ORBİS-YENİ DÜNYA(TAMAMLANDI)

Bölüm-3

  Karargâhtan sivil bir araçla çıktık tam takım hazır şekilde. "Yine bir sınır dışı operasyon yine biz öyle mi?" deyince başımı olumlu anlamda sallayıp "aynen öyle Fatih. Uzun zaman oldu çıkmayalı. Bize de iyi gelir" dedim. Murat bana bakıp "hiç deme çöl havası da ne iyi gelir şimdi" diye sitem edince Dicle araya girip "hep aynı iklim de olursan değişim olmuyor zaten murat Bey." "aa öyle mi hiç bilmiyordum ben de. Öğrendiğim iyi oldu" dediğinde havaalanına varmıştık. İçeri girmeden kapıda bizi görevli karşılayıp "uzman çavuş Hamdullah Kâtip, hoş geldiniz komutanım. Size uçağınıza kadar ben eşlik edeceğim" deyince "hoş bulduk, Hamdullah. Haydi, başla eşlik etmeye" deyince adam önümüze düştü. Kalabalığın meraklı bakışları arasında ilerlemeye başladık. VIP kısmına gelince elindeki dosyayı kapıdaki görevli özel harekât polisine uzattı. Nöbetçi kâğıdı kontrol edip bize döndü ve "Allah kılıcınızı keskin etsin, hayırlı vazifeler" diye iyi dileklerde bulununca abimde "eyvallah kardeşim, kolay gelsin size de" deyip nöbetçinin açtığı kapıdan içeri girdik ve kargo uçağına doğru yürümeye başladık.

"Evet, şimdi ne yapıyoruz?" diye sorunca abim bana bakıp "Burada ikiye ayrılıyoruz" deyip önümüzde ikiye ayrılan yolu işaret etti daha sonra da "belirlediğimiz gibi kızı siz kurtaracaksınız Melike. Sen, Kürşat, Ece, Dicle ve Fatih. Kızı tuttukları üstte az sayıda koruma var bildiğimiz gibi. Geri kalanlarda ben ve Libya'da ki üssün komutanı Tahsin Yüzbaşı ile kimyasalların tutulduğu esas ve tehlikeli olan ana karargâhı basacağız. Anlaşılmayan bir şey var mı?" deyince başımı olumsuz anlamda sallayıp "anlaşıldı komutanım." Tahsin elindeki haritayı bana uzatıp "yolunuzun üstünde bir baz istasyonu bulunuyor. Eğer fark edilirseniz yardım isterler ki yardım gelmesi sadece 15 dakika sürer. O yüzden de o baz istasyonunu ortadan kaldırmanız gerekiyor." deyince "Tamamdır. Allah yardımcımız olsun. Abi hepinizi burada sağ salim görmek istiyorum. Eğer birinize bir şey olursa gelir sizi bulurum ve pişman ederim. Tamam?" deyince başımdaki kaska iki defa vurup "emredersin dişi kurt" deyip kaskımdan öptü ve "Allah'a emanetsin kızıl şeytan" deyince gülerek bizi bekleyen pikaba doğru ilerlemeye başladık.

Kürşat şoför koltuğuna geçti. Ben, Ece ve Dicle de ön koltuğa binerken Fatih de pikabın arkasına atladı. Dicle haritayı kontrol edip "baz istasyonuna araçla gideceğiz. Orayı hallettikten sonra üstten kalkan bir helikopter bizi istasyondan alıp terör kampının yakınlarına bırakacak. En sonunda da yaklaşık yarım saatlik yürümenin sonunda hop kamptayız" deyip haritaya bakarak yolu Kürşat'a tarif etmeye başladı.

İçimde bir huzursuzluk vardı ama nedenini bilmiyordum. "Haydi, dökül bakalım" deyince anlamaz gözlerle Ece'ye baktım ve "ne dedin anlamadım" diye sorunca bıkmış bir yüz ifadesiyle oflayıp "canını sıkan şeyi soruyorum" deyince "bilmiyorum ama her şey çok fazla kolay görünüyor "dedim. Ece de "Dicle'nin kâğıt üstünde anlatmasındandır o. Yoksa bu kadar kolay olmayacağını hepimiz biliyoruz. Ama üstesinden geleceğimize eminim. Çünkü her zaman- "cümlesini tamamlatmadan Dicle araya girip "her zaman üstesinden geldik" deyince Ece de "aferin kız kaptın sen bu işi. Çak" deyince Dicle ile birer beşlik çaktılar. Daha sonra ise Ece Dicle'nin kafasına arkadan bir tane vurunca Dicle resmen kulağımı patlatacak şekilde çemkirerek bağırıp "ne vuruyorsun be manyak?" diye sorunca Ece de hiçbir şey olmamış gibi soğukkanlılıkla "bir daha lafımı kesme diye uyarıydı bu" deyince Kürşat "hey Allah'ım sen bana sabır ver. Kaldım geveze garıların arasında" deyince "âmin Kürşat duana ancak o son dediğine beni kattığını düşünmüyorum" deyince "sen garı değilsin Melike sen kraliçesin. O yüzden alınma sen" deyince Dicle de "ayıp oluyor Kürşat ağabey. Melike kraliçe biz neyiz? İşçi arılar mıyız?" diye sorunca Kürşat da omuz silkip "aramızda daha doğrusu aranızda kraliçe olmaya en yakın kişi O. Belki günümüzde imkânsız ama kazayla kraliçeliğin olduğu bir ülkeye, krallığa gidersek Melike kraliçe olur eminim" deyince hep birlikte gülmeye başladık ama nerden bilecektik ki Kürşat'ın dua kabul saatine denk geldiğimizi.