1.0: "Çok Bilmiş"

2.6K 444 775
                                    



BU BÖLÜM,

@kaleinaa

@demelenere

@sehir_kusu35

@sadecezra

@enslove44

Adlı okurlarıma ithaf edilmiştir. İthafları yorumlara göre yapıyorum bilginiz olsun ve yoksanız üzülmeyin, destek veren herkesi yazmaya çalışacağım. Desteğiniz, motive eden öne çıkan yorumlarınız ve yıldızlarınız için minnettarım size.

Mutlaka yorum yapmayı ve yıldızlamayı unutmayın. Keyifli okumalar! ❤️❤️❤️

3.GÖZ

Elvin, ellerini kırmızı kapüşonlusunun ceplerine sokmuş yokuş aşağı yürümenin getirdiği hızla atıyordu adımlarını. Aslında buraya taşınmak onun için çok kötü bir şey değildi en başında, ama şimdi öyle geliyordu. Çünkü her gün annesiyle babası kavga etmeye başlamıştı ve bu da yetmezmiş gibi Acar'ın tuhaf halleri vardı.

Onun yanındayken kendini saçma bir şekilde rahat ve mutlu hissediyordu Elvin ama bu hisse alışmanın ne kadar tehlikeli olacağını bildiğinden, bunu düşünmemeye çalışıyordu. Düşünmeyecekti çünkü bu yakınlık da bir o kadar tehlikeliydi...

Kızları ne kadar çok sevse de, kimse ama hiç kimse bir Deniz olamazdı, Deniz onun ilk ailesiydi ve onunla da hiç bu kadar ayrı kalmamışlardı. Geleli neredeyse bir ay oluyordu. Onu mutsuz eden bir neden de buydu. Sıkıntıların üzerine eklenince biraz suratı asılmıştı istemsizce, haline şükretmeyi her zaman bilse de...

-Pardon, Elvin Hanımların evi nerede acaba?!" Aniden kendisine biraz bağırarak sorulan soru yüzünden kafası yerden kalktı ve park edilmiş arabaya yaslanan üçlüye baktı Elvin.

Görkem, Deniz ve Ali.

Bu şakaydı. Hatta belki de dünya üzerindeki en güzel şakaydı çünkü kendisinin sırıtmasına neden olmuştu!

Mutluluktan yüzü saniyeler içinde koca bir gülümsemeyle kaplanırken, yokuşun kalan kısmını koşar adım bitirdi ve Deniz'in boynuna atladı. Beraberinde kollarını iki yana açarak oğlanları da sarılmaya davet ederken, Görkem ve Ali, sarılan Denizle Elvin'i iki yandan sararak dörtlü bir sarılma ritüeli yaşatmıştı.

-İnanamıyorum!" On beş saniye önce mutsuzluktan dökülen yüzünde şimdi güller açıyordu. "İnanamıyorum ya! Resmen buradasınız..." sabırsız gözlerini arkadaşlarında gezdirdi, oldukça dinç ve mutlu görünüyorlardı. Bıraktığı gibilerdi, sadece Ali saçlarını biraz kestirmiş, Görkem de kulağında bir delik daha açmıştı. "Allah'ım rüya mı acaba?" Yeniden Deniz'e sarıldığında oğlanlar güldü ve Görkem, Elvin'in saçını çekti. Kızın inlemesiyle tutamı serbest bırakırken, kendisine dönen bakışlara omuz silkmişti.

-Rüya kontrolü yaptım." Onların bu salak hallerini bile özlemişti kız. Alt dudağını üst dişleriyle kıstırırken, tekrar özlemle baktı her birine. Gözleri yavaş yavaş buğulanıyordu.

-Geldiğinize inanamıyorum, şuan o kadar mutluyum ki..." onun üzülmesini hiç istemezdi Ali, Elvinle aralarında çok özel bir bağ vardı, onu küçük kardeşi gibi görürdü. Ve yokluğu çok koymuştu. Ne zaman telefonunu eline alıp "durun ariyim, Elvin de gelsin..." diyecek olduysa kaç kere o telefonu cebine sokmuştu bilmiyordu şu haftalarda...

-Seni özledik." Dedi bu yüzden tüm içtenliğiyle. Ondan böyle cümleler duymak çok ama çok zordu çünkü Ali sevgisini belli etmeyi seven bir insan asla değildi. "Dedik ki, niye gelmeyelim?" Elvin, yüzündeki bütün gamzeleri gösterecek şekilde sırıtmaya devam etti.

Başka Bir DünyadaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin