↳Break up, one

2.2K 125 116
                                    

"Heran! Kız kardeşinin saçlarını çekmeyi bırak."

Küçük çocuk, kız kardeşinin uzun ve kahverengi saçlarını çekmeyi bırakmıştı babasının oma seslenmesi ile beraber. Kız kardeşi ise ona doğru dönmüş, dil çıkardıktan sknra babasının yanına doğru koşmuştu.

Wonwoo, kendisine doğru yaklaşan minik beden ile beraber gülümsemiş ve kızını kucağına almıştı. Çocuğunun yanağındaki yaşları sildikten sonra da onlara dudak büzmüş bir şekilde bakan oğluna bakmaya başlamıştı.

Çocuklar daha 3 yaşlarındayken boşanmıştı eşiyle. Şimdi ise aradan 3 yıl geçmişti, minik çocukları çoktan 6 yaşını doldurmuş ve büyümeye devam ediyorlardı.

"Ama baba," demişti oğlu, dudak büzmeye devam ederken. "O da Mingyu babamın bana aldığı hediyeyi kırdı."

Büyük olan, duyduğu isim ile beraber bir süre durmuştu sakin bir şekilde. Sonra da nefes alıp vermiş, gülümseyerek oğlu ile aralarındaki boyları eşitlemişti eğilerek.

Kızını kucağından indirdikten sonra bir süre oğlunun saçlarını okşamıştı gülümseyerek. Ona da sarıldıktan sonra dikkatli bir şekilde ikisini kucağına almış, o şekilde doğrulmuştu olduğu yerde.

"Ama biz ne konuşmuştuk," demişti aynı anda ikisine bakarken. "Birbirlerinizin eşyalarını kırmak yoktu."

Duvarda asılı olan saate bakmıştı cümlesi bittikten sonra. Çocukların odasına doğru ilerlemiş, hazır olan yataklara dikkatli bir şekilde bırakmıştı minik bedenleri.

Çocuklarını yatırdıktan sonra yatakların kenarında duran yastıkları düşmemeleri için yatağın kenarına koymuş, yanlarına da geçen yıl aldığı oyuncakları vermişti. İki çocuk da babasının verdiği kyuncağa sıkı bir şekilde sarılmış, sonra da babasını izlemeye başlamıştı.

Wonwoo, masanın ömünde duran sandalyeyi yatakların ortasına çekmiş ve oturmuştu. İkisinin ellerini tutmuş, gülümseyerek onlara bakmaya başlamıştı.

"Size ne anlatmamı istersiniz?"

Küçük olanlar bir süre düşünmüş, sonra da birbirlerine bakmıştı. İkisi de gülümsemiş ve babalarına dönerek aynı anda konuşmaya başlamıştı.

"Mingyu babamız ile olan aşkınızı."

Büyük olan tekrar nefes alıp vermişti. Çoxuklarını kıracak durumda olmadığı için gülümsemiş, ikisinin de kendisine göre minik olan ellerini okşamaya başlamıştı. Bir yandan da yere bakıyordu.

Konu ne zaman ondan açılsa kalbi sızlıyor, istemsiz olarak gözleri dolmaya başlıyordu baba olanın. Çocuklarına fazla belli etmemek içim dirense bile, onlar uyuduktan sonra gözyaşları özgürlüklerini ilan ediyorlardı resmen.

Ve bu halinin çocukları tarafından görülmesini istemiyordu. Onlara karşı güçlü olmalıydı.

"Bir gün, babanız ile buluşmuştuk. Daha doğrusu ortak arkadaşlarımız vardı, onlar sayesinde buluşmuş ve bir araya gelmiştik. O zamanlar annemler fazla çıkmama izin vermiyorlardı onunla. O yüzden diğer arkadaşlarımız yardımcı oluyorlardı bize."

"Babannemler, babamı sevmiyorlar mı?"

"Hayır bebeğim, seviyorlardı. Ama o zaman daha üniversitedeydik. Başbaşa kalmamıza pek izin vermiyorlardı. Babanız da üniversite bitince benimle ciddi olduğunu söylemişti."

Küçük olan bedenler bir süre heyecanlı bir lekilde dinlemişti babalarını. Sonra da ikisi de esnemeye başlamış, babalarının kendilerine göre büyük ellerini bırakarak yataklarına yerleşmişlerdi iyice.

Büyük olan onların bu hallerine gülümsemiş ve oturduğu yerden kalkarak üstlerini örtmüştü. İkisinin de alnına minik bir öpücük bırakmış, sandalyeyi düzelttikten sonra ışığı kapatmıştı.

Odadan çıktıktan sonra kendi odasına ilerlemeye başlamıştı Wonwoo. Ama bu süre içerisinde, gözyaşları tekrar akmaya başlamıştı.

Kalbi, her gece olduğu gibi dayanamamıştı ve bugün de canını yakarak ağlamasına sebep olmuştu.

~~~
Sonunda bitti! NoMinlover00

Break Up •MeanieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin