Jongin usulca Kyungsoo'ya yaklaştı. Kyungsoo arkasını dönmeye dahi tenezzül etmeden konuştu.
"Bay Kim. Bir daha görüşmemeyi umut ediyordum."
"Bu imkansız. Sana seni bırakacağımı düşündüren ne?"
"Vazgeçme ihtimaliniz benim... Yararıma olurdu."
"Çıldırmışsın. Seni bıraktığım falan yok."
"Bakın bay Kim-..."
"Asıl sen ban bak Kyungsoo. Senin için çabalıyorum. Aklımda dönüp duran binlerce düşünce ve engele rağmen sadece sana ulaşmak için koşuyorum. Beni görmeyi reddetmen burada olduğum gerçeğini değiştirmez."
"Luhan."
"Luhan umrumda değil. Bu bir tür aptallıktı Kyungsoo. Luhan, Luhan, Luhan, Luhan... Umrumda değil anlıyor musun? Belki birlikte olabilirdik fakat demek ki kaderimiz birlikte yazılmamış."
Jongin bir anda durdu. Sakince bakışlarını toparladı. Nefesini tuttu ve yeniden konuştu.
"Aptalsın. İkinci tercih olduğunu düşünüyorsun öyle değil mi? Luhan ile olamadığım için seninle olmak istediğimi düşünüyorsun."
"Öyle değil mi? Çok istedin ama olmadı. Kaybetmeyi hazmedemedin ve bana geldin. Aptal mı sanıyorsun sen beni? İntikam almak için bana yarandığını beni üzüp kıracağını anlamam mı sandın? Sen bana bakınca zayıf bir omegadan başka ne görüyorsun? Luhan'ı da beni de neden kaybettiğini sanıyorsun? Egoist manyak herif seni. Beni iyi dinle Kim Jongin. Ben Oh Kyungsoo sana yemin ederim ki seninle asla ama asla birlikte olmayacağım."
"Büyük konuşuyorsun."
"Kendimden eminim çünkü."
"O zaman bu yaptığımdan pişmanlık duymayacağım."
Jongin Kyungsoo'yu belinden yakalayıp kendine çekti ve eğilip Kyungsoo'nun kalp biçimindeki dudaklarına bastırdı kalın dudaklarını. Kyungsoo ondan kurtulmak çalışırken Jongin aniden geri çekildi ve delta sesi ile omegaya emir etti.
"Bu öpücük asla aklından çıkmayacak. Sen Kim Jongin'e aitsin. Kimsenin sana yaklaşmasına izin verme."
Kyungsoo sessizce boyun eğdi ve emrin güçüne müteakiben diz çöktü. Jongin ona doğru doksan derece eğildi ve kulağına fısıldadı:
"Seni almaya geleceğim bebeğim ben gelene kadar sadece beni bekle."
Sonrada ortamı terk etti. Kyungsoo'nun gözünden yaşlar süzülüyordu. Alfa emri almıştı. Ve bu emir Jongin ile arasında hiçbir bağ yokken (evlilik anlamında) onun üzerinde hakimiyet kurmuştu. Delta sesleri sadece eşler arasında emir vermek için kullanılırdı. Bu açıkça Kyungsoo'ya onun ruh eşinin Jongin olduğunu belirtirken ayrıca Jongin'in ne kadar pervasız ve agrasif olduğunu da göstermişti. Onca olaya rağmen Kyungsoo şöyle düşünüyordu. Jongin böyle yapmıştı çünkü Kyungsoo'yu gerçekten istiyordu. Luhan'a da aynısını yapabilirdi fakat bunu yapmamıştı.
Sonunda toparladı ve üzerini silkeleyip düzeltti. Makyajını kontrol etmek için tuvalete gitmek zorundaydı ayrıca ne yazık ki Jongin ile yeniden konuşmak zorundaydı. Birde sürekli aklını kurcalamaya başlayan bu güzel öpücük ne kadar haşince armağan edilmiş olsa da aklından çıkmıyordu. Tuvalete girdi ve makyajını kontrol etti. Bozulmamıştı. Sadece göz altına sürülen beyaz kalem gitmişti.
***
Jongin kendi masasında Tao'ya olanları anlatırken Tao resmen şoktan şoka giriyordu. Kendisi Alfa sesini eşi üzerinde denemişti ama bu emir onun bir iki saat etkilenmesini sağlamış ayrıca Junmyeon'dan azar işitmesine vesile olmuştu. Tao her zaman bir delta kuvvetine sahip olmanın nasıl birşey olduğunu merak etmişti bu nedenle birinci ağızdan anlatılan bu olay onun dikkatini cezbetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümcül İntikam
Fanfiction"İntikam soğuk yenen bir yemektir lafını bilirsin Oh Sehun. Şimdi onu unut. Sana soğuk değil sıcacık bir intikam vaadediyorum. Göze Göz, Dişe Diş Kana Kan CANA CAN"
