Dönen Dünya

12.3K 923 971
                                    



"Bu huzur gelecekse her fırtınadan sonra, varsın kopsun kasırgalar ölümü diriltinceye kadar!"

Othello, William Shakespeare.


On.


Parmak ucumda dikkatle yükselip yatın yan kısmından denize doğru sarktım.

Hareket hâlindeydik, geri dönüyorduk. Aşağısı beklediğim gibi değildi ama çok güzeldi. Ben nedense minik balıklar, yeşilimsi mavi durgun bir su, beyaz narin köpükler hayal etmiştim oysa Fethiye'de değil; hâlâ İstanbul sınırları içindeydik. Yine de, deniz güzeldi.

Kokuyu biraz daha içime çekmek için biraz daha eğildim. Aynı anda Marin'in eli belime kaymış, Kaan "Dikkat et" demişti.

Homurdanarak topuklarımın üstüne indiğimde arkamdaki şezlongda kapalı gözlerinin üstüne salatalık dilimleri koymuş uzanan Kızıl'a döndüm. "Beni görmüyorsun bile!"

"Senin gibileri çok gördüm çekirge. Yukarı çıktığınızdan beri kenardasın. Kışın arkasından deniz görünce illa ki tehlikeli ölçülerde yaklaşırsınız ve illa ki 'Dikkat et' uyarısı gerekir."

"Heyecanlanmam denge mekanizmamı etkilemiyor. Yıllardır yoga yapıyorum ben, bedenimi tanıyorum, dengemi koruyabilirim."

Salatalık dilimlerinden birini çekip bana tek gözüyle baktı. "O denizin heyecanı dengeni bozmaz da..." Tek gözü yanımdaki Marin'e kaydığında yüzüm kıpkırmızı olmuştu ve bu Kızıl'ın kahkaha atmasına yetmişti.

"Çok komik. Dürt sen beni dürt, acısını çıkarırım bunun."

Kaan bir kahkaha daha attı. "Hiç şüphem yok. Alargalara kafa tutmak senin hobin bence Efes."

Marin yanımızdaki alçak beyaz sehpada duran nane çayımın ve kendi kokteylinin arasındaki buz kovasına uzandı. Bir küçük küp, Kaan'ın batmakta olan güneşin son kırıntılarını toplamak için önünü açtığı gömleğinden göğsünün tam ortasına düşmüştü.

"Ne yapıyorsun ya!" diye bağırarak sıçradı Kaan. "Hasta mı olayım abi? Öleyim mi soğuktan? Verem mi olayım?!"

"Verem olmazsın, sen insanı verem edebilirsin ancak."

Suratını asıp dudak bükmüştü. "Kalbimi kırıyorsun abi."

Marin'in fırlattığı başka bir buz küpü de, Kaan'ın benim topuzuma sıkıştırdığım nemli saçlarımın aksine çoktan kurmuş olan kızıl saçlarına çarptı. "Akılsız mısın oğlum sen? Neden kızı jet ski ile getiriyorsun yata!"

"E açılmıştınız çoktan."

"Hasta olursa sen bakacaksın Kaan."

Kaan gözlerini abartıyla açıp yuvarladı. "Cihan bakar ona."

Anthony'min ismi geçince içimde minik bir suçluluk duygusu yanıp sönmeye başlamıştı. Kollarımı sıkıca bağlayıp sırtımı yatın kenarına yasladım. "Cihan hakkında daha derli toplu konuşur musun Kızıl? O benim arkadaşım. Ki, olmasa bile, bir insan olarak ona saygı duymalısın."

Kaan kucağına düşen salatalık dilimlerini yeniden gözlerinin üstüne koyup uzandı. "O bana duymaya başlasın, ben ona altın kaplama saygı duyacağım."

Sesli bir nefes verip denize döndüm. Marin de benimle birlikte döndü. Kolunu belime sarılır gibi uzatıp diğer tarafımdan yatın demirlerini tutunca beni kendiyle deniz arasına almıştı.

DemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin