacak-“
“Mağazalar emrinde bebeğim.”
“Şişmanlayacağım.”
“Her halin beni cezbeder.”

“Yalancı. Popom iki katı olacak-“
“Bayılırım.” Deyip, göz kırptı.
“Üstüme çıkamayacaksın.”
“Sen çıkarsın.”
“Aşereceğim. Hem de gecenin bir vakti.”
“Yedi yirmi dört emrindeyim. Canın ne isterse.” Çapkınca gülümsedi.

“Kaşıntılarım olacak. Böyle uyuz gibi kaşınacağım.” Derken ayaklarını ellerini kaşır gibi yaptı.
“En özel kremleri getirttiririm. Hem ellerim sürekli üzerinde.”
Omuz silkti. Adam onu tutup, kucağına oturttu. “Şimdi asıl derdini söyler misin hayatımın anlamı?”

Kız masumca baktı. Yutkundu ve gözyaşları aktı. “Annem yok. Senin de annen bana annelik yapmaz. Biz çok yalnızız Timur. Bu sevinci paylaşacağımız kimsemiz yok.”

Timur onu göğsüne bastırdı. “Biz kimsesiz değiliz. Bak ben varım senin yanında, benim yanımda da sen varsın. Elini karnına koydu. İçinde büyüyen minik, güçlü bir bebeğimiz var. Şimdiden bize nasıl güçlü biri olacağını gösterdi. Hem...” deyip dudağına kısa bir öpücük kondurdu. “Petek ile Timuçin duymasın, çok üzülürler. Yakında seni arkadaşlarımla da tanıştırırım. Hepsini çok seversin. Hem neydi senin şu organizasyon zımbırtısı olan arkadaşın, o da var.”

TÜM GÜNAHLARIN BOYNUMA - YASAK SERİSİ I - FİNALWhere stories live. Discover now