AHALİ (2. SEZON)

OTUZ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

Yazar notu: Selam!

Kendime not; bölümü saat 20.00'da yayınladım. Siz de saat kaçta okumaya başladığınızı buraya yazabilirsiniz.

Ayrıca 2 yeni Youtube videosu yayınladım, izlemek isteyenler için linkleri bırakıyorum. 

1. video:

2. video:

Hepinize iyi okumalar ve iyi seyirler!

*

AHALİ (2. SEZON) - OTUZ ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

# Tate McRae - that way 

🎵 we say we're friends 

 but i'm catching you across the room 

it makes no sensecause we're fighting over what we do

and there's no way that i'll end up being with you 

but friends don't look at friends that way 

 friends don't look at friends 

 that way 🎵

''Yarım saat sonra sahnede olacağız.''

Dans kulübündeki kızlardan biri bunu söylediğinde salonun arka tarafındaki soyunma odasındaydık. Erkekler bir yerde, kızlar bir yerde hazırlanıyordu.

Son olarak kısa topuklu, sivri burunlu ayakkabılarımı giydiğimde tamamdım. Diğerlerinin durumuna bakılırsa en hızlı ben giyinmiştim. 

Oturduğum banktan kalkıp topuklarımın çıkardığı tak tak sesi eşliğinde en yakınımdaki aynaya yürüdüm. Hem nasıl olduğumu görmek, hem de herhangi bir eksik olmadığından emin olmak için yansımamı inceledim.

Saçlarım bir kuaför, makyajımsa bir makyör tarafından yapılmıştı. Serbest bırakılıp alnıma ve şakaklarıma doğru sarkan perçemlerim dışındaki saç tellerim ne çok sıkı, ne çok dağınık olan bir topuzla yukarıdan toplanmıştı. Saç modelimin ortaya çıkardığı yüzümde, siyah maskara ve kırmızı ruj sayesinde dikkatler kirpiklerimle dudaklarıma çekilmişti, ayrıca suratımı daha ince gösterecek küçük dokunuşlar vardı.

Üzerimdeki her şey siyahtı. Boyundan bağlamalı, dar elbisenin bele kadar olan kısmı pullardan, belden aşağıya uzanan kısa eteğiyse püsküllerden oluşuyordu, üst tarafı parlarken altı her hareketimde kıpır kıpırdı. Bacaklarımı boydan boya saran ince külotlu çorap, ufak kusurları kapatıp daha narin ve güzel hale getirmişti. Ayağımdaki ayakkabıların burnu neredeyse bir silah olarak kullanılabilecek kadar sivriydi.