(Öİ) 23. Bölüm

289 22 6
                                    

Kyungsoo öğle saatlerinde Baekhyun'dan aldığı arama ile Luhan'ın durumunu öğrenmişti. Birkaç gün sonra öğrenmesine bozulsa da sorun etmedi.  Jongin'i arayıp Oh Klan'ına gideceğini haber verdi ancak detaylardan bahsetmedi. Jongin ağzı sıkı bir insan olmadığı için ona söylemek istemiyordu.

    Kyungsoo'nun da yiğen sevgisi çok özeldi. Yiğenlerini kendi çocukları gibi seviyordu. Şimdi yeni bir yiğeninin olacağı haberi onu çok mutlu etmişti. Ancak ardında yaşananları duyduğunda çok üzülmüştü. Abisi ile konuşması gerektiği için önce şirkete uğramayı aklına not etti nitekim öyle de yaptı. Oh Klan'ı topraklarına girdiği andan itibaren ilk durağı şirekete gitmek olmuştu ancak şirket karman çormandı. Herkes bir yerlere koşturuyor ellerindeki evrakları bitirmeye çalışıyordu. Bu karmaşayı  umursamamaya çalıştı ve abisinin sekreterine gidip görüşme talep etti. Sekreter de çok yoğun göründüğü için Kyungsoo iyice meraklandı ve sekreterin abisini aramasına engel olup ona bu karmaşanın nedenini sordu.

"Soomin. Neler oluyor burada neden herkes böyle telaşlı?"

"Bay Oh, son 20 yıl içinde tüm departmanların ilerleme ve mali raporlarını  mesai bitimine kadar görmek istediği emrini verdi. Tüm departmanlar şuanda kronolojik bir rapor verebilmek için çıldırmış durumda."

"Neden böyle birşey istediğini bildirdi mi?"

"Hayır. Sabah şirkete geldiği anda bu emri verip kendisini odasına kapattı."

"Anladım. O zaman izin almamıza gerek gerek yok. Birşey olursa içeri kendim girdim derim. Sen git bir kahve iç."

"Sağolun efendim."

     Kyungsoo abisinin odasına kapıyı dahi çalmadan girdiğinde Sehun sinirle o yöne dönmüştü ki Kyungsoo'yu görünce ifadesi değişti. Kyungsoo kapıyı ardından kapattı ve Sehun'un masasına gitti. Ellerini masaya koymuş tam bağırmaya başlayacaktı ki Sehun onu durdurdu.

"Söyleme Kyungsoo. Senden önce herkes senin söyleyeceğim herşeyi söyledi bana."

"Bunu nasıl yapabildin?"

"Bilmiyorum. Tek bildiğim öylesine girdiğim bir barda deli gibi içmem. Sonra olanlar tamamen istem dışı olmuş şeyler."

"Sarhoşmuşsun yani onlar Luhan'a karşı olan gerçek düşüncelerinmiş. Abi ona olan aşkın nasıl böyle bitebilir?"

"Bitmek mi? Cayır cayır yanıyorum Kyungsoo. Benimle konuşmuyor. Yüzüme bile bakmıyor. Benden her gün dahada fazla uzaklaşıyor gibi hissediyorum."

"Karşına alıp konuştun mu? Özür diledin mi ki?"

"Dileyemedim. Yüzüne dahi bakamıyorum ki..."

"O zaman kendi kendine bu yorumu yapamazsın. Önce Luhan'ı karşına alıp konuş. Bana söylediklerinin nedenini açıklayamayabilirsin ancak Luhan senin eşin. O seni daha iyi anlar ve ondan düşüncelerini saklamamak daha iyidir. Düşünüyorum da herkes sana Luhan'ın ne kadar mükemmel bir eş olduğunu söyleyip duruyor. Haklılar, geldiği ilk günden itibaren eve, şirketine ve sana o kadar yardımcı ve dayanak oldu ki mükemmel bir eş olduğunu kimse inkar edemez. Yine de kimse ona mükemmel olduğunu söylemekten çekinmedi. O kadar iyiydi ki kimse onu kıskanacak kadar bile iyi olduğunu düşünmüyordu. Luhan buna hep alışıktı. Kendini onun yanında yetersiz hissetmiş olabilirsin diyordum kendi kendime. Onun kadar iyi bir eş olmadığını düşünüp de mi ona sen iyi bir eş değilsin dedin?"

"Bazen beni korkutuyorsun. Aslında düşündüklerim tam olarak bunlar. Ben yetersizim. Eş olarak da baba olarak da hatta bazen Klan lideri olarak bile yetersiz hissediyorum."

Ölümcül İntikamWhere stories live. Discover now