19

3.6K 143 39
                                    

 ۞

“Öncelikle unutma, bu bir kılıç değil.”

Elinde ki tahtadan yapılmış bıçağı Arya’nın boynuna doğru tuttu.

“Ve sana bu dersi birilerini yaralaman için vermiyorum, öldürmen için veriyorum.”

Arya, Leon’u iterek üstünü düzeltti. Bu ders onu korkutuyordu. Tahtadan yapılmış sahte bıçaklardan bile ürkerken, nasıl olurda gerçek bir bıçak kullanıp birilerini öldürecekti? Düşüncesi bile onda kusma hissi uyandırıyordu.

“Deehan nerede?”

“İşleriyle meşgul.”

 

“Onu görmek istiyorum.”

 

“Dersin bittikten sonra neden olmasın,”

 

“Leon…”

 

“Arya, lütfen. Şu an istediğimiz en soy şey, senin savunmasız olarak yanımızda ilerlemen.”

 

“Pekâlâ. Devam edelim.”

Arya bıçağını önde tuttuğu elinin arkasına aldı. Bir elini havada tutarken, bıçak olan eli sabitti. Leon’un, bıçağını baş hizasında ilerletmesi sonucu eğildi ve dönerek Leon’un arkasına geçti. Hızlı hareketlerle ayağa kalktı ve Leon’un boğazından tutarak dönmesini engelledi. Bıçağını boğazına dayadı.

“Ah-ha! İşte olmasını istediğimiz Arya.”

 

Arya onu serbest bıraktı ve gülümsedi.

“Leon, bir şeyler öğrenmek istiyorum.”

 

“Ne isterseniz, Kraliçe,

 

Arya kıkırdadı. Tahta bıçağı yere bırakarak konuştu. 

"O kadar insan, neden buradaydı?"

"Sadece Deehan'ın söylediklerini dinlemek ve ateşi izlemek için buradalardı. Her ay yapılan bir şey,"


Arya, aldığı cevaptan memnun olarak devam etti.

"Deehan, Richardson ve Gonzalezler'i nasıl yenebiliyor?"

"Kendi yeteneğiyle."

SoulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin