0.3: "Yanlış Kararlar"

2.8K 435 237
                                    


Yıldızlamayı, yorum yapmayı, bölüm sonunu okumayı unutmayın.

3.GÖZ

Annesi, saçlarını tarayan Elvin'i kollarını göğsünde kavuşturmuş izlerken, kaşlarını istemeden çatmıştı. Kendisi de hazırlanmıştı hatta Sancakla birlikte baş başa yemeğe çıkmaya karar vermişlerdi ama şimdi gidip gitmemekte bile tereddüt ediyordu.

Çünkü kızının yeni mahalleye bu kadar çabuk ısınmasından korkmuştu.

-İçime sinmiyor Elvin. Bu kadar yakınlaşma şu insanlarla, nedir necidirler belli değil." Koruma içgüdüsünü anlıyordu ama derin bir nefes almadan edemedi Elvin dudaklarına sürdüğü koruyucunun kapağını kapatırken.

-Anne Allah aşkına, iyi insanlar diyorum hem annelerini sen de gördün. Daha ilk günden bize ikramlar yolladı." Kızları gözü tutmuştu ucundan tutmasına da, tamircinin oğlanlarını tanımıyordu, o yüzden böyle didikliyordu kızı.

-Peki. Ama bak telefonun açık olacak hep, hem biz biraz geciksek bile babanla, sen çok da gecikme. Erkenden gel anneciğim, tamam mı?" Kafasını aşağı yukarı sallarken, annesine sarılarak kibarca itekleye itekleye odasından çıkardı kız ve merdivenlerin başına geldi.

-Anladııım, anladııım. Geç kalmayacağım tamam." Basamakların dibinde onlara gülen adam, kadını kolunun altına alırken, ellerini kış kış der gibi salladı Elvin. "Hadi gidin artık, tadını çıkarın." İkisi de oldukça şık görünüyordu ve ne ara konuşup arayı böyle iyi düzelttiklerini anlamasa da, hiç şikayetçi değildi genç kız. Onları kapıya kadar geçirdi ve iki yanağından öpen ailesini kucakladı.

-Dikkat et, anahtarını da al çıkmadan!" Kapıdaki Recep'e sırıttı Elvin, el sallayarak. Antalya'da, eve girdiğinden beri bu adam hep yanlarında olmuştu. Onların şoförü, koruması, babasının yardımcısı birnevi eli ayakları gibiydi. Şimdi babasıyla annesi arabaya ilerlerken, ona da selam vermişti bu yüzden. Sarılırdı ama adam arabadan inmemişti.

Evin kapısını kapattığında vestiyerden siyah kot ceketini üzerine geçirdi, biraz ince mi kaçar diye düşünürken çalan telefonu yüzünden salona koşturmak durumunda kaldı. Arayan Badeydi.

Aynı saniyede kapı çalınca merdivenlerin dibindeki masanın üzerinden anahtarları kaptı hemen ve aramayı yanıtladı.

-Kapıda mısınız? Çıkıyorum hemeen..." kapının kolunu indirmişti ki, omzunu girişe yaslayan delikanlıyla göz göze gelince birkaç saniye duraksadı. Ela gözler onu o kadar hızlı süzmüştü ki, Elvin o sırada anca gözlerini açıp kapamıştı.

-Kuzu ben de onu diyecektim, beni bir arkadaşım bırakıyor da buraya, sen Acarla gelsen? O seni almayı kabul etti de..." bu ses tonundaki mahçupluğa mı inanmalıydı yoksa o sabahki "seni kesiyor" muhabbetlerinden dolayı bundan bir anlam mı çıkarmalıydı bilemedi. Gözlerini kaçırarak, saçını düzeltti eliyle.

-Tamam, geliriz birlikte. Geldi zaten o da şimdi. Görüşürüz." Bade, bir şeyler mırıldandığında telefonu kulağından çekti ve Acar'ın "Hadi" gibisinden bakışlarına karşılık elini yumruk yapıp baş parmağıyla arkasını gösterdi. "Çantam içeride, alıp, geliyorum hemen."

Hızla giden kızın arkasından resmen iradesini ortaya koyan bir şey yaptı Acar.

Yess beee!

Kalçasına bakmamıştı, onu uzun uzun incelememişti. Demek ki yabancı birine karşı duyulan bir anlık merakla bakmıştı o kadar daha önceden.

Başka Bir DünyadaWhere stories live. Discover now