SIZI

öldüm. Sen yoktun..

Abim sonunda konuşmaya karar verince hepimiz ne diyeceğini merak ediyorduk.

"Madem sen bu çocuğu seviyorsun, ablanda kefilmiş. Tamam ulan izin veriyorum."

"Ne?"

"Izin veriyorum işte. Görüşün."

"Abi sen ciddi misin?"

"Sera vazgeçmemi istemiyorsan zorlama abicim."

Mutlulukla yerimden kalkacaktım ki Can'ın uyarısıyla yerime sinmiştim. Hep beraber kahvelerimizi içtikten sonra abimin gitme zamanı gelmişti.

"Kendine iyi bakıyorsun. Bununla da çok fazla yakınlaşma."

Kafamı sallayıp kollarımı boynuna doladım. Bizi kabul etmesinin en büyük nedeni benim vurulmuş olmamdı. Yoksa hayatta kabul etmezdi.
Abimi yolculadıktan sonra eniştem de geçmiş olsun dileklerini iletip ablamlarla beraber gitmişti. Can hala bizdeydi. Aklıma poyraz'ın gelmesiyle rahat rahat konuşmak için Gülcan teyzeden su istemiştim.

"Emine poyraz nasıl? "

"Iyi Seracım. O da gelmek istiyordu ama annem var ya o yüzden gelemedi."

"Ben diyorum ki hazır ben bu haldeyken abim bile bizi kabullendi. Sen de Gülcan teyzeyle konuşsan da tanışsalar?"

"Olur mu ki?"

"Olur olur hadi sen git konuş. Bende sevgilimle hasret gidereyim ya."

Can'ın söyledikleriyle kıkırdayıp başımı salladım. Emine 'hıh götüm' bakışı atıp mutfağa gidince Can'a yer açıp yanıma gelmesini istedim.

"Ben şimdi oraya oturmiyim güzelim canın acır."

"Asıl sen benden uzak kaldıkça canım acır gel hadi."

Can yanıma dikkatlice oturup kafasını boynuma gömmüştü.

"Çok korktum Sera'm. Öldüm. Sen yoktun, kokun yoktu, ellerin yoktu."

"Bundan sonra herşey çok güzel olacak. Biz hep beraber herşeyin üstesinden geliriz."

Can boynuma öpücük kondurdu. Gülcan teyze ve Emine gelince ikisininde gözü yaşlıydı.

"Poyraz ve Dünya teyzeler geliyor Sera."

Demek ki Gülcan teyze kabul etmişti. Herşey düzeliyordu. Ama ne demişti Emine Dünya teyzeler de mi gelecekti? Üstüm hiç müsait değildi. Tavşanlı polar takımım vardı. Saçlarım da dağılmıştı. Kalkmaya yeltendiğimde Can durdurmuştu.

"Hayırdır yolculuk nereye?"

"Şey sevgilim."

"Ney güzelim?"

"Bizim Emineyle işimiz vardı da odama gitmemiz gerekiyo."

Emine'yi de peşimden sürükleyip odama gelmiş yatağa oturmuştum. Çok fazla ayakta kalınca dikişlerim sızlıyordu.

"Ne işimiz var sorabilir miyim?"

"Çok önemli Emine. Kaynanam geliyor ve benim şu halime bak. Bana düzgün bir eşofman bulmamız lazım."

Emine dolabımı açınca bakmam için kenara geçmişti. Gri pijama, beyaz tişört ve üstüne giymek için sweatshirt istemiştim. Yarama dikkat ederek  giydikten sonra saçlarımı açıp taradıktan sonra düzgün bir şekilde topuz yapmıştım. Biraz daha iyi göründüğüme kanaat getirince tekrar salona geçtim. Can ne yaptığımı anlayınca imalı bir biçimde gülmüştü. Ona omzumu silkip önüme döndüm. Sonuçta kaynanam geliyordu o halde karşısına çıkamazdım. Kapı çalınca Emine heyecanla yerinden kalkıp kapıyı açmıştı. Önden Dünya teyze ve Salih amca gelirken arkada seke seke yürüyen Poyraz vardı. Can'dan destek alıp ayağa kalktım. Salih amca ve Dünya teyzenin elini öptükten sonra Emine'nin yardımıyla oturan Poyraz'a da selam verip bende oturdum.

"Hastaneye gelemedik kızım. Nasılsın iyisin inşallah."

"Hiç önemli değil düşünmeniz yeter. Gayet iyiyim teşekkür ederim."

"Sen nasılsın yaralı kuş?"

"Bana diyene bak sen nesin acaba yaralı ceylan felan mı?"

Can'ın yastık fırlatmasıyla Poyraz susmak zorunda kalmıştı. Bu haline hep beraber gülmüştük.

....

Keyifli ve bol kahkahalı geçen bir geceden sonra herkesi teker teker yolcu etmiştik. Can her ne kadar benimle kalmak istese de ona gitmesini söylemiştim. Bu bir kaç günde benim yüzümden yeterince yorulmuş ve uykusuz kalmıştı zaten. Şimdi benimle kalırsa uyumayıp başımda bekleyeceğini biliyordum. Gülcan teyze Poyrazla uzun uzun konuşmuş, Emine'yi üzmemesi konusunda uyarmıştı. Bütün gece ağzı kulaklarında dolaşıyordu. Gülcan ve  Dünya teyze ise resmen kanka olmuşlardı.
Telefonuma gelen mesajla uzun uğraşlar sonucu sehpanın üzerinden alıp kilidini açtım. Mesajın Can'dan olduğunu görünce hemen okudum.

Sevdiğim:Ağrın var mı?

Sera: Sen yanımdayken yok.

Sevdiğim: Geliyorum?

Sera: Saçmalama uyurum zaten.

Sevdiğim: Eğer çok fazla ağrırsa ara beni.

Sera; Tamam. Seni çok seviyorum.

Sevdiğim: Sana ölüyorum.

Sera: Bundan sonra bize ölüm yok. Mutluluk var, güzel günler var.

Sevdiğim: Seninle her gün güzel. İyi uykular Sera'm.