4.BÖLÜM - SORUMLULUK

28.7K 1.6K 245
                                    

Anahtarı deliğe soktuğunda gece üçe geliyordu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Anahtarı deliğe soktuğunda gece üçe geliyordu. Evin ışıklarını kapalı beklerken hepsini açık gördü.
“Firuzan? Uyumadın mı?”
“Hayır, kocamın bir kızla gece yarısı ne yaptığını merak ediyordum. Bu yüzden de uyku tutmadı.”
Adam başını arkaya atıp, ensesini ovdu.
“Kavgayı sabah yapsak olur mu? Çok yorgunum inan. Yanlış bir şey yapmadım. Kızın ateşi çok yüksekti. Hastahaneye götür-“
“Tabi tabi, kızın başına bir şey gelir, kocam kıza elbiseler alır. Sonra kız ateşlenir, kocam onu hastahaneye yetiştirir. O da yetmez, evine götürüp, ona çorbalar yapar-“
“Yeter, Firuzan! Kızın evine falan girmedim. Petek’in evine bırakıp, geldim. İyi geceler. Çatmak için yanlış bir gece seçtin.”

Merdivenlere yönelirken, kadın içinden kendine küfür etti, hemen o da merdivene yöneldi ve onu kolundan tuttu.
“Özür dilerim.” Konuşurken bir yandan da ceketini arkaya itiyordu. ”Ben galiba biraz kıskandım.”
Kızın ellerini tutup, üstünden çekti. “Benim için pek uygun bir zaman değil. Hadi git uyu.” Kendi misafir odasına yönelirken, kadın arkasından daha da öfkeli bakıyordu.
Timur misafir odasına girdiğinde bir müddet eli belinde pencere önünde durdu. Neden bu odaya geldiğini bilmiyordu. Ama artık o oda da o odadaki de ona ait gelmiyordu. Bu şekilde de o odaya girmek istemiyordu. En iyisi en yakın zamanda... derin nefes aldı ve baş ve işaret parmağı ile alnını ovaladı. Firuzan’ı artık kontrol edemiyordu. Ne zaman şans verse, ertesi gün bu krizleri yaşıyordu ve gerçekten bıkmıştı artık. Söküp, kenarlara sarkıttığı kravatını çekiştirip, attı ve kıyafetlerini çıkarıp, duşa girdi.

***

“Petek! Defterimi gördün mü?”
“Hangi defterini?”
“Ajandamı. Gerçi on günlük planı tablete girmiştim. Ama gerisi yok.”
Telaşla çekmecelere bakmaya başladılar.
“Dün bende göremedim. Yanına almışsındır diye üstelemedim.”

Nazelin elini alnına koydu, “Bittim ben ya. Acaba diğer çantamda mı kaldı? Ama eve almadığıma eminim ya.” Diye mırıldandı.
“Neyse, sen bir sakin ol. Şimdi her yere bakarız.”

“Selam hanımlar!” diyen neşeli sese döndüler.
“Ah Timuçin bey hoşgeldiniz. Çoktandır uğramıyordunuz.”
Nazelin Petek’e baktı, demin onun gözlerinden kalpçikler mi çıkmıştı? Gülümsedi. Eğildiği çekmeceden ayağa kalktı.
“Evet, fırçalanma zamanınım geldi.” Dedi sırıtarak. “Bu güzellik abimin yeni kuzusu mu?”
Petek kahkaha attı. “Evet, Nazelin. Nazelin bu da Timur beyin küçük kardeşi Timuçin bey.”
Adam yüzünü buruşturdu. “Küçük mü?” dedi kendine baktı. “Bence eşek kadar oldum.” Deyip göz kırptı Petek’e.
“Memnun oldum Timuçin bey.”
“Timuçin kafi kızlar. Bey demeyin, kendimi abim kadar yaşlı hissediyorum.” Bu lafa iki kız da kıkırdayınca, kapıdaki öksürük sesi ile hepsi kapıya döndü.

“Sensin yaşlı. Kes zevzekliği de içeri gir.”
Timuçin’in yüzündeki gülümseme daha da genişledi.
“Abicim! Ben de seni ne kadar özledim, bilemezsin.” Adamın arkasından geçerken kızlara yüzünü buruşturdu. “Gençtim daha oysa...” dedi.

TÜM GÜNAHLARIN BOYNUMA - YASAK SERİSİ I - FİNALWhere stories live. Discover now