↳Break up, eleven

984 94 43
                                    

"Babalarımızı birleştirmeliyiz."

Küçük kız, yanında arabası ile oynayan erkek kardeşine bakmıştı kapıyı sessiz bir şekilde kapatırken. Sonra da minik ve hızlı adımlarla kardeşinin yanına gitmiş, oynadığı bebeği eline almıştı.

Erkek kardeşi ise dediği cümle ile beraber başını kaldırmış ve kız kardeşine bakmıştı. Arabasını bırakmış, ellerini beline koyarak yanaklarını şişirmişti. Kız kardeşine sorgular bir şekilde bakarken konuşmaya başlamıştı sessiz bir şekilde Heran.

"Onu nasıl yapacağız? Elimizde doğru dürüst bir şey yok. Sadece Wonwoo babamın her gece Mingyu babamın eski eşyalarına sarılıp ağladığını biliyoruz."

"Tamam işte," demişti kız kardeşi. Erkek kardeşine bakıp kıkırdamaya başlamıştı. "Sorun da burada. Bizde dedikleri şeyi hatırlıyorsun değil mi? Hani şu büyüklerin kaptığı hastalık."

Erkek kardeşinin başını sallaması ile beraber başını kapıya doğru çevirmişti minik kız. Tekrar ayağa kalkmış, kapının önüne gelerek bir süre dışarıya bakmıştı. İki babasını da hala mutfakta görünce zaferle gülümsemiş ve kapıyı tekrar kapatmıştı.

Yerde oturan kardeşinin elinden tutmuştu. Onu ayağa kaldırmış, tekrar kapının önüne gelmişti. Kapıyı açmasını ve dışarıya bakmasını söylemişti yanında ona meraklı bir şekilde bakan bedene. Minik çocuk ise başını sallamış, demin kardeşinin yaptığı gibi kapıyı açıp dışarıya bakmıştı.

Mutfakta birbirine sarılıp konuşan ikiliyi gördüğü zaman kapıyı kapatmış ve kız kardeşine dönmüştü tekrar minik beden. Karşısında duran bedenin kararlı ve heyecanlı bakışlarını gördüğünde iç çekmeye başlamıştı.

"Evet hatırlıyorum," demişti kız kardeşine bakarak. "Ama o hastalığı nasıl geçireceğiz? Yine birbirlerine kısa süreli olacak şekilde sarılıyorlar ve Wonwoo babam gelmek üzere."

Kardeşinin dedikleri ile beraber başını sallamıştı minik kız. Bir süre etrafa bakınmıştı düşünmek için. Gözleri, oynadığı bebeklere takıldığı zaman aklına gelen fikir ile beraber geniş bir şekilde gülümsemeye başlamıştı.

Hızlı bir şekilde karşısında duran minik bedenin elinden tutmuş ve bebeklerinin olduğu yere götürmüştü Haneul kardeşini. Şu an adı gibi emindi ki, yanında duran beden yapacağı şeyi anlamadan mızmızlanmaya başlayacaktı.

Yere oturmuş, eline ikisi büyük ikisi küçük olan bebekleri almıştı. Kardeşine de oturmasını işaret ettiğinde ayakta duran beden de oturmuş, dikkatini kız kardeşine vermişti.

"Biz de Mingyu babamın burada kalmasını sağlarız," demişti bir bebeği tutarken. Sonra eline diğer bebeklerden birini almıştı. "Şu an geçici olarak bizde kalacağını duydum, eğer kalırsa sana anlatacaklarımı uygulayacağız."

Erkek olan kız kardeşinin dedikleri ile beraber başını sallamıştı hızlı bir şekilde. Minik kız, bebekleri üzerinde aklına ilk gelen planı erkek kardeşine anlatmıştı anlatabildiği şekilde. Erkek kardeşi ise son ana kadar yanındaki bedeni dinlemiş, en sonda ise tekrar anladığına dair başını sallamıştı.

"Siz hala yatmadınız mı?"

Babalarının içeriye girmesi ile beraber onlara bakmıştı ikisi de. Bebekleri bırakmış, hızlı bir şekilde yataklarına çıkarak kendilerine gülen babalarına bakmışlardı.

İki kardeşin planı, onlar birlikte olduğu sürece işlemeye başlamıştı.

Break Up •MeanieWhere stories live. Discover now