Ölümcül İntikam

(Öİ) 4. Bölüm

Birkaç ay sonra...  

      Luhan takım elbisesini üzerine geçirip hazırlanmayı sonlandırdığında Kris beklemekten ağaç olmuştu. Luhan merdivenleri üçer beşer inip abisinin yanındaki yeri almıştı. İkili, birlikte üç klanın aynı anda katılacağı bir toplantıya gidiyordu. Luhan için bu Sehun ve Kai ile aynı ortama ikinci giriş demekti. Ayrıca Kai'nin emin olamadığı bazı davranışları yüzünden onu topluluk içinde de görmek istiyordu... Bir süredir her iki Delta ile de görüşen Luhan Kai'nin alt sınıfta çalışan insan ve Kurt soylulara hitap tarzını aşağılayıcı bulmuştu ve bu onun içini kemirmeye devam ediyordu.

       O bölylesine düşüncelere dalmışken abisi onu çoktan ortak mülkte yapılacak toplantı alanına götürmüştü. Luhan ve Kris aynı anda arabadan indiler ve basının fotoğraf çekimleri eşliğinde salona girdiler. Ne yapsalar magazin dergilerine boy boy fotoğrafları basılıyordu zaten.

      Toplantı salonuna girdiklerinde Sehun ve Kai yerlerini çoktan almışlardı. Ayrıca onlarda tıpkı Kris gibi yanlarında birer kişi getirmişti. Sehun Chanyeol ile gelmişti. Kai ise Tao ile... Ayrıca odada sekreterler, hizmetliler ve servis elemanları da vardı.

    Söze önce Kris başladı. Ortak mülkte yer alan ve Olanlara bağlı olmayan bazı Kürt soyluların insanlara sorun çıkarması ile ilgili uzun bir konuşma yapmış ve Klan liderlerinden görüş talep etmişti. Her iki klan lideri de ortak mülkteki başı boş kurt soyluları birkaç sürü içerisinde paylaştırıp Klan hayatına adapte etme konusunda anlaşmıştı.

Toplantı tamamen sorunsuz gidiyorken bayan hizmetli servis ettiği kahveyi yanlışlıkla Kai'nin üzerine döktü. İşte o an olanlar oldu. Kai delirmiş gibi kadına bağırmaya başladı. Luhan kaşlarını çattı. Ne yapacağını görmesi gerekiyordu. Ayrıca bu sahneyi görmek istemiyordu da.

      Kai bağırmaya devam etti. Son bir söze kadar. O sözler ağzından döküldükten hemen sonra Luhan Kai'ye sağlam bir yumruk attı. Luhan açıkça Jongin'in içinde böyle bir adam olmasından korkuyordu. Kai kadına "Aptal bir insan soylusun. Güçsüz ve acizsin. Benim gibi önemli birine ne yaptığını gördün mü?" demişti. Luhan da ona yumruk atmıştı. Kai ve Tao hatta Kris ve Sehun bile o an o odada olan herkes şokla sessizleşti.

      Luhan kadını arkasına doğru çekti ve doğrudan Kai'ye doğru "Aciz ve güçsüz olan sensin. Senden daha savunmasız birini sırf senden alt kademede diye hor görecek  kadar aptalsın. Toplantı burada bitti Bay Kim. Bu toplantının amacı ortak mülkte yaşayan kurtları korumakken sizin gibi biri ile bu konuyu tartışamayız.

      Luhan arkasını döndüğünde Kai sinirden ve şoktan titriyordu. Luhan nasıl olurda o kadının Kai'ye zarar vermiş olduğunu görmezden gelir birde o kadını savunurdu?

     Sehun ise işlerin böyle olacağını bildiğinden sessizdi. Luhan'ı hem kendi hemde Jongin ile olan buluşmalarında izlemişti. Böylesi bir tavrın onu çileden çıkaracağını biliyordu. İşte bu nedenle bu 'sakar' insan soyluyu Jongin'in gerçek yüzünü ortaya çıkarması için tutmuştu. Luhan'ın arkasına aldığı kadını çekip bir sandalyeye oturttu. Su uzattı ve iyi olup olmadığını göstermelik olarak kontrol etti. Kısacık bir an için kafasını kaldırdığında ise Luhan ile göz göze gelmişti. Luhan onun için doğru insanın kim olduğunu anlamıştı bu nedenle Sehun'a kalp krizi geçirtecek şekilde gülümseyip oradan ayrıldı. Tanrı biliyor ya Sehun Luhan'ı biraz kendisine çekebilmeyi ummuştu. Ancak Luhan'ın tamamen ona döneceğini hiç beklememişti. Luhan o gün abisini dahi beklemeden kendisi eve dönmüştü ve odasına çıkar çıkmaz kendisini yatağına attı.

      Luhan kara kara düşünüyordu. Bir karar vermek ve ikisini birden haberdar etmek gerekiyordu. Kai ile yakındı ancak o kendi kendini bitirmişti. Fakat Sehun için içten, en derinden gelen bir sevgisi olduğunu kabullendi. Birine kendini göstermek tam bir çılgınlıktı. Tüm feromonunu Kai'ye göstermiş olduğundan pişmanlık duyuyordu. Daha doğrusu olan o olaydan sonra Kai ile zaman kaybettiği için bile pişmandı.