Soul

32

۞  Wendy

Sabah yağmurun sesiyle uyanmıştım. Babamın dün gece yola çıktığını biliyordum. Beni bırakmak istemese de John ve Amelia da kalmamı sağlayarak gidebilmişti. Ama John ve Amelia’dan izin alarak, Clariss’in benimle kalmasını sağlamıştım. Böylece hem rahatımı bozmamış hem de Clariss ile vakit geçirmiş olacaktım. 

Salona çıkıp televizyonu açtığımda haberleri aramaya başladım. Maveria Glithis ile başlayan kaçırılma haberleri iki haftadır televizyonlardaydı.

Haber kanalını bulduğumda durdum. Televizyonun sesini açarak mutfağa gittim. Clariss bu sabah geleceğini söylemişti. O gelmeden kahvaltısını hazırlamam iyi olacaktı. 

“…Evet, evet. Bu olayın da diğer üç kız ile bağlantılı olabileceğini düşünüyoruz.”

Televizyonda ki spikerin sesini duyduğumda koşarak salona ilerledim. Yeni bir gelişme vardı.

“Gwen Thyrell’in kayıp olduğu dün gece bizlere bildirildi. İlk önce araştırmalar yapıldı. Sokak kameralarından izlenen görüntülerde, okuldan eve geldiği saatlerde kaçırıldığını görüyoruz. Farklı araba. Ve araba, dedektifler tarafından takip edildi. Gündüz vakti olması her ne kadar iyi olsa da, ormanlığın girişinde arabayı buldular. Maveria Glithis ile başlayan kaçırılma olayında, Gwen Thyrell’de kayıp listesine eklendi. Gelişmelerle OPJ Haber de olacağız.”

Kapı zilinin çalmasıyla gözlerimi ekrandan ayırdım ve kapıya ilerledim. Gelen Clariss’ti. Sarıldıktan sonra beraber mutfağa ilerledik. Kahvaltı için en sevdiği kek ve poğaçalardan almıştı. 

“Clariss, gelirken radyoyu falan dinledin mi?”

“Neden?” diyerek çikolatalı kekten büyük bir ısırık aldı. “Haberleri öğrendiğim kişi hep Brandon olur,”

“Maveria’dan sonra bir kişi daha kaçırılmış.”

“Ah, şu Maveria. Brandon onun hakkında Ewerpool ile uzun bir konuşma yaptı. Neden ilgilendiğini bilmiyorum.”

Şaşkınlığımı ve kıskançlıktan kızaran yüzümü gizleyerek devam ettim.

“Belki sizinle ilgilidir? Onun için Maveria konusuyla ilgileniyor olabilir.”

“Hayır. Bizimle alakası yok, eğer olsaydı bir şeyler yapabilirdik. Onları bulabilirdik. Ama… Muhtemelen eğer bizimle alakası olsaydı Lily bundan haberdar olurdu. Yani… Yapacağımız bir şey yok, üzgünüm.”

Başımla onaylayarak bardaklara süt doldurdum. Kek ve süt onun en sevdiğiydi. 

“Ee, bugün ne yapmak istersin, Clarissae?”

Sadece Brandon ve Lily ona tam adıyla sesleniyordu. Onu böyle çağırmak garip olsa da, tam adını daha çok seviyordum. Kekinin son parçasını da ağzına attı.