Şeker Portakalı

12.1K 932 1.2K
                                    




"Size bakmamak, sevgilim, karanlığa bakmaktır."

  Yanlışlıklar Komedyası, William Shakespeare.


Sekiz.


Marin aradığında, renkli ve az biraz dağılmış mutfağımda Berna'ya o geceyi anlatıyordum.

"Yuh!" dedi Berna önüne verdiğim ayvaların karnını kaşıkla oyarken. "Kızım sen deli misin, ne diye vuruyorsun çocuğu şeyden..." Bir an duraklayıp kirpiklerini kırpıştırdı. "Eski-sevgili-tire-yeni-cici-annesinden?" Sonra benimle birlikte o da yüzünü buruşturdu ve devam etti. "Tamam olay bir tık çarpık ama bir sakin mi olsan acaba ateşe benzinle dalmadan önce?"

"İçimde tutup stres mi yapsaydım?"

"Evet?" dedi Berna, mavi gözlerini kocamanlaştırıp gözlerime dikerek. "Yahu çocuğun babası..." Mutfakta yalnız değilmişiz gibi etrafı hızla kolaçan edip masaya doğru eğildi ve "Katil diyorlar" dedi, fısıldayarak. Abartılı önlemine dayanamayıp güldüm. "Gül sen tabii. Adam seni duyup 'Karım ve oğlum hakkında ileri geri laflar etmişsin' diye seni tek bacağından balkon demirine assaydı ne yapacaktın acaba!"

"Ay sen de balkon diyorsun oraya, değil mi! Bence de balkon ama işte emin olamadım. Teras, yapının damındaki yere deniyormuş çünkü. Baktım sözlükten."

"Ha tamam o zaman ya" dedi Berna ve dudaklarını büküp başını iki yana salladı. "Terasın kelime anlamına hakimsek sırtımız yere gelmez çok şükür!"

"Of Berna! İyi, dayanamadım konuştum, tamam. O da yalansa yalan deseydi o zaman, bana ne?"

"Demiş zaten. Sahra'yla şu an bir ilişkim yok demiş."

Berna'nın çekirdeğini aldığı bir yarım ayvayı daha küp küp doğrayıp yanımdaki limonlu suya atarken gözlerimi devirdim. "Biz kemoterapideyken yatağımdan çıkıp babamla evlendi, dedi. Ki, bu iğrenç bir tabir."

"Peki ya bu 'Eskiden benimle sevişirdi, şimdi bak nerede' gibi Kral TV klip altı mesajıvari bir anlatım değilse Efes Hanım? Ya bu kadın gerçekten, halihazırda Marin'le birlikteyken onu aldatıp gidip babasıyla evlendiyse?"

"Kusacağım" dedim, elimdeki bıçağı masaya bırakarak. "Ayrıca, zamanlamanın ne önemi var?"

"Bence de bir önemi yok. Marin aldatıldı ya da zaten ayrılmışlardı, her neyse, buradaki pislik babası ve cici annesi. Marin'in ne günahı var?"

Kaşlarımı kaldırıp kalbimdeki gök gürültüsünü bastıramayan bir buruklukla güldüm. "Hiçbir suç tek taraflı işlenmez. Önünü sonunu bilmediğimiz bir durum var ortada."

"Ve sen mümkün olan en kötü senaryoyu yazıyorsun."

Gözlerim dolmaya başlayınca bakışlarımı masaya dikip dudaklarımın içini kemirmeye başladım.

"Çünkü inanırsan ve seni kandırırsa canın yanacak, değil mi?" diye devam etti Berna, temkinle bir tonla.

Başımı usulca salladım. "Hem de iki günlük Marin yüzünde! Gökten kalbime düşüp kendine geniş bir salon açtı. O benden izin falan almadan içime yerleşebiliyor ama ben adımlarımı dikkatli atmaya çalışınca ön yargılı oluyorum!"

Maviler yumuşarken Berna, tırnakları saç uçlarıyla aynı ton yeşile boyanmış ellerini uzatıp masanın üstündeki ellerimi sıkıca tuttu. "Felaket tatbikatı aşkta işe yaramaz, haberin olsun. Kıyamet kopacaksa..." Omuz silkti. "Kopacak."

DemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin