Başka Bir Dünyada

1.5: "Dağ Delen Ferhat Çıtası"

Yıldızlamayı, satır arası yorum yapmayı, bölüm sonunu okumayı unutmayın lütfen. Keyifli okumalar :))

3.GÖZ

      Geri çekilmek. Zor bir eylemdi, özellikle bu eylemi Asu Devran sizi öperken düşünüyorsanız.

Ali, hiçbir zaman hayatından bir dünya kadın geçen ve erkek orospusu diye tabir edilen adamlardan olmamıştı. Jaleyle birlikteyken de ayrı kaldıkları kısa dönemlerde de alelade biriyle olmamıştı. Şimdi Asu'nun dudakları çok uzun zaman sonra dudaklarına değen ilk dudaklardı ve ne yapacağını bilmiyordu.

Asu, elleriyle sakallarını okşarken, içsel bir dürtüyle bir anlık karşılık verir gibi olunca kendini hızla geri çekip elleriyle kızın kollarını kavradı.

-Asu..Sen...Sen şuan çok sarhoşsun. Yapmak istemeyeceğin şeyleri..." parmak uçlarını onun dudaklarına yaslayarak konuşmasına engel oldu kız. Yeşillerini hala onun dudaklarından çekmeden kısık sesle konuştu.

-Bir de bana çok konuşuyorsun dersin... Ne güzel öpüşüyoruz illa bozucaksın sinirimi." Ali, gerçekten şaşkındı ve Asu'nun, ağabeylerinin kararlılığına, öfkesine sahip olduğunu görüyordu. Üstelik cümlesini öyle sahiplenerek söylüyordu ki, bir şey söylemek mümkün bile değildi. "Hoşuna gitmediyse söyleyebilirsin..." işaret parmağını delikanlının alt dudağında gezdirirken yeşillerini bal rengi gözlere çevirdi. "Bozulmam. Ama kendini bana bırakırsan çok rahat edersin." Sıcaklığı o kadar yakındı ki, onunla temas halinde olmamak daha iyi olacağından kollarındaki ellerini yavaşça indirdi.

-Sana bırakırsam mı..." Onun gizli utangaç yüzünü sarhoşken yakalamış olması Asu için aşırı kötüydü, çünkü bu anları yarın çok silik hatırlayacaktı.

-Hıhı..." dedi gülümserken. "Bana bıraksan çok mutlu olurdun. Sana Ali'm diyebilirdim..." O ana kadar kimsenin kendisine Ali'm dememiş olduğu gerçeğiyle kaşları havalandı gencin. "Seninle çok güzel şeyler yaşayabilirdik. Yaşadığını hissettirebilirdim, endişeli ve gergin olmazdın." Yüzü yeniden dudaklarına yaklaşırken Ali'nin de gözleri istemsizce onun dudaklarına kaydı.

Asu'yu öpmeyi gerçekten düşünüyordu, hadi kız sarhoştu, ya o? Bu kadar kısa sürede, bir yabancıyla bu şekilde yakınlaşmak... Hiç Alilik bir hareket değildi. Hem de hiç!

-Asu..." derken sesi yalvarır gibi çıkmıştı. Acilen durmalıydı yoksa kendisi duramayabilirdi. O böyle biri olamazdı, iki günlük kıza kendini hemen kaptırırsa nasıl biri olurdu? Kendine bile güvenemezdi sonra.

-Hıı..." Asu, sandığının aksine, çenesini onun omzuna yaslayıp burnunu genç adamın boynuna hafifçe sürterken kıkırdadı. "Aliii, hadi bana benimle ilgili güzel bir şey söyle. Ama böyle iyisin hoşsun olmasın he! Yoksa bıçağı takabilirim bak..." Düşünmeye gerek yoktu, hem en azından konuşurlarsa Asu hamle yapmazdı.

Yanıldı, kız elini aniden Ali'nin bacağına atmıştı, hatta biraz üst kısımlara...

-Neşelisin..." dedi aceleyle, eliyle ensesini ovalarken. "Eğlenceli kızsın."

-Adile Naşit gibi mi?"Dudakları yukarı kıvrılan delikanlı kafasını sağa sola salladı ama Asu göremeyeceği için konuşmak zorunda kaldı.

-Yok öyle değil. Kafa kız babında." Mırıldanarak onun omzuna sürtünen Asu devam etmesi için yüzüne bakınca biraz düşünmek zorunda kaldı. "Aptal biri de değilsin."