Zor Mafya

Baran!

Elimde gelin buketi'm ve beyaz elbisemle Burak'la evleneceğim gün Baran'ın mezarının başına geldim,hadi artık bir mucize olsun diyordum neredeyse seni görmeyeli 3 sene olmuştu.artık uyan ve yarım kalmış hayatımıza devam edelim.

Sana anlatacak bir sürü şey biriktirdim...

Burak'ı sevmeye başladım... Ama sen bende farklısın,sen yerine senden başka kimseyi koyamıyorum.

sensiz geçen aylarda kendimi kitapların dünyasına hapsettim çünkü kitaplar kendime zarar vermemi engelliyor. her kaçıp gitmek istediğimde,aynı yerde buluyorum kendimi,sende.

Bir şarkı çalıyor kulaklarımda,tek bir şarkı size öyle anılarınızı hatırlatır ki,kendinizi kızarmış gözlerinize hakim olmaya çalışırken bulursunuz.

içimde bir boşluk var,sadece sanırım bir nedenim yok.çok bir şey yaşamadım aslında ama hüzünlüyüm.sanki ruhumun acı bir kasveti var ve ben boğuluyorum...

dokunduğun yerlerimde kederden izler buldum.sakıncalı bir haritanın başkentiydi düşlerin.hasretine sarılıp uyurken göz kapaklarım, düştüğüm kuyuda aşktan çıkamadım. kahrımın kenarına intihar notu ekleyip  aklımın arka odalarında esaretle yaşamakta neyin nesiydi?.

dediğim gibi unutmak yıllar alır,hatırlamak bir an...

ben seni unutamam ki aklımdan çıktığın bir an yok.Bazen bir güneş gibi parladığın seni gördüğüm ilk güne takılıyorum,bazen güneşimi bir mumun alevi gibi nefesinle söndürdüğün güne...renklerimi de alıp gittiğinden beri en çok siyahın koynunda buldum kendimi,en koyu tonunda.

bazen kendi içindeki boşlukta intihar etmek istersin,çünkü tüm sevdiklerin orada ölmüştür.

Özensiz bir nikah töreniyle evlendik,sadece en yakınlarımızın ve akrabalarımızın konuk olduğu düğün nikah salonununda nikahımız kıyıldıktan sonra sona erdi.

Burak'la birlikte onun koluna girerek evlenme dairesinden çıktık ve arabaya bindik Burak beni balayı için güzel bir yere götürüyordu,bavullarım çoktan hazırlanıp bagaja koyulmuştu bile.

onun yıllarca beklediği an gerçekleşmişti,mutlu gözüküyordu.

Datça'ya götürmüştü beni orada taştan havuzlu bir villa kiralamıştık bir kaç haftalığına,yol boyunca ara ara uyumuştum.Burak da uyandırmamak için yavaş yavaş sürmüştü sarsmadan.

arabayı durdurmak için fren yaptığında uyandım.

-Özür dilerim seni uyandırdım mı?.

-Geldik mi?.

-Evet,burada bekle evin kapısını açıp seni alacağım.

-Kendini yorma,ben inebilirim zaten yeterince yoruldun.

-Seni taşımak benim için büyük bir zevk olurdu,biliyorsun.

-Başka zamana.

deyip gülümsedim.

Burak arabadan inip bagaja yöneldi ben arabadan indiğimde yakala deyip,anahtarları fırlattı.

-Teşekkürler.

-İyi yakalayış etkilendim.

evin kapısını açıp içeri girdim,sandığımdan daha güzeldi.

odalara bile bakmadan bahçe kapısına yöneldim,dışarı çıkıp koltuğa oturdum ve ayaklarımı uzattım.

Bir kaç dakika sonra Burak elinde şampanyalarla geldi ve yanağımı öpmek için uzandı çekildim suratı düşmüştü fark ettirmeyip karşıma oturdu, bende oturur vaziyete geçtim ve Burak karşıma geçip şampanyayı patlattı.