Bölüm 60: Busan'a çağırış

107 16 1
                                    

Arkadaşlarrr!

Son 5 bölüm kaldı!

Bu arada önceki bölümde demiştim düzenlemedim diye. Yanlış anlamayın diye diyorum. Cidden düzenlemedim sadece başında konuşma kısmını yazdım

Sabah saat 6 gibi uyanmıştım. Kimse kalkmamıştı çünkü okul için 7 civarı uyanıyorduk.

Üzerime beyaz bol bir tişört üstüne kot ceket altınada kot pantolon giydim.

Sırt çantamı dün hazırlamıştım bu yüzden direk aldım.

Onu merdivenlerin başına bırakıp Eun-Shii'nin uyuduğu odaya girdim.

Eun-Shii yastığa sarılmış dudaklarını büzmüş öylece uyuyordu.

Sessiz adımlarla yanına gittim.

Uyanık mı acaba diye sessiz testler yaptım.
Yok uyuyor.

Dudaklarımı onunkilerle birleştirip uzun bir öpücük bıraktıktan sonra saçını okşadım.

Yagh gitmeliyim yoksa geç kalcağım.

Son bir kez öptükten hemen sonra sırt çantamı alıp evden çıktım.

Arabaya bindikten sonra yine mesaj geldi.

Umursamadan sırt çantamı yan koltuğa koydum ve arabayı havaalanına sürmeye başladım.

Neden bilmiyorum ama babam uçakla gelmemem için beni çok fazla zorlamıştı. Arabayla gelebilirdim ama istemedi.

Havaalanının önüne park ettim.
Dayanamayıp telefonumu çıkardım ve mesaja baktım.

İyi yolculuklar
Yakında cesedin gidecek Busan'a ama şimdilik sen gidiyorsun

Delinin tekisim
Ve engellendin aptal

Bilinmeyen numara'yı engellediniz.
Bu kullanıcı siz engeli kaldırana kadar size mesaj atamayacak.

Neyse ne ya.
Umrumda değil.
Bir salak benimle uğraşıyor işte.,

Çantayı tek omzuma atıp havaalanına girdim.

Kontrollerden geçtikten sonra köşedeki koltuklardan birinde oturdum.

Derken telefonum çaldı.

Acaba o deli mi?

Baktığımda "Bela Çocukkk" yazıyordu.
Oha! Woojin beni mi arıyor!
Beni!

"Alo?"

"Naber"

"Hayırdır 1 aylık ömrüm mü kaldı?"

"Sen ablama lazımsın daha var. Benim sana işim düştü. Ondan aradım"

Woojin'in dobralığı en sevdiğim hatta tek sevdiğim huyu diyebilirim.

TATLI PSİKOPATIM  ✴JeonJungKook✴  (+18)Where stories live. Discover now