27

2.8K 127 35
                                    

Not: Bölümler neredeyse 30'a geliyor, biri bana dur demeli artık! 

 

Multimedia: Tanıdığınız üzere, güzeller güzeli Wendy!  

۞ Brandon 

Clariss ile ne yapacağımızı bilemeyerek, Deehan'ın olduğu yerden ayrıldık. Ona acımıştım. Ondan nefret etmiş olsam bile böyle bir şeyi Lily'nin ona yapıyor olması içimi acıtmıştı. Clariss'le birbirimize bakıp duruyorduk. Sonunda konuşan o oldu.

"Lily'yi engellememiz gerekiyor, o kişi Deehan olsa bile, birini öldürmesine göz yumamam."

"O öldürmez. Eğer Dağ Evine gelmeden önce de yanımızda olsaydın, onun buraya kapattığı insalara işkence yaptığını bilirdin. İnsanların yalvararak "Beni lütfen öldür," dediklerini bile duyduğum olmuştu. Deehan'da uyguladığı taktik başka sanırım."

"Evet. Evde bağıran birini duymamış olamayız."

"O biliyor mu?"

"Kim?"

"O."

Clariss yüzünü ekşiterek bana garip bir şekilde baktı. 

"Sen ciddi misin? Tanrım. Cidden onun ismini bile söyleyemiyor musun? Ah, birbirinizi unutma şekilleriniz bile aynı!" 

Ellerini göğsünde birleştirerek sehpaya bacaklarını uzattı. 

"Hayır, bilmiyor. Ama belki Lily'yi o durdurabilir. Ona söylemeliyim."

"Ne zaman?"

"Bilemiyorum, belki-," 

Ayağa kalkarak arabanın anahtarlarını aldım ve onu kolundan tutarak evden çıkardım. O kişinin Deehan olmasını umursamıyordum. O kişinin insan olduğunu ve bunu onun için yaptığını biliyordum. Lily'nin bize açıkladığına göre, her şeyi, öldürdüğü her Gonzalez'i, her Richardson'ı, onun için öldürmüştü. Ama Brandon ve diğerleri bunun mantıklı açıklamasını henüz bulamamışlardı. 

Clariss soru sormadan arabada ki yerini aldıktan sonra arabayı çalıştırdım. Evinin yolunu her zaman biliyordum. Ollypos'un dışında olsak bile, oraya kısa yollardan gidebiliyordum. Ondan ayrı durduğum ilk bir ay içinde, her gece onun evinin dışında durarak, babasıyla yaptığı muhabbetleri izliyordum. Kahkaha atarken ki yüzünü görmek için bu kadar yol gelmeme değiyordu. 

Gece devam ederken, evlerine doğru yaklaşmıştık. Clariss kolumdan tutarak beni durdurdu. "Her ne kadar barışmanızı istesem de, senin oraya gelmemen gerekiyor, Brandon."

"Neden?"

"İstemiyor. Böyle olmamalı. Ben hep ikinizi baş başa bir oda da barışana kadar bırakmayı düşünmüştüm... Yani! Böyle olmamalı. Burada kal."

SoulWhere stories live. Discover now