7.

35.3K 2K 562
                                    

Yazım hatalarını görmezden geliyoruz...varsa tabi🤭

İyi okumalar, bölüm sonunu okuyun lütfen 💔💖

*
Tenim altındaki karıncalanma bedenimi yere serecek kadar güçlüydü. Dudaklarımın üstündeki parmağı günaha sokacak kadar güzel bir yerde ısısını salıyordu tenime. Aptal birkaç fikir beynimde dolaşıyor, ona müsaade etmem için hazin çığlıklar atıyordu.

"Sen, beni sevebilir misin?" dediğinde dudaklarıma yasladığı parmağı ağır ağır çeneme yol aldı. Titrek nefeslerim aralık dudaklarımdan hırıltılarla çıkarken titreyen bacaklarımla zorlukla karşısında dikildim. Çok geçmeden baş parmağı ve işaret parmağı arasında yerini alan çeneme uyguladığı hafif baskı ile yüzümü kaldırdı. Birkaç santim daha eğildi. Dudaklarımız arasında bir nefeslik boşluk vardı, o kadar yakındık ancak kendimi ona çok uzak hissediyordum. Sıcak, davetkar nefesi aralık dudaklarımdan içeriye sızdığında gözlerim kısıldı. Koyulaşmış, avına odaklanmış bir kurt gibi beni izleyen bakışları yüzümün her yerindeydi.

"Cevap ver." dedi huş bir fısıltıyla. Kulaklarımdaki basınç yüzüme gerginlik katarken boğazımı temizleyip geriye adımladım. Parmakları arasından kurtulmasını hedeflediğim çenemi daha sıkı tuttu. Bir anda belimde hissettiğim kocaman avuçla üzerine çekildim. Kuvvetle birbirine çarpan bedenlerimiz bir bütün olduğunda yutkunmakla yetinebildim. Konuşamayacak kadar şaşırmış, uzaklaşamayacak kadarda etkilenmiştim.

"İstemiyor musun beni?" kuvvetli, sarsılmaz sesini bir kez daha duyduğumda nefesimi tuttum. Gözlerimdeki korku göz bebeklerine yansıyordu. Onun gözlerinde, onun o parlak siyahlarında kendimi görebiliyordum. "Yanlış, çok yanlış bu." dedim zar zor bulduğum sesimle. Başını aşağı yukarı salladığı sırada burunlarımız birbirine sürtündü. Kalbimdeki kocaman atakla sessiz , ölüm kadar soğuk bir nefes bıraktım dudaklarına. "Yanlış olan her zaman cazip gelir." dediğinde gözlerimi gözlerinden çekip boynuna diktim. Yanımda kazık gibi dikilen elim kıskacından kurtulabilmek umuduyla göğsüne kondu. Avucumun altında atan canı dinledim. Sanki damarlarımı aşıyor, o dar yollardan geçerek kulaklarıma ulaşıyordu. Güçlü, hızlı ve heyecanlı atışları bedenimi ezecek kadar günahkâr ve cazip geliyordu.

Göğsünde asılı kalan elime baktığını hissettim göz ucuyla. Bakışlarım elimde, elimin altındaki kalbi görebiliyormuşum gibi asılı kalmıştı. Sert göğsü titrek titrek kalkıyor, güçsüz bir nefesle geriye iniyordu.

"Sesini, hızını hissedebiliyor musun? " kısık sesiyle başımı salladım. Belimdeki parmakları değdiği yerlerde gezinmeye başlarken sert yutkunuşum odayı doldurdu. Annem, babam, Seyit amca...hepsi içerideydi ve biz burada sarmaş dolaş, günaha girecek kadar yakındık birbirimize. Yasak elmaya dokunmuştum, cenneti hissedemiyordum ve eğer o elmanın tadına bakarsam ölecektim. Biliyordum.  Mayışan zihnim, ondan uzaklaşmak isterken delicesine sokulmak da istiyordu. Sıcaklığı kendine çekerken, aramızdaki dağların soğukluğu istemsiz itiyordu.

"Hep böyle biliyor musun? Değil yüzünü görünce, sesini duyunca...adın geçince bile böyle." Şaşkınlıkla gözlerine çıkan harelerime öyle bir baktı ki...o gözlerde gördüğüm yenilgiyi, yorgunluğu sırtımda kırbaç gibi hissettim. "Mahir abi, olmaz." dediğimde başını sağa sola salladı. "Niye olmaz be Ekru? Ha, niye sevmezsin beni? Bunca yıldır neden görmezsin sevgimi? Çok mu çirkinim sana göre? Ne bileyim çok mu yaşlıyım? Ya da fakir miyim? Neyim gözünde, niye olmaz be Ekru?" can çekişen cümleleri gerdanıma taş gibi oturdu. Defalarca kez yutkundum, söylediği şeylerin ağırlığı asla terk etmedi yerini.

Çirkin değildi; aksine cenneti vaat edecek kadar güzel, cehennemi yaşatacak kadar ateşi vardı. Yaşlı da değildi, Mirza'dan toplasan iki yaş büyüktü ki, yüzüne baksanız asla yirmi dokuzunda bir adam gibi de durmazdı. Saçlarında tek bir ak bile yoktu, yorgundu ancak bunu mükemmel şekilde kapatabilirdi. Asla cebine, cüzdanının kalınlığına ya da işine göre de yargılamıyordum. Kendine yetiyordu, istesem bana da çok kolay yetecek kadar varlığı vardı. Ben onu, asla böyle şeylerle kıyaslamamıştım ancak o kendini Mirza ile kıyaslıyordu. Ruhum ezildi.

HİSARALTI MAHALLESİ (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin