Elvin ve Acar'ın aşkını Tutkuyla Harmanlanmış Bedenler'de okumuştuk.
Peki ya Acar Devran, zengin ve lüks yaşamından uzak bir adam olsaydı?
Elvin Duru'nun yolu onunla, bambaşka bir yerde, beklenmedik koşullarda kesişseydi?
Ve aşkları yine çoğu kişi...
Yıldızlamayı ve mutlaka yorum yapmayı unutmayın. Keyifli okumalar!
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
3.GÖZ
Acar, yine onu kendine doğru çeken kızı uzaklaştırdı bedeninden. Oldukça yorgun olması bir yana, eğer şimdi onunla birlikte olursa annesiyle bir olup düğünü erkene çekme konusundaki baskıları arttıracaktı.
Evet, güzeldi, çekiciydi, akıllıydı da ama onun kafasında dönen şeyleri biliyordu genç adam. Bu yüzden, kızın göğsünde duran ellerini kendi iri elleriyle yavaşça indirdi.
-Acar yaaa...Annemler gelmeyecek diyorum. Hadi, eğleniriz biraaaz..." kendisine sürtünüp durmaya devam ederse kontrolü kaybedebilirdi bu yüzden kapıya doğru yürüdü genç adam.
Onunla neden ilişkiye girmemişti bugüne kadar kendisi de bilmiyordu. Annesi onların aşkları adına düğün gününe kadar bekleyeceklerine inandığı için kadını salak konumuna mı düşürmek istemiyordu yoksa Adayla seks yapma fikri o kadar heyecanlandığı bir durum mu değildi anlamamıştı. Sonuçta ikisi de cinsel anlamda tecrübeli insanlardı. O zaman Acar neden Adayla hep "o noktada" duraksıyordu? Tek nedeni bu evliliğin tarihinin erkene alınmamasıysa neden evliliği iptal etmiyordu? Belli değildi.
Ama o anda evden çıkması gerektiğinin farkındaydı.
-Yorgunum zaten. Yarın görüşürüz, tamam mı?" Kapının önüne çıktıklarında, Ada huysuz bir şekilde izledi ayakkabılarını bağlayan adamı. Bunu yapmak için o kadar istekliydi ki şimdi kursağında kalan o heves suratını asmasına neden olmuştu.
-Tamam. İyi geceler sevgilim." Acar'ın dudaklarına kısa bir öpücük kondurduğunda adam ona göz kırparak yürümeye başladı yokuş aşağı.
Ama arkasını döndüğü anda düşünceler sarmıştı etrafını. Yaşı 29du ve bu koca hayatında çevresinde gördüğü aşkların hiçbirini yaşamamıştı. Daha demin Ada hakkında saydığı bütün özellikler onu tam da ideal bir eş yapıyordu, evet, mahalleliler onun önceki ilişkileri hakkında konuşmaya bayılmışlardı ama Acar'ın umrunda değildi.
Kendisinin de geçmişi çok temiz olmadığı gibi, aile terbiyesi kimseyi bu tarz şeylerle yargılamaması gerektiğini öğretmişti ona. Bu yüzden ailesi ve kendisi hep kulaklarını kapatmıştı insanlara. Fakat Ada'da noksan gördüğünün bu asla olmadığını bilse de ne olduğunu o da bilmiyordu. Düzgün bir evlilik yapacaktı, mantıklıydı işte daha ne?
Yanaklarını şişirirken sokağın köşesini döndü. Adımları o kadar hızlı ve büyüktü ki şimdiden neredeyse eve varmıştı. Sokak lambasının güç bela aydınlattığı zeminden kafasını kaldırdığında bir silüet görmüştü.
