mutluyken

3.3K 225 148
                                    

Güneş bütün sıcaklığını dünya ile paylaşmasına rağmen Azbakan ruh emiciler sayesinde bugün de soğuktu.
Sirius Black hangi ayda olduğunu bilmiyordu ama yaz başlamış olmalıydı. Haziran ayının geçip geçmediğini merak etti. On yıl öncesinde, Azkaban'dan önce haziranın başınında yalnız değildi.
O, James, Remus, Lily ve hain Pettigrew, Today Poison'ın doğum günü için toplanmıştı. Hep beraber güzel bir gün geçirmişlerdi. Daha bir yaşına girmemiş vaftiz oğlu onun uzun saçları ile oynayıp durmuştu. Bunun hep beraber kutladıları son doğum günü olacağını hiçbiri düşünmemişti.

Sirius, Today ile kutladığı ilk doğum gününü gayet net bir şekilde hatırlıyordu. Sadece o ve Today vardı. Güzel bir gündü. Hatırladığı ve acı hissettiği başka bir zamanın anısı hem zihninde hem de kalbinde yankınlanırken Sirius iç çekti ve grimsi gözlerini güneşe yöneltti.

*************

Üçüncü sınıf bitmiş, Hogwarts tatile gireli bir ay olmuştu. Muggleların gözünden gizli büyük bir evde hayat fazlasıyla sıkıcı ve stresli geçmekteydi. En azından kocaman ve ihtişamlı bir goblenin yerleşmiş olduğu odada annesinin söylevini dinlemekte olan yeniyetme çocuk patlayacak hale gelmişti. Sirius Black ,ailesinin çok asil, safkan dostları gelmeden önce klasik bir şekilde uyarılmış ve bir Black gibi davranması salık verilmişti. Her sene aynı sert tavsiye Siriua'a verilirdi fakat o bunu hiçbir zaman gerçekleştirmezdi. Cübbesini altında gizlediği muggle kıyafetleri bunun somut örneklerinden biriydi.

Black'lerin en safkan biziz temalı bu buluşmaları ne diye ayarladıklarını bir türlü anlayamıyordu genç çocuk çünkü annesi gelen her misafire alerjisi tutmuş gibi bakmakta ısrarcıydı. Walburga Black'in emri ile salonda düzgünce bir şekilde oturmakta olan Sirius yavaş yavaş içeriyi dolduran insanları sıkıntıyla iç çekerek izliyordu. Herkes anlaşmış gibi siyah giymişti. Safkandan çok yarasa buluşması gibi duruyordu. Sirius bu düşünce ile kendi kendisine kıkırdadı. O mağrur bir şekilde oturmaya devam ederken Black'lerin en iyi dostlarından olan Poison'lar içeriye girdi. Marget Poison şaşırtıcı şekilde insancıl duruyordu. Kızlarına miras bıraktığı yüzündeki kahverengi gözleri sıcacık bakıyordu. Hufflepuff etkisi olsa gerek diye düşündü Sirius. Ailenin babası Novem Poison'in yüzü ise daha sertti ve yeşil gözleri tıpkı zehir gibiydi. Bir bakışla aralarında fark edilen eksiklik bütün salonu meraka sürüklenmiş olsa gerek ki August Poison'ın yokluğu fısıltılar eşliğinde sorgulanmaya başlanmıştı bile. İkiz kızlar ise annesi ve babasının yanında dikilmekteydiler. June Poison halinden ve bulunduğu ortamdan memnun bir şekilde etrafa bakarken annesinden çok babasını andırıyordu. Today ise kendisini tırnaklarıyla oynamaya vermişti. Kızın saklanmaya çalıştığı, hüzünlü bir hali var gibiydi.

Aile salona, diğerlerinin yanına ilerlemeye başlayınca Sirius ayağa kalktı. Dalgın gibi görünen Today'in karşısına geldiğinde tüm Poison'lar durdu. Sirius elinde gelen en doğal kibarlığı ile "Merhabalar efendim, hoşgeldiniz."dedi ve kızın dikkatini ona çevirmesini sağladı.

Today ailesinin yanıtını beklemeden "Merhaba Sirius!"dedi dalgınlığı kaybolup yerini neşeye bırakırken. Yine de kızın yüzünde oluşan tebesssümde hafif bir kırgınlık vardı, Sirius bunun nedenini merak etti. Mektuplarında herhangi bir rahatsız edici bir şey hatırlamadığı için son zamanlarda bir şey olmuş olmalı diye düşünürken Novem Poison'ın ona dik dik ve memnuniyetsizlik ile bakmakta olduğunu gördü. Ona aldırmadan karşındaki kız ile konuştu. "Sihir Tarihi ödevini yaptın mı Today?"

"Evet yaptım."

Sirius en masum ses tonuyla "Ben başladım ama sanırım Binns'in istediği gibi olmadı. Acaba bir kontrol edebilir misin?"diye sordu. Today annesine kısa bir bakış attıktan sonra cevap verdi. "Tabi."

BLACK POISON //Sirius Black// AUTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang