merak ederken

2.5K 190 69
                                    

Noel zamanı dışarıda özgürce dolaşmak ilginç bir duyguydu. Kimse kocaman, salkım saçak tüyleriyle zıplayan köpeğin, ruh emiciler ve seherbazlar hatta mugglelar tarafından aranmakta olan Sirius Orion Black olduğunu bilmiyordu. Sirius kedileri pek sevmezdi ama şu an için tek arkadaşı olan Crookshanks'la beraber Diagon Yolu'nda yürüyordu. Harry'i, vaftiz oğlunu Hogwarts başlamadan önce sandığıyla yolda dolanırken ve Quidditch maçında snitchi gözetlerken görmüştü. Bebekken de James'e benzeyen bu çocuk büyümüş, resmen en iyi arkadaşının başarılı bir kopyası haline gelmişti. Ufak farklar elbette ki vardı. Lily'nin, Sirius'un saçma şakalarına karşı hep devirdiği badem biçimli zümrüt gözler Harry'e miras kalmıştı ve tabi ki Voldemort'un o karanlık gecede bıraktığı şimşek biçimli yara izi vaftiz oğlunun alnında kimliğini haykıran bir mühür gibi duruyordu.

Maçta süpürgesinin Şamarcı Söğüt'e yem olduğunu görmüştü Sirius. Noel zamanı geldiğine göre ve birinci yaşı dışında hiçbir doğum gününü kutlayamadığı Harry'e hediye almak ona iyi bir seçenek olarak gözükmüştü. Alışverişi ise her ne kadar Patiayak olsa da, aranan bir suçlu olduğundan Crookshanks yapacaktı. Kedi çok tuhaftı. Öyle ki Mrs. Norris'ten daha garipti. Ama Sirius'un şikayeti yoktu. Bu minik kaplanı andıran yaratık Peter'ın ne olduğunu hemen anlamıştı. Tıpkı Sirius'un ne olduğunu anladığı gibi. Crookshanks'ın ona söylediklerine göre Peter şu an Harry'in en yakın arkadaşının evcil faresiydi. Crookshanks birkaç defa onu Sirius'a getirmeye çalışmıştı ama sahibi olan Ronald Weasley buna engel olmuştu. Zavallı çocuk diye düşündü Sirius. Yıllardır bir haine hayvanı diye bakıyordu.

Diagon Yolu kalabalıktı ama kimse yan yana yürüyen köpek ve kediye bakmıyordu. Ateşoku'nun sergilendiği dükkanın önüne geldiklerinde Crookshanks ağzında Sirius'un insan halindeyken yazdığı kağıtla birlikte dükkana ilerledi. Sirius o gelene kadar biraz dolaşacağını kediye söyledi. Kedi basık yüzünü sallayarak onayladı ve insanların arasından kuyruğu dik bir biçimde sıyrılarak içeri girdi.

Sirius Black, Diagon Yolu'na en son o gün, her şeyin tepetaklak olduğu günün sabahı gelmişti. Gringotts Bankası'nda lanet kırıcı olarak çalışan Today, evde unuttuğu Bertie Botts' un Bin Bir Çeşit Fasulyeleri'ni getirmesini rica etmişti. Cincücelerle inanılmaz iyi anlaşan cadı, onlara her gün mutlaka şeker götürüp dururdu. Sirius bununla dalga geçer, "Cincüceleri bağımlı yaptığın için Sihirli Yaratıklar Bölümü peşine düşecek yakında." derdi.

Today gülümseyip kendinden emin bir şekilde yanıtlardı. "Deneyebilirler ama cincücelerin benim tarafımda olacağından eminim. Şekerleri seviyorlar."

Sirius bu anının verdiği sıcaklıkla kendi fotoğrafının hareket ettiği aranıyor posterlerinin önünden geçerek yürümeye devam etti. Flourish ve Blotts'a geldiğinde kitapçının vitrininde de kendi posterlerinin asılı olduğunu gördü. Hogwarts'tayken bile bu kadar popüler olmamıştı. Patilerini tekrar adımlamaya hazırken dükkandan çıkan büyücü ile olduğu yerde kaldı. Küllü sarı saçları ve aileye özgü zehir yeşili gözleriyle August Poison kolunun altında kitap dolu bir torba ile dükkandan çıkmış, kapıda beklemeye koyulmuştu. Sirius onu en son Azkaban'a atılmadan dört beş gün önce görmüştü. August kapıdan içeri bakıp "Gel hadi." diye seslenip, beklemeye devam ederken Sirius merakla dükkandan çıkacak kişiyi gözlemeye başladı.

"Hala Lockhart'ın kitapları nasıl satılıyor? Adam sahtekarın teki çıktı!"

Today Poison küçük adımlarla abisinin yanına geldiğinde, Sirius'u gören onu bir köpek heykeli sanabilirdi. Bedeni donup kalmışken, kalbi inanılmaz bir rahatlama duygusu ile doldu. Today Poison hayattaydı. Sirius kalbinin hızlıca çarptığını kulaklarında hissedebiliyordu. Köpek gözlerini sanki bir hayalmiş de kaybolabilirmiş gibi Today'e dikti. Ruhu uzun yıllardır ilk kez bu kadar huzurluydu. Today yaşıyordu. Aşık olduğu insan nefes alıyordu. Bu, farkında olduğu en mükemmel gerçekti. Animagus formundan sıyrılıp, koşup ona sarılmamak için bütün iradesini kullanması gerekti.

BLACK POISON //Sirius Black// AUWhere stories live. Discover now