Başka Bir Dünyada

•Gelecekten Alıntı•SaDe🌚🌝

Gelecek Bölümlerden Birinde...

Savaş&Bade

Düzenlendi*

Bade'nin Çağanla sevgili olup Savaşla "kırıştırması" yönünde ağır bir eleştiri aldığım için ek bir bilgi eklemek durumunda kaldım bölüme. Çünkü Çağanla ayrılmışlardı.. Sadece bayağı uzak bir gelecek olduğu için o detayı kitapta okuyun diye yazmamıştım.

İkincisi Savaş'ı bordo bereli yapmamın tek amacı eğer Savaş aile şirketi yüküne girmeseydi ve birtakım illegal işlere bulaşmasaydı, bordo bereli olacak olmasıydı. Bunun altında başka bir şey ya da benzerlik aramayın, olmayacak. Çünkü bana kalırsa bazen bazı şeylerin "en güzelleri" yazılmıştır ;) Yani sorulara gelecek olursam, hayır Savaş odaklı bir operasyon yazmayacağım ya da Savaş şuana kadar okuduğunuz askerlerden herhangi birine benzemeyecek çünkü o zaten Savaş Devran. Yani karakteri Aşk Sarhoşu'ndakiyle birebir aynı karakteri olacak. (Sadece Bade'ye sonradan aşık hallerini başından beri var gibi düşünün...) Silahlara ilgisi hep vardı adamın zaten aksamsmsdmm. Öyle işte, yani dediğim gibi bordo bereli olma sebebi "gerçek" dünyada şirketi yönetmeseydi şu mesleği yapardı demek için ve biraz da Bade'yi uzak görmesinde neden olacağı için.
(Ve yine hayır, SHB Alp de mit ajanı falan değil. Olsa şimdiye söylemiştim bile...😂)
Keyifli okumalar!

•••

Dış kapı açıldığı anda, üstü çıplak kot pantolonlu sırılsıklam bir Savaşla karşı karşıya kaldı Bade. Demek ki o konuşmadan sonra halâ daha üstünü değiştirmemişti. Kendisi de oradan bakınca bir sıçana benziyor olmalıydı çünkü uzun sarı saçları yağmurdan sırılsıklam olmuş yüzüne yapışmıştı, üstelik üşüyordu ve dudakları kontrolsüz bir şekilde titremekteydi. Adam, elindeki ufak siyah saç havlusunu avuç içinde sıkıp yeşilleriyle baştan aşağı ağır ağır süzdü onu.

"Neden geldin?" Demek isterdi ama demedi. Bade, kapısındaydı. Ona nedenini sormak istemiyordu, burada olması yeterliydi, kendi isteğiyle içeri girsin istiyordu. Bu yüzden bakışlarını ondan bir an bile ayırmadı. Kızın yüzünden süzülen yağmur damlalarının teninde ne kadar kusursuz durduğuna aldırmamaya çalıştı.

-Ben..." kalbi o kadar hızlı çarpıyordu ki, acaba kalp krizi mi geçiriyorum diye düşündü kız. Çünkü tüm vücudu üşümesine rağmen onu gördüğü anda alev alev yanmaya, elleri de bacakları gibi titremeye başlamıştı. Büyük bir cesaretle, içeri bir adım attı. Parke, topuklu ayakkabılarının altında çatırdamıştı. "Ben...Sana geldim."

Savaş'ın nefesi, boğazında tıkanıp kaldı.

Evet zaten nefesini on dakika çok rahat tutardı bu önemli değildi, ama ilk defa görev anında değil, heyecandan tutuyordu.

Oysa öyle sakindi ki, tıpkı içindeki felaketleri sızdırmayan tehlikeli bir okyanus gibi...

Üstelik yeşillerde, tam da aradığı şeyin cevabı vardı. O kıvırcık, artık hayatından da gözlerinden de gitmişti.

-Bana geldin?" Kafasını salladı sarışın, ona doğru bir adım daha attığında, yeşil gözleri adamın dudaklarına kaymıştı bu defa. Kendi dudakları aralanırken, elini uzattı ve Savaş'ın sıcacık geniş göğsüne dokundu.

-Sana..." derin derin aldığı nefeslerle cümlesinin devamını getirecekti ama saçlarına sokulan el onu aniden kendine çekerken, kapının arkasından gürültüyle kapandığını duydu Bade. Şimdi iyice titriyordu, üstelik Savaş'ın iri elinin ensesinde durması, nabzını daha da hızlandırmıştı.

Diğer elini de kapattığı kapıya yaslayarak kendini kıza yapıştırdı delikanlı. Resmen cüssesiyle onu kapıya bastırıp, sıkıştırmıştı. Şimdi o yeşillerin kaçacak hiçbir yeri de yoktu, çakmak çakmak olan kendisininkilere mıhlanmaktan başka hiçbir çaresi de...

Öyle bir heyecan öyle bir belirsizlikti ki, Bade'nin dudaklarından bir hıçkırık kaçtı.

Savaş, onun gözünde hep tehlikeli ve sert görünüyordu. Şimdi onunla böyle yakın olmak ve herkesten daha farklı, erkeksi kıvrımlarını kendi vücudunda hissetmek..

-Bana geldin demek..." Islak sarı saçlara elini iyice daldırdı ve canını acıtmayacak şekilde çekiştirerek Bade'nin, yüzünü iyice kendisine doğru kaldırmasını sağladı. Dudaklarına öyle bir bakıyordu ki, sarışın bacak arasının sızladığına yemin edebilirdi.

Başını sallamaya fırsatı olmadan, öyle bir açlıkla kavuştu ki dudakları, dişleri birbirine çarpmıştı ve Savaş tüm açlığıyla dilini onun sıcak ağzına sızdırmıştı. Bu onun sınırına hırçın bir saldırıydı ama o kadar etkilendi ki inlemeden edemedi Bade.

Soğuk ellerini onun kor gibi sıcak boynuna yaslamadan önce omzundaki çantayı yere rastgele bıraktı, Savaş'ın hayranı olduğu uzun bacaklarını da onun belindeki gamzelerin hemen üstüne hızla sardı.

Sırtı kapıya çarptığında bile, bu dünyanın tüm acı ve somutluğundan sıyrılmış gibi hissediyordu....

...🔥

•••

Eveeet! İşte böyle bir ateş!

*Bu bölümlere elbette daha çok var. Savaş'ı süründürmesem olmaz! Bade az mı üzüldü onun öküzlüklerine...

Ama aklıma gelmişken yazdığım alıntılardan birini herkesle paylaşmak istedim. (Acarla Elvin'in ilk öpüşmesini atmayacağım. Meraklanın skamdmdmssm)

Dediğim gibi tüm bölümler ve kurgu kafamda hazır, sadece finali henüz düşünmedim. Ama alıntılar aklıma geldikçe not ediyorum, instada paylaşıyorum.

Umarım sevdiniz!

*Yıldızlamayı ve yorum/tepkinizi bırakmayı unumayın‼️

*SaDe'nin bu anı için heyecanlananları göreyim?🤤

Bu arada, bu kitap sanırım 100 bölüm olacak.. 😅 Her neyse, kaçtım ben!

Alıntılar, bilgilendirmeler ve daha fazlası için,
INSTAGRAM: tutkudevran

Sevin, sevilin. ❤️❤️❤️