Xiumin, ağabeyi Jongin'in, düğününde hangi takımı giymesi gerektiği ile ilgili bir konuşma yapıyordu ve çok hararetliydi. Açıkçası Xiumin evlenmeye aciliyetle karar vermişti ve Chen ona uyum sağladığında şok olmuştu. İtiraz etmesini bekliyordu ama Chen itiraz etmemişti. Daha sonra Chen'in ağabeyi Luhan'a davetiye gönderildiğinde ikinci bir kriz çıkmıştı çünkü Xiumin öyle sanıyordu ki Chen ağabeyine ilişkilerinden ve bu ilişkinin boyutlarından hiç söz etmemişti. Ayrıca yüzyıllar sonra ilk defa bir Wu Klanı üyesi bir Kim Klanı üyesi ile evleniyordu ve bu cidden herkesin merak ettiği bir olaydı bu nedenle üçüncü bir kriz olarak düğünün mükemmel olmasının gereği ortaya çıkmıştı. Onlar Delta olmasa bile konu çok tuhaf yerlere gelmişti ayrıca kendisi Delta ağabeyinden önce evlendiği için aile içinde de ufak bir kriz yaşayan Xiumin artık düğüne kadar çıkabilecek herhangi bir sorunu kaldıramazdı. Giyilecek kıyafetlerden tutun da masa düzenine kadar her bir ayrıntı yüzlerce kez aile üyeleri tarafından kontrol edilmişti.
"Lacivert takımını giymelisin Hyung"
"Xiu artık pasif agresif davranmayı bırak istediğim herhangi bir takımı giyebilirim."
"Ne demek herhangi bir takım? Kardeşinin evlendiğinin farkındasın öyle değil mi?"
"Bak bu senin için önemli ben sadece Hyung'un olarak senin yanında olmak amacı ile geliyorum."
"O zaman sana gelmen ve güzel giyinmen için bir sebep vermemi ister misin?"
"Neymiş o sebep?"
"Oh Klanı ailesinin tamamı düğünümde olacak. İstisnasız herkes."
"Ah, Kyungsoo'yu diyorsun. Üzgünüm ama senin sandığın tarzda birşey değil o."
"Ne tarzda birşey peki. İntikam alacağım derken çocuğa aşık olan sensin. Çocuğu korkutup takipçi gibi davranan yine sensin. E çocuk seninle ilgilenmeyince bunalıma giren de sensin. Ne tarz birşeymiş bu Kyungsoo?"
"Beni delirtme bak o yüzünün şeklini bozarım."
"Aman. Sana da birşey söylenmiyor. Uzun etme de gel işte. Hem belki başka bir şans elde edersin. Yada hazır üç Klan bir aradayken Kyungsoo'yu başka birine kaptırmayı göze mı alıyorsun?"
"O ne demek o?"
"İnkar edemeyiz ki o güzel bir genç adam. Ve ona sahip olmak isteyecek binlerce genç bekar kurt Kyungsoo'yu av niyetine kapmak için akşam düğünde olacak."
"Lacivert takımımı hep giyiyorum. Görevlilere söyle siyah takımımı kuru temizlemeye yollasınlar."
"Güzel."
Xiumin ağabeyinin odasından çıkıp oturma odasına geçti. Orada unuttuğu telefonunu alıp mutfağa doğru hareketlenmiştiki telefonunda onlarca cevapsız çağrı olduğunu gördü. Hepsi Chen'dendi. Ertesi gün düğünü olan bir çiftin bir gün öncesinde milyonlarca işi vardı ama Chen onu onlarca kez aramıştı. Bu bir sorun olduğunu gösteriyordu ancak tam olarak sonunun ne olacağı belirsizdi. Xiu hemen onu geri aradı.
"Chen. Sorun ne? Birçok kere aramışsın."
"Hick..."
"Ağlıyor musun?"
"Ha-yır ağlamıyorum hıçkırık tuttu."
Xiu kekeleyen ve çatallanan seslerden Chen'in ağladığını hemen anlamıştı ama Chan söylemek istemediği için de sinir olmuştu. Neler olduğunu bir an evvel öğrenmek için konuştu.
"Ne oldu Chen söyle işte. Ağladığını anlayabilecek kadar tanıyorum seni."
"Ben sadece çok duygulandım. Yarın..."
YOU ARE READING
Ölümcül İntikam
Fanfiction"İntikam soğuk yenen bir yemektir lafını bilirsin Oh Sehun. Şimdi onu unut. Sana soğuk değil sıcacık bir intikam vaadediyorum. Göze Göz, Dişe Diş Kana Kan CANA CAN"
