0.1: "Yeni Bir Hayat"

3.8K 442 359
                                    


3.GÖZ
Genç adam, üzerine ceketini geçirip kapının yanındaki aynadan son kez kendisine bakarken, ayakkabılarını dolaptan çıkardı ve beraberinde annesinin sesini duydu.

-Acar! Kime diyorum ben, gelip şu reçelden yeseydin bari!" Filiz, elindeki reçeli kaşıklayarak oğluna uzatırken, başını çevirerek reddetti onu Acar. Zaten reçel sevmezdi, ne diye duracaktı ki?

Kapı çaldığında ayakkabılarını giymekle meşgul olduğu için, kadın uzanarak açmıştı kapıyı.

-Günaydıın!" Nişanlısının sesini duyduğu anda yanaklarını şişirmeden edemedi. Siktir, onu gerçekten unutmuştu değil mi? "Acar, çıkıyor muydun?" Şimal Ada, elinde bir borcam dolusu börekle içeri girdiğinde, bağcıklarıyla işi biten genç doğruldu.

-Haber vermeyi unuttum, şirkete gitmem gerekiyodu benim yaa.." okulunu bitireli olmuştu ama işe girdiği yerlerde bir türlü şansı yaver gitmemişti. Ya en yeni olduğu için kriz durumunda çıkarılması gereken eleman kendisi olmuştu, ya patronun oğlu Amerika'dan gelip onun yerine geçmişti ya da patronun kızıyla yaşadığı "ufak" ilişki duyulunca yaka paça attırılmıştı. (Acar aynı Acar, görüyorsunuz...) Bugün başka bir şirketle görüşecekti ve önceki kadar iyi para almayacaksa bile kabul edecekti.

Zaten ne kadar kazanırsa kazansın, annesi bu mahalleden çıkmamakta ısrarcıydı. Ee, o da annesiyle babasını kolay kolay yalnız bırakamayacağına göre...

-Anladım. Sorun değil." Bunu annesi var diye yaptığını biliyordu Acar, çünkü yüzünü asmıştı söylerken. Kızın yüzünü tutup, yanağına uzun bir öpücük bıraktı.

-Telafi ederim güzelim, tamam?" Şimdi gülümsüyordu işte Ada! Kafasını aşağı yukarı sallayınca kapıya çıktı köşeden CVsinin bulunduğu çantayı kaparak. "Hadi, Allah'a emanet kızlar, ben kaçtım."

Kapının önünde bir adım atmıştı ki gördüğü yeni insanlarla gözleri kısıldı. Bu mahalleye göre oldukça güzel giyimli bir adam ve kadın, hemen karşılarındaki iki katlı eve doğru yürüyorlardı. Hemen arkalarındaki iri adam -Recep;)- iki valiz taşırken, onlar bir konuda tartışıyor gibilerdi.

-Offf oloom...Şuna bak beeeee..." hemen kapılarının yanındaki üç gencin baktığı yere elalarını çevirdi. Ve onu gördü.

Ufak tefek görünüşüne rağmen koca valizi tek başına çekeleyen kız, başındaki bereyi düzelterek oflamıştı.

-Oğlum, yardım etsene." Filiz'in söylediği cümleyle, Ada istemsizce kaşlarını çatsa da Acar bir anlık dalgınlığından çıkmış karşı kaldırımda, merdivenlerden valiz çıkaran kızın yanına gitmişti.

-Dur, yardım ediyim." Dibine gelen adama doğru başını yavaşça, resmen ağır çekimde kaldırdı Elvin. Esmer bir tenin üzerinde parlayan bir çift ela kendisine odaklanmıştı, iri elini yardımsever bir şekilde valizine doğru uzatmış, söylediği cümleyi soru sorar gibi değil de yapacağı eylemi haber vermiş gibi söylemişti.

Acar ise o esnada karşısındaki bir çift koyu göze bakmaktaydı. Biçimli kaşların altındaki iri, çekik gözler kendisine hem oldukça sert, hem de tedirgin bakmıştı. Nasıl olmuştu bilmiyordu ama ikisini de barındırıyordu. Koyu, göğsünün biraz altına kadar gelen dalgalı saçlar geriye doğru kayan beresinden oldukça dışarı çıkmıştı.

Başka Bir DünyadaWhere stories live. Discover now