Bölüm 37: Her şey üst üste geliyor...

152 16 2
                                    

Gözlerimi montumun koluna silip hızlıca eve girdim.
Kapıyı kapatıp arkasına yaslandım.

Montu sinirle yere fırlatıp yere oturdum ve sırtımı kapıya dayadım.

Neden gelmişti?! Her şey yoluna girecekken nedennnn!!

Üzerinden 2 buçuk yıl geçmişken nedennnnn?

Gözlerimi silerek telefonumu çıkardım ve Hei'yi aradım.
Açççççççççç!!!

"Eun?"

"Of Hei! O! Geri döndü!"

"Kim.. O der... Has... Ne!!!"

"Geri döndü! Rin geri döndü! Chanyeol geri geldi! Her şeyi mahvedecekler! Jungkook ile daha nişan konusunu halletmeye az kalmışken yeni bir karışıklığa katlanamam! Caeyona'yi daha def edememişken Rin'e katlanamam!"

"Oh kanka... Hemen geliyorum!"

"Ha...hayır. Sen Tae ile ka..l."

"Seni bu halde bırakamam! Tae hyunglarıyla buluşsun. 5 dakikaya ordayım!"

"Peki"

Telefonu kapatıp ayağa kalktım.
Montun suratına bile bakmadan odama çıktım.

Üzerime ellerimi kapatacak kadar uzun ama boğaz kısmı dar bi kazak giydim. Saçımı topuz yapıp altınada siyah eşofman altını giydim.

Derken zil çaldı.

Yaşarmış gözlerle kapıyı açtığımda karşımda Hei'yi bekliyordum ama Jungkook'tu. Sırt çantasını eline almış bana endişe dolu gözlerle bakan Jungkook...

Çantayı köşeye koyup yüzümü avuçlarının arasına aldı. Dışardan geldiği için ellerini buz gibiydi.

Jungkook: Bebeğim canını sıkan şey ne? Beni endişelendiriyorsun.
Eun-Shii: Hep yanımda olacaksın. Bana söz ver Kook.
Jungkook: Söz veriyorum. Son nefesime kadar yanında olacağım. Şimdi bana neden ağladığını söyle.?
Eun-Shii: Ben... Sadece sorunlardan kaçmak istedim ama beceremedim. Caeyona hâlâ senin etrafında. Anlaşma bozuldu ve babalarımız yarın görüşecek ama.. Ne olacak bilmiyorum. Kestiremiyorum.
Jungkook: Bebeğim ben hep seninle olacağım, beraber üstesinden geleceğiz her şeyin.. Ama önce şu sınavların.. Dondum kapıda. Beni içeri almayacak mısın?

Geri çekilip içeri girmesine izin verdim.
Sonra Hei'yi aradım.

"Alo?"

"Kanka"

"Jk geldi. Bende iyiyim. Sen Tae ile kal."

"Emin misin?"

"Evet"

"Tamam o zaman."

"Bay bay."

Telefonu da kapıyı da kapatıp montu astım ve Jk'nin yanına gittim.

Koltukta oturmuş yere bakıyordu, ne hissediyor yada düşünüyor bilmiyorum ama ne kadar kırıldığını tahmin edebiliyorum. Kırıldı çünkü ondan gizlediğim şeyler olduğunun farkında. Bunu ona söylemeyeceğimin de farkında.

Gidip kafamı onun dizine koydum ve uzandım koltuğa.

Dikkati yine yerdeydi.

Saçımdaki tokayı çıkartıp onun elini tuttum. Dizine uzandığımı yeni fark etmişti... Ellerini saçıma koydum tokayı cebime attıktan sonra.

Eun-Shii: Saçımla oynasana...

Gülümseyerek saçımı okşamaya başladı. Bende gözlerimi kapatıp bu anın tadını çıkarmaya.

TATLI PSİKOPATIM  ✴JeonJungKook✴  (+18)Where stories live. Discover now