ON DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

48.6K 3.3K 7.1K
                                    



AHALİ (2. SEZON) - ON DÖRDÜNCÜ BÖLÜM


# Suzy (수지) - I Love You Boy (While You Were Sleeping OST Part.4)


Ellerimi iyice yıkayıp kuruladım, ardından üstümü başımı düzeltip önce tuvaletten, sonra binadan çıktım.

Başkanı, yardımcısıyla birlikte bankta otururken gördüm ve yanlarına gittim.

''Ee şimdi napıyoruz?'' dedim merakla.

Hayvan barınağına geldiğimiz gibi temizliğe başlamış, saatlerce kulübeler, kafesler ve diğer yerleri pırıl pırıl yapmak için çabalayıp başarmıştık.

Yorucu ama eğlenceliydi, İlker'i çiş silerken ve kaka toplarken falan gördüğümde kahkaha atmamak için kendimi zor tutmuştum.

''Bundan sonrası daha kolay. Bakım ve onarım, hayvanları yedirip içirme falan filan... Ama hemen değil, önce herkes biraz dinlensin,'' diye yanıtladı Özlem.

Tam konuşacaktım ki başkan yardımcısı araya girdi. ''Aleyna hazır arkadaşın yanında değilken onunla ilgili bir şey sorabilir miyim?''

Duraksadım. İlker'i tanımış olabilir miydi? Bu İlker'in kimliği, benim de yalanlarım ortaya çıkacağı için iyi olmazdı.

''Seni dinliyorum.''

''Yakışıklı mı?'' deyiverdi.

Bu muydu? Rahatladım, boş yere endişelenmiştim.

Bahsi geçen kişiyi bulmak için etrafıma bakındım ve arayışım uzun sürmeden gördüm.

İlker yere çömelmiş, bir köpeği seviyordu, köpekse sırtüstü uzanmış okşanmanın keyfini çıkarıyordu.

İlker sweatshirtini çıkarıp tişörtüyle kaldığı için ortaya çıkan üst vücut kasları görüntüyü daha güzelleştiriyordu.

Köpeğin iki bacağının sakat olması da bu manzarayı özel ve anlamlı hale getiriyordu.

Hayranlıkla iç geçirme isteğime engel olurken başkanla yardımcısının iç çektiklerini duydum.

Onlara döndüğümde İlker'e beğeniyle bakıyorlardı, bunun için İlker'i tebrik etmeliydim.

'Haydar' ve 'domuz gribi' yalanlarıma rağmen bu kızları etkilemeyi başarmıştı ve bu bence hiç kolay değildi.

''Uzun boylu, kaslı, hayvansever... Bir de yüzü güzelse hayallerimdeki erkeği bulmuş olabilirim,'' diye devam etti yardımcısı.

''Aramızda kalsın ama maalesef değil.''

Dürüst davranmamıştım çünkü İlker'i kötülemek hoşuma gidiyordu.

''Ne kadar kötü?''

''Baya,'' diye cevapladım.

''Tüh, neyse...'' dedi hayal kırıklığına uğramış bir sesle.

''Soracağın başka bir şey yoksa Haydar'ın yanına gideyim ben?''

''Yok, yok... Git sen, görüşürüz.''

''Görüşürüz.''

İkisini arkamda bırakıp İlker'e doğru yürürken sırıtmamaya çalışmayı bıraktım.

AHALİ (2. SEZON)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin